Tartışmaya bile gerek yok

Türk-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, Türk-İş Kamu Toplu İş sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'nun kararları bildirildi. Açıklamada, 454 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu kesimi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin 19 Haziran 2003 günü Türk-İş'e verdiği ücret zammı tekliflerinin tartışılmaya değer bulunmadığı belirtilerek, 2001-2001 yılı toplu sözleşmelerinde işçilerin gerçek gelir kaybının yüzde 14 olduğu vurgulandı. Açıklamada, hükümetin, enflasyon oranını 2003 yılında yüzde 20'lere düşürmeyi hedeflediği belirtilerek, Başbakan'ın, işçinin enflasyon altında ezdirilmeyeceği sözünü verdiği hatırlatıldı. Bu şartlarda getirilen yüzde 'sıfır'lık ve diğer ücret zammı teklifleri adaletle bağdaştırmanın mümkün olmadığı belirtilerek, bu önerilerin hiç bir ekonomik ve sosyal dayanağı bulunmadığı kaydedildi. Türk-İş'in, ancak bu tekliflerin toplu pazarlığın başlayabileceği bir düzeye çekilmesi durumnda hükümetle görüşebileceği kaydedildi. Açıklama şöyle devam etti: "En demokratik haklarının kullanarak gerçek ücretlerini ve haklarını korumaya çalışan işçilerin karşısına işsizlerin, memurların, emeklilerin ve diğer sosyal kesimlerin çıkarılmaya çalışılması, ülkemizde önemli sosyal huzrsuzluklara yol açabilecek yanlış ve haksız bir tavırdır. Bu tür tavırlar tekrarlanmamalıdır. 454 bin kamu işçisi sunduğ hizmetler ve ürettiği ürünlerle, Türk ekonomisin temel dayanaklarını oluşturmakta ve aldığı ücretin çok üstünde bir değeri Devletimize Türk ekonomisine kazandırmaktadır". Bu şartlarda sendikalarının, yasal haklarının kullanma hazırlığı içinde toplu sözleşme süreçlerini hızlandıracakları vurgulanarak, toplu görüşmelerde 30 günü tamamlamış olan sendikaların uyuşmazlık tutanaklarını tutacakları bildirildi. Sendikaların, İş Yasası'nın emredici hükümleri dışında, toplu iş sözleşmeleri ile kazanılmış hakları kararlı bir biçimde koruyacaklarını vurgulanarak idari maddelerde işçi aleyhine düzenlemelere izin verilmeyeceği açıklandı. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun önümüzdeki günlerde Yönetim Kurulu'nun belirleyeceği günde toplanarak en yaygın ve kapsamlı meşru ve demokratik eylemlerin biçim ve tarihlerini belirleneceği vurgulandı