Tatil hayali depresyona sokar
Abone olYazın gelmesiyle tatil planları yapılmaya başlandı. Hayallerini gerçekleştiremeyenler depresyona girebilir.
Psikiyatri Uzmanı Dr. İbrahim Bilgen, özellikle yaz aylarında
tatil hayallerini gerçekleştiremeyenlerin depresyona girdiğini
söyledi.
Dr. İbrahim Bilgen, yaptığı açıklamada, özellikle metropollerde
yaşayan ve tatil hayalleri kuranların bu amaçlarının
gerçekleşmemesi durumunda bunalıma girdiğini aynı durumun
programlandığı gibi geçirilemeyen tatiller için de geçerli olduğunu
belirtti. Stresli bir iş hayatına sahip insanların mutlaka 15 gün
tatil yapması gerektiğini kaydeden Bilgen, günümüzde tatilin bir
lüks olmaktan çıkarak ihtiyaç halini aldığını ifade etti.
İnsanların ihtiyaçlarına göre tatil yapmaları gerektiğini belirten
Bilgen, "Kimisi dinlenerek kimisi ise yorularak tatil yapmayı
tercih etmektedir. Bunda en önemli faktör ise kişilik
özellikleridir. 6 günlük bir tatilin 'beynin dinlenmesi' açısından
bir anlamı olmaz. Beynin eski performansını yakalayabilmesi için,
en az 15 gün dinlenmesi şart. Hatta, 1 aylık tatil hakkı olan
kişilere, izin haklarını ikiye bölmelerini tavsiye ediyoruz. Tatil
planlaması yaparken gerçekçi olunması gerekmektedir. Tatile
çıkmadan önce, hangi gün neler yapacağınıza karar verip bunu
uygulamaya çalışın. Yerine getiremeyeceğiniz sorumluluklar almamaya
özen göstermeniz gerekiyor. Ayrıca daha ilk günden bütün enerjinizi
bitirmemek de önemli. Tatilde depresyona neden olan en önemli
etkenlerden biri de hiçbir şey yapmadan geçirilen günlerde kişinin
kendi kendisiyle hesaplaşmaya girmesi. Tatil boyunca oyalanacak bir
şeyler bulmakta fayda vardır. Tatil hayalleri gerçekleşmeyen
insanlar bunalıma girebiliyor. Bu nedenle her koşul tatilde mutlu
olmayı bilmek gerekiyor. Tatil hayallerinin suya düşmesi, iş
ortamında gerginlikler, aile içinde kavgalara yol açabilir. Her
koşulda dikkatli olmak gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Tatil kişinin ihtiyaçlarına karşılık bulabildiği sürece tatil
olmaya başladığını ifade eden Bilgin, "Hepimizin tatilleri de bu
yüzden her yıl şekil değiştirir. Tatil; yerine göre dinlenmek,
yerine göre tek başına kalabilmek, yerine göre aile ile birlikte
zaman geçirebilmek, yerine göre ise tek başına boş boş oturmaktır.
Gün içerisinde ne kadar çok ihtiyacınıza yanıt bulabiliyor ve
bunları yerine getirebiliyorsanız o zaman tatilden beklentilerinizi
karşılamış oluyor ve mutlu oluyorsunuz demektir. Tatil demek işe
gidilmeyen ya da rutin diğer günlerde yapılanların dışında bir
şeyler yapmak demek değildir. Tatil, süreniz boyunca yılın diğer
günlerinde özlediğiniz ihtiyaçlarınıza yönelmek, bunlarla temas
etmek demektir" diye konuştu.
Tatil nedeniyle arkadaşlarını eşini dostunu misafir eden kişilerin,
çevresinden aynı ilgi ve alakayı göremediği zamanlarda bunalıma
girebileceğini belirten Bilgen, "Tatil nedeniyle, çevresinden
takdir görmek adına 2 ay boyunca misafir ağırlayan bir kişi,
yaptığı iyiliğe karşılık bulamadığı zamanlarda depresyona
girebiliyor. Çok uzun tatillerin dönüşlerinde bazı insanlar
işlerine adapte olamıyor. Tatil süresinin insanın kişisel
özelliklerine göre belirlenmesi gerekiyor. Aksi halde insanlar
tatil dönüşü depresyonuyla da karşılaşabiliyorlar" dedi.