Tartışılan raporda neler değişti?
Abone olTartışmalar yaratan 'azınlık raporu' revize edildi. İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun alt komitesi revize ettiği raporu Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e gönderdi.
Yeni raporda, Avrupa Birliği'nin Türkiye'den farklı kültürel
gruplara azınlık statüsü ve hakları tanınması yolunda bir talebi
olmadığının altı çiziliyor. AB, tüm yurttaşlara eşit muamele
yapılmasını istiyor Yeni raporda, AB'nin kültürel bakımdan farklı
tüm yurttaşlara eşit muamele yapılmasını istediği de belirtiliyor.
Revize edilmiş raporda, "devletin dili olmaz, resmi dili olur"
eleştirisi de kuvvetlendirildi. 1961 Anayasası'ndaki "resmi dil
Türkçedir" ifadesi örnek gösterildi. Raporda neler değişti? Raporun
ilk halindeki son iki paraf çıkarıldı. Revize edilmiş raporda, "tek
kimlikli toplum modeli kuşku ve korkuların tetiklenmesi suretiyle
sürdürülmeye çalışılmıştır. Gecikmiş reformlar artık engellenemez.
Türkiye'ye büyük zarar vermiş bu inat artık bırakılınca hem
uluslararası demokratik normlarla uyum sağlanacak ve Türkiye'ye
yapılmakta olan dış müdahaleler önlenecektir" ifadeleri yer alıyor.
Gül, dün sitem etmişti Konuyla ilgili olarak dün bir açıklama yapan
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İnsan Hakları Danışma Kurulu'ndan
hükümete verilen bir rapor olmadığını ve son günlerde yaşanan
tartışmaları üzüntüyle karşıladığını söylemişti. Tartışmalar
yaratan raporun ilk hali Başbakanlık İnsan Hakları Danışma
Kurulu'nun hazırladığı azınlık hakları ile ilgili raporda 'Sevr
sendromu' nun bitmesi, Lozan Anlaşması'nın gerektiği gibi
uygulanması isteniyor, 'tek kültürlü ulus-devlet' yerine
'Türkiyelilik üst kimliği’nin benimsenmesi öneriliyordu.
Türkiye'nin azınlıklar konusundaki sınırlayıcı tutumunun dünyadaki
eğilimlere ters düştüğüne vurgu yapılan raporda, Türkiye'nin Lozan
Anlaşması'nın bazı hükümlerini ihlal ettiği ileri sürülmüştü.
Raporda, anayasanın 'değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek'
maddeleri arasında yer alan "Türkiye devletinin dili Türkçe'dir"
ifadesi de eleştirilerek "devletin dili olmaz" denilmişti.