Tartışmalar giderek alevleniyor
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kahramanmaraş'a gitmeden önce, Türban ile ilgili olarak sert mesaj vermesi, AK Parti milletvekillerini de harekete geçirdi.
AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı, türbanlı bir kişinin
duruşma salonundan çıkarılmasının bir zihniyet faciası olduğunu
belirterek, ''Bu olay ile bir densizlik düştü ülkenin gündemine''
dedi. Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay
bütçelerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri sürüyor.
Görüşmelerde söz alan AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı,
Türkiye'de bazı çevrelerin ülke sorunlarına yeni krizler ekleme
gayreti içinde olduğunu belirterek, ''Türbanlı kişinin duruşma
salonundan çıkarılması ile bir densizlik düştü ülkenin gündemine.
Bir zihniyet faciası ile karşı karşıyayız'' dedi. Bu suni gündemi,
''mal bulmuş magrıbı gibi'' sahiplenenler olduğunu öne süren
Ünaldı, Başörtüsünün milletin tarihten gelen bir giysisi olduğunu
ve bu tür yasağın da söz konusu olmadığını söyledi. Ünaldı, Baş
örtme özgürlüğünün engellenmesinin Anayasa'nın 187. maddesi
gereğince suç olduğunu sözlerine ekledi. CHP Muğla Milletvekili
Gürol Ergin, medya gruplarının birbirleri hakkında gazete ve
televizyonlarında yaptıkları yayınların suç unsuru oluşturduğunu ve
savcıların bu konuda harekete geçmeleri gerektiğini söyledi. CHP
Ankara Milletvekili Yakup Kepenek, yargı bağımsızlığının
gerçekleşmesi konusunda atılacak ilk adımın, Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu üyesi olan Adalet Bakanı ve müsteşarının bu kuruldan
ayrılması olduğunu savundu. AK Parti İstanbul Milletvekili Alattin
Büyükkaya da Türkiye'de bazı yasaların insanların işine geldiği
zaman kullandığı veya işine gelmediği zaman kullanmadığı torba
yasalar olduğunu belirterek, bu yasaların kaldırılması gerektiğini
söyledi. Kamu görevlilerinin ve kamu kurumlarının üzerindeki
dokunulmazlık zırhının kaldırılması gerektiğine dikkat çeken
Büyükkaya, türbanlı bir kişinin duruşma salonundan çıkarılması
olayına da çok üzüldüğünü söyledi. ''Yargının görevi bu mu? Benim
eşimin ve kızımın başı açık. Ama yapılan bu uygulama insanın kanına
dokunuyor. Biz 200 senedir bunlarla uğraşıyoruz. Biz bunlarla
uğraşırken atı alan üsküdarı geçti'' diyen Büyükkaya, Türkiye'nin
geleceği için daha demokrat ve çağdaş düşünmeye ihtiyaç olduğunu
belirtti. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, yargıyı
eleştirirken onu yıpratmaktan özenle kaçınılması gerektiğinin
altını çizdi. Yargının güçlü olması için adli kolluk sistemine
ihtiyaç olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bugünkü bilirkişilik
kurumunun da yargıyı zor duruma soktuğunu savundu. Kılıçdaroğlu,
ülkede yaşanan son büyük yolsuzluk olaylarında banka sahibi medya
patronlarının bulunduğunu hatırlatarak, ''Medyayı düzeltemezsek
adaleti düzeltemeyiz. Bu konunun üzerine gidin Sayın Bakan, kalıcı
bir adalet bakanı olarak tarihe geçmek istiyorsanız yargı
bağımsızlığını önemli ölçüde sağlayacak tedbirleri alın'' dedi. CHP
Antalya Milletvekili Osman Kaptan, hükümetin göreve geldiğinde
batık bankaların ülkeye maliyetinin 37-38 milyar dolar olduğunu,
ancak bugün 50 milyar dolar sözlerinin ifade edilmeye başlandığını
belirterek, bu artışın nedenini sordu. Kaptan, ''Memleketi soyup
soğana çeviriyorlar sonra VIP salonlarında geziyorlar ve biz
bunlara yolsuzluk yaptı diyoruz. Yolsuz Anadolu'da parasız garibana
denir. bunlara hırsız, soyguncu, soysuz diyelim ki milletin içine
çıkamasınlar'' diye konuştu. AK Parti Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya da konuşmasında, eski yargıtay cumhuriyet başsavcısının
bir televizyon kanalında, (Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığının
önünü kesmek için herşeyi yaptık) dediğini belirterek, bu sözlerin
suç unsuru taşıdığını ve gereğinin yapılmasını gerektiğini söyledi.
Türbanlı bir kişinin duruşma salonu dışına çıkarılmasını da
eleştiren Uzunkaya, ''Dünkü olay, Cumhurbaşkanı'nın resepsiyonu
vesile edilerek gündeme getiriliyorsa bu çok daha vahimdir. O zaman
Cumhurbaşkanı halkın önünde kendini chek ettirmek durumundadır. Bu
olayı Çankaya'dan tüm topluma sirayet ettirmeye kimsenin hakkı
yoktur. Yarın sokaklar da balkonlar da kamusal alan denebilir.
Savunma hakkını kullanmaya çalışan bir kişiye yapılmak istenen
büyük haksızlıktır'' diye konuştu. Uzunkaya'nın bu sözleri üzerine
araya giren CHP'li Türkmen, ''Cumhurbaşkanına her fırsatta
saldırmaktan vazgeçin ve artık polemikten kaçının'' dedi. CHP
İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da konuşmasında Adalet
Bakanı Cemil Çiçek'in konuşmasında bütçe ile ilgili yaptığı
değerlendirmelerin hükümeti şikayet anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye'de banka batırmanın ve soymanın suç olduğunun kabul
edilmesi durumunda bu olayı gerçekleştiren herkesin suçlu olduğunu
belirten Kumkumoğlu, ''Halis Toprak banka batırmadı mı? Tabi ki
batırdı. Peki Sayın Başbakan seçim çalışmalarında onun
helikopterini kullanmadı mı? Kiraladık diyorlar, kiralayacak başka
şirket bulamadınız mı?'' dedi. Yargıyla siyaseti birbirine rakip
olarak algılayıp öyle gösterme anlayışından vazgeçilmesi
gerektiğini ifade eden Kumkumoğlu, ''Konuşmalarınızda, (Yargıdan
döndü, Anayasa Mahkemesinden döndü) diye sözler kullanıyorsunuz. Ne
demek döndü? Demekki siz doğruyu yapmamışsınız, iyi yapmamışsınız.
Bu anlayış iyi bir anlayış değildir'' diye konuştu.