Tarkan:Babam beni döverdi
Abone olTarkan, özelini Takvim'e anlattı: Babam sevgisini hep saklardı. Şiddet de gördük.
"Yıllarca
öfkeliydim babama. Sanki sevgi dilenirdik. Bir öp, okşa... Ama çok
da delikanlı adamdı. Gitti bir gün. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp.
Bir de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum..."
Mega izler mega
sözler
Tarkan, konser için gittiği Rusya'da İlke
Gürman'a hatıra defterinin bilinmeyen sayfalarını açtı: Babam yeri
geldi dövdü. Anne karnında ölümden döndüm. Zor büyüdük.
Tarkan ile konser için gittiği Rusya'da buluştuk. Her
zamanki gibi yine güler yüzlü, mütevazı ve pozitifti. Megastar;
doğumundan babasına, hatta gelecekte doğacak çocuğuna kadar
hakkında merak edilenleri anlattı.
* Şu anda arkamızda Ruslar'dan oluşan bir hayran ordusu var. Rus
medyası da peşinizde. Evet... Ellerinde makineler.
* Burada bir Alman dergisinden röportaja geldiler, belgeselinizi
hazırlıyorlar değil mi? Almanya'dan geldiler evet. Bir gençlik
dergisi. Oradayken de yaptık röportajlar, şimdi de Rusya'da yapmak
istediler, "Gelin" dedim.
* Yalnız Ruslar'ın size teşekkür etmesi lazım. Çünkü bu konser ile
Rusya'nın tanıtımını yaptınız. Vallahi, eee Türkiye'nin de
yapıyoruz, değerini bilen var mı? Var, var... Yok şimdi kalp
kırarım böyle söylersem. Çok değerini bilen de var bilmeyen de.
* Bu sene Türkiye'de pek çok festivale katılacaksınız. Evet.
Karadeniz Ereğlisi.
* Rize var, kendi memleketiniz. Evet, Rize... Geliyorum memleketim.
Bana çok sitem ediyorlar "Tarkan bizi unuttu" diye, ama öyle bir
şey yok. Ben oraya aitim.
* Peki orada Karadeniz türküsü söyleyecek misiniz? Öyle bir şey
yoktu.
* Horon biliyor musunuz? Daha yeni yeni şöhret olurken, Rize'ye
babamın kabrini ziyarete gitmiştim. Sonra yaylaya çıktık ve horon
teptim.
* Babanızın görmesini ister miydiniz şu anki konumuzu? Çok
isterdim. En başlarını gördü. Açıkhava'da bir konser vardı; onu
izledi. Çok gururlu, onurlu bir adamdı. Gitti en arkadan izledi.
Kimse görmedi onu. Sevmezdi öyle öne çıkmayı. Ondan sonra terk etti
buraları. Belki de görüyordur.
* Rize'deki konserde görecektir. Orada bir tuhaf oluyorum. Belki de
o yüzden mi gitmedim acaba bir daha. Çok tuhaf oldum, nasıl
anlatılır bilmiyorum da. Sahnedeyken onu hissettim. Sanki dağlardan
bir sesler duydum, bana mı öyle geldi bilmiyorum. Tuhaftı... Gittim
Rize'ye ben, konser için gitmedim. Yoksa Rize'ye çok sık gittim.
Nerelere daldık böyle?
* Babanızla geçirdiğiniz o günler daha mı farklı olsun isterdiniz?
Farklı olmasını isterdim. Bir kere çok erken öldü. 49 yaşındaydı,
çok genç öldü. Hayat daha yeni başlayacaktı onun için. Onca sene
çalıştı, Almanya'da ailece herkes çok çalıştı. Tam rahata erecekti,
olmadı. Hastaydı bir de. Gitti. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp. Bir
de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum. İstanbul'daydık; O "Gidiyorum"
dedi. "Nereye" dedim. "Köye" dedi. Güldük, dalga geçtik. "Beni
annemin yanına gömün" dedi bir de. 1 ay sonra öldü.
* Sıcak değil miydi sizlere karşı? Zor zamanlar geçirdik
çocukluğumuzda. Almanya'da gurbetçi aile, 6 çocuk, çok mücadele
ettiler. Yaşam mücadelesi. Ama çok hır gür oldu, çok kavgalar
oldu.
* "Çok şımarmayın" diye mi öyle davranıyordu acaba? Bilmiyorum ki?
Duygusal bir adamdı, ama belli edemiyordu. Bilemiyorum ki,
enteresan. Bugün olsa sorardım bunları hep, soramıyorum. O yüzden
ben bir süre kızgındım ona, gittikten sonra. Yıllarca öfkeliydim.
Öfkem yeni yeni diniyor. Neler anlattırıyorsun bana İlke... Sen
olmasan kimseye de anlatamam bunları, yani medyadan.
Kaynak:Takvim