Tatlıses hem güldürdü hem ağlattı

Bazı ek işlerinden zarar ettiği gerekçesiyle vazgeçen Tatlıses; "Otobüs firmanızı neden kapattınız?" sorusuna verdiği cevapla herkesi gülme krizine soktu.

Tatlıses şunları söyledi; "Urfa'ya ulaşım çok uzun sürüyordu. O yıllarda rekabet gelişimi de getirir diyerek benim ulaşım hizmetine girmemi istediler. Ben de 'Tatlıses Turizm'i kurdum. Ancak zarar ettik. O günlerde her beni arayan; "Sana bindik geliyoruz."diyordu. Yok böyle bir şey."

SUSAM İÇİN FIRINCIYA YALVARIRDIM

Tatlıses programın bir yerinde ise anlattığı bir anıyla ekran başındakileri ağlattı. Küçükken babasının kendisini fırına gönderdiğini belirten Tatlıses, fırında yaşadığı bir olayı  şöyle anlattı:

"Biz gider normal ekmek alırdık. O zamanlar zenginler susam getirirdi ve fırına atılacak ekmeklerin üstüne o susamı serperdi. Susam çok pahalı değildi ama bizim ona da paramız yoktu. O susamlar ekmeklerin üzerine serpilirken, birazı da saçılarak diğer ekmeklerin üzerine gelirdi. O ekmekler fırından çıkınca ben fırıncıya "Şu az susamlıyı bana ver" diye yalvarırdım.. "

Tatlıses bu sırada gözlerinden akan yaşlara engel olamadı ve sözlerini şu müthiş finalle sona erdirdi: "Şimdi param var ama susamlı bir şey yiyemiyorum. Midemden rahatsız olduğum için yiyemiyorum.. Bir zamanlar o susamdan alabilmek için deliriyordum, şimdi alacak güç var ama dokunmak tıbben yasak.. Allah'ın takdiri böyleymiş.. Mesele susam alma meselesi değil.. O yokluk ve o bölge insanının yaşadıkları böyleydi.."