Tartışmaya Şevket Kazan da katıldı
Abone olRefahyol Hükümeti'nin yıkılmasına neden 28 Şubat sürecine ilişkin tartışmalara, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan da katıldı.
Refahyol Hükümeti'nin yıkılmasına neden 28 Şubat sürecine
ilişkin tartışmalara, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan da
katıldı. Şevket Kazan, kaleme aldığı 'Refah Gerçeği' adlı kitabında
28 Şubat sürecine ilişkin anılarına yer verdi. Tartışmalara yeni
bir boyut kazandıran Kazan, 28 Şubat sürecinde Refah Partililerin
tepkisine yol açan Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) dönemin Deniz
Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Güven Erkaya tarafından
kurulduğunu iddia etti. Batı Çalışma Grubu'nun 'illegal' bir
kuruluş olduğunu öne süren Kazan, BÇG'nin hukuksuz ve kanunsuz bir
şekilde kurulduğunu savundu. "MİT, böyle bir kuruluştan haberdardı
belki, ama nedense hükümeti haberdar etmemiş, edememişti" diyen
Kazan, 54. Hükümet üyelerinin BÇG'nin varlığını tesadüfen
öğrendiğini ileri sürdü. Kazan, BÇG'nin başında Güven Erkaya
olduğunu da şu sözlerle ifade etti: "1 Ocak 1997 tarihinden
itibaren başlayan organize muhalefet döneminde muhalefetin
stratejisini tespit ve koordinasyonunu sağlayan merkezin başında
kanaatime göre o tarihte Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral
Güven Erkaya bulunmaktaydı." Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan
kitabında ayrıca, Refahyol Hükümeti'nin Başbakanı Necmettin
Erbakan'ın dönemin Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı ile arasında geçen bir diyaloga da yer verdi.
Erbakan, Karadayı ile arasında geçen görüşmeyi şöyle açıklıyor:
"İsmail Hakkı Karadayı ile sohbet ederken, irtica konusundaki
endişelerine delil olarak bana bazı fotoğraflar gösterdi. Fatih
Çarşamba'daki çarşaflı hanımların fotoğraflarını gösterdi. Dedi ki,
'Çankırı'nın köyünde bile hanımlar başörtülü'. Kendisine 'Ben de
size istihbaratınızın fotoğrafını göstereyim' dedim ve devam ettim:
'Sizin de istihbaratınız maalesef CIA ve MOSSAD kaynaklı. Zira siz
kendinizi milletten izole ettiniz. Bu raporlar istihbarat değil,
yönlendirme raporu. CIA ve MOSSAD'ın beyin yıkayan yorumları. Ve
biz adeta CIA ve MOSSAD'ın gaz odasındaki havayı teneffüs ediyoruz.
Hep şüphe, hep ayaklanma, hep tehlike, hep silahlanma. Nerede bizim
kendi istihbaratımız, nerede bizim oksijen borumuz? Niye biz CIA ve
MOSSAD'ın zehirli gazıyla rahatsız ediliyoruz. Kardeşçe yaşamamız
gerekirken, birbirimize düşmanmış gibi gösteriliyoruz."