Yazıma başlamadan önce Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve değerli
eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyor,
kendilerine acil şifalar diliyorum.
Gündemimiz, güncelimiz en önemli konu başlığımız öncelikle
sağlık. Konunun uzmanları, yetkilileri zaten gerekli uyarıları her
platformda sıklıkla dile getiriyor. benim değinmek istediğim bakış
açısı seyahat edebilmek, tatil, konaklama, yeme içme, gezmek,
görmek, keşfetmek diye devam edebileceğim turizm endüstrisinin ürün
çeşitliliğini ve tercihlerini hayata geçirebilmek, sevdiklerimizle
tatil tadında mutlu anları paylaşabilmek için önce sağlıklı
kalmamız gerekliliği.
"Spor yap hayata tutun" diyerek konuya girdi Beden Eğitimi
Öğretmeni Spor ve Yaşam Koçu Fatih Kılıçarslan. "Fatih Hocam neler
yapmalıyız" diyerek konu ile ilgili anlamlı bir sohbet yaptık.
Bende bu değerli sohbetimizi sizlerle paylaşmak istedim köşeme
taşıdım.
Bilindiği üzere insan vücudunu hastalıklara karşı koruyan en
önemli şey bağışıklık (immün) sistemimizdir.
Dünyayı saran korona virüsü ve ülkelerin sağlık ve bilim
kurullarının bu süreçte:
“Evde kal, hayatta kal”
"Maske ve Mesafe hayat kurtarır" gibi sloganlar söylenerek virüsün
bulaşmasını ve yayılmasını bir nebze de olsa engellese de, gerçek
olan şey insanların bağışıklık sistemlerinin ne kadar güçlü
olduğuyla ilgiliydi.
Korona ve buna benzer virüslerin genelde zayıf bağışıklığı olan ve
yaşlı insanlar da daha etkili olduğu gözlenmektedir. Pandemi
sürecinde evde sıkılan, bunalan hatta depresyona giren insanlar
buldukları her fırsatta kendilerini dışarılara ve tatil beldelerine
atıyorlar. Virüsün bulaşma hızını da düşündüğümüzde, seyahat ve
tatil planı yapacak kişiler içinde sağlıklı ve güçlü bir bedenin ne
kadar önemli olduğu kaçınılmaz bir gerçek.
Son dönemlerde yapılan araştırmalarda, çalışma sistemi, bilişim
araçlarının gelişmesi ile birlikte insan gücünün daha az
kullanılmakta olduğu, dolayısıyla stabil ve sedanter bir yaşam
tarzı ortaya çıktığı görülmektedir. Sedanter ve durağan bir yaşam
tarzı zamanla kardiyovasküler hastalıklar, obezite sorunu ve
postürel bozukluklar gibi bir çok hastalığa neden oluyor. Burada
insan vücudunun ve bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve
virüslerin daha çabuk vücudumuzu ele geçirerek ölümlere sebebiyet
verdiğini görüyoruz.
Dünyanın gelişmiş bir çok ülkesinde insanların egzersiz ve spor
bilincini aynen yemek yemek, uyku uyumak, ibadet etmek gibi günlük
yaşantılarına entegre ettikleri görülmektedir. Ve bu ülkelerde
yapılan araştırmalarda düzenli egzersiz ve spor yapan kişilerin %35
ile 55 arasında daha az kardiyovasküler hastalıklara
yakalandıkları, spor yapan gençlerin de zihinlerinin daha aktif
olarak hareket ettiği ve eğitimde daha başarılı oldukları bilimsel
olarak tespit edilmiştir.
Bu bağlamda spor yaparak, Güneşten D vitaminini alarak ve düzenli
beslenerek vücudumuzun bağışıklığını en üst seviyeye
çıkarabiliriz.
Bunun İçin yapılması gereken şeyler;
Evimizde yada seyahat ettiğimiz yerlerde her gün sabah
kalkıldığında düzenli 45 dakika yada 1 saat yürüyüş ve sportif
egzersizler yaparak, bağ ve bahçede çalışarak bünyemizi
güçlendirip, damar tıkanıklığı ve kalp hastalıkları dahil
kaslarımızı da daha kuvvetli hale getirerek günlük yaşantımızda
daha güçlü bir birey olmamızı sağlayabiliriz. Eğer ki buna
zamanımız yoksa iş dönüşü üç durak erken inip eve kadar yürümek
bunu da yapamıyorsak, evde ufak kardiyo egzersizleri, mekik, şınav,
plank duruşu gibi hareketlerle vücudumuzu kuvvetli hale
getirebiliriz.
Yani kısaca “SPOR YAP HAYATA TUTUN”
diyoruz ve sağlıklı ve güçlü bir birey olarak sevdiklerimizi yalnız
bırakmıyoruz.
Sağlıcakla Tatil Tadında Kalın.