Tatilcileri bekleyen büyük tehlike!
Abone olDeniz sefası yapan tatilcilere önemli uyarı! Tatilinizi zehir etmemek için bu uyarıya mutlaka kulak verin!
Son günlerde Antalya kıyılarında sıkça
görülmeye başlayan deniz anası türünün zehirli olduğu belirtildi.
Uzmanlar uyarıyor, deniz analarıyla temastan
kaçının.
Süveyş Kanalı aracılığıyla Kızıldeniz'den Akdeniz'e yayılan denizanası türünün zehirlenme vakalarına yol açtığı duyuruldu.
Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) yapılan duyuruda, son günlerde Türkiye'nin güney kıyılarında fazla sayıda denizanasına rastlandığı bildirildi. AÜ Su Ürünleri Fakültesi tarafından yapılan inceleme sonucu, denizanasının 'Rhopilema nomadica' türü olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Süveyş Kanalı aracılığı ile Kızıldeniz'den Akdeniz'e girdiği düşünülen bu denizanasının kütlesel olarak büyük bir tür olduğu belirtilerek, eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalma özelliğine sahip olduğu vurgulandı. Çok hızlı şekilde çoğalma yeteneğine sahip türün, özellikle turizm hareketliliğinin arttığı haziran, eylül ayları arasında yoğun olarak görüldüğü belirtildi.
TEMAS OLURSA NELER
YAPMALI?
Temas edilmesi durumunda, temas edilen bölge deniz suyuyla yıkamamalı, eller gözlere sürülmemeli. Teması vücutta yaralanma, şilik ve kızarıklığa yol açıyor.
TATİLCİLER DİKKATLİ
OLSUN
Konuyla ilgili incelemeleri yapan AÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim
üyesi Doç. Dr. Cengiz Deval, yakıcı kapsülleri olması sebebiyle bu
türle temas edenlerde yangı, kaşıntı, deride kızarıklık ve su
toplama gibi klinik etkiler görüldüğünü belirterek, "Bu
olumsuzlukların yaşanmaması için yüzücülerin, dalgıçların
ve balıkçıların dikkatli olmaları ve denizanasıyla temastan
kaçınmaları gerekir. Ayrıca, zehirlenmelere karşı alerjisi
bulunanlarda, daha ciddi klinik vakalar görülebilir.
Özellikle küçük çocukların kıyılara vurmuş denizanalarına
elle temas etmemeleri, temas etmişlerse, ellerini vücutlarına ve
gözlerine sürmemeleri gerekir." dedi.
Akdeniz'e evsel atıkların salınmasının, akarsularla besleyici element taşınmasının türün üremesi ve gelişmesi için Doğu Akdeniz'de uygun hidrolojik koşullar oluşturduğunu kaydeden Deval, "Denizanalarında bulunan yakıcı kapsül hücreleri, deriyle teması sonucunda patlar ve zehrini deriye zerk etmesiyle yanma ve kaşıntı başlatır. Kaşıntı daha sonra yerini acıya ve kızarıklığa bırakır (su toplama ve kanamada görülebilir). Bu acının önemsiz bir kaşınma ve ovuşturma ile geçiştirildiği zannedilse de bazı kimselerde nefes darlığı, bulantı ve mide krampları görülebilir. Denizanasına suda herhangi bir şekilde temas edilirse, sudan çıktıktan sonra kesinlikle kaşımamalı ve ovuşturulmamalıdır." diye konuştu.
Patlamamış yakıcı kapsüllerin deriden bir havlu ile temizlenmesini isteyen Deval, yanan yerin tatlı suyla yıkanmasını istedi. Bunun, patlamamış kapsüllerin de patlamasına neden olan yanlış bir uygulama olacağını ifade eden Deval, denizanasının dokunduğu bölgenin amonyaklı su veya sirke ile silinmesini tavsiye etti.
Cengiz Deval, denizanalarından korunmak için plajlarda geniş gözlü ağlarla koruma bantları oluşturulmasını, buralara takılan denizanalarının toplanarak uzaklaştırılmasını salık verdi.
[PAGE] [PAGE]