Taş fırın erkekleri kızacak

Ünlü tiyatro yazarı Refik Erduran'ın kaleme aldığı eser, kendisini her fırsatta hırpalayan, ilkokul mezunu, politikaya atılma heveslisi ''maganda kocası'' tarafından ezilen bir kadının başkaldırarak ünlü bir yıldız olmasını konu alıyor. Erduran'ın ilk kez seyirci karşısına çıkacak oyununun yönetmenliğini Kemal Başar üstleniyor. Yapıt, 8 Nisan'da dünya prömiyeri yapacak. Yapıtta, ezilen ve sonunda zafer kazanan Neşe'yi Miraç Eronat, çubuklu pijaması, atleti, altın zinciri, siyah çorapları ve tokyolarıyla ''dehşet saçan'' eşi Cabbar'ı Ali İpin canlandırırken, diğer rollerde Adnan Erbaş, Benian Dönmez ve Dilara Keyf Günüç izleyici karşısına çıkıyor. Yapıtın dekor tasarımı Suar Şeylan'a, kostüm tasarımı Berna Yavuz'a, müzik düzeni Kemal Günüç'e ait. Müzikli oyunda, Devlet Opera ve Balesi Orkestrası sanatçıları Fikri Özdemir, Fahrettin Ünal, Esin Bakırcı, Yalçın Özen ve Yalçın Baygın da sanatçılara sahnede eşlik ediyor. Erkeklere gönüllü köle olmam Yapıtın temel figürü, eser boyunca evin bahçesine Cabbar tarafından getirilen ve burada ''esir hayatı'' süren, üstelik oyun boyunca hiç görünmeyen bir ayı... Zaman zaman bu ayının çevresinde ''kötü koca'' Cabbar'a gönderme yapılırken, Cabbar kimi zaman da kadın oyuncuların eleştiri oklarından, ''sen yeni ayı olmadın ki, eskiden beri ayısın'', ''artık bahçemdeki çiçekleri yaban hayvanlarına ezdirmem'' sözleriyle nasibini alıyor. Ayılığı kendi de kabullenen Cabbar, yapıtın bir sahnesinde, ''bir ayı lafı duydum galiba'' diyerek sahneye dalıyor. Hapisten çıktıktan sonra Cabbar-Neşe çiftinin evine temizlikçi olarak giren ''Yapıncak'' ile Neşe'nin düet yaptığı sahnede de, hizmetçi Yapıncak'ın ''İyi ki doğurmadım/Belki erkek olurdu/Bir canavar büyürdü/Sütümü eme eme'' sözlerine Neşe'den de erkeklere başkaldıran sözler geliyor. Güncel öğelerin de sık sık tekrarlandığı oyunda, Cabbar, ''Bizim orda Okusford vardı da biz mi okumadık'' derken, bir sahnede de Cabbar'ın metresi, Petek Dinçöz'ün ''Foolish Casanova'' şarkısını söyleyerek sahneye giriyor. Eserin yönetmeni Başar, oyunun zorbalık ve ahlaksızlığa başkaldırı olduğunu söyledi. Toplumdaki yozlaşmaya eleştiri oklarının çevrildiğini anlatan Başar, ''Karısının babasının parasıyla yaşayan, zorba bir adam. Politikaya soyunmuş, ilkokul mezunu. Yani, günümüzde de çok örneği var. Yapıtta herkesin bir hesabı var. Toplumun her kesiminde olduğu gibi'' dedi. Kaynak : Milliyet