Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan 'Yurtdışında arazi kiralama' haberlerine açıklama
Abone olTarım ve Orman Bakanlığı, yurt dışı tarımsal yatırımlarına ilişkin, “Türkiye adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir” açıklamasını yaptı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye’nin yurt dışında özel sektör
aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanan tarımsal yatırımlarına ve
tarım politikasına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada “Ülkemizin tarım politikasında önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir şekilde kullanılması, alın ve akıl teri döken çiftçimizin desteklenmesidir. Bu minvalde Bakanlığımız göç, veraset ve diğer nedenlerle terk edilmiş tarım arazilerini yeniden üretime kazandırmak için yeni bir destekleme modeli geliştirmek üzere çalışma yürütmektedir. Türkiye, tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayiinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Ülkemiz Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2020 yılı verilerine göre dünya bitkisel ürünler üretiminde 12'nci, sebze üretiminde 4'üncü ve meyve üretiminde ise 6'ncı sıradadır. Tarımsal hasıla bakımından da Avrupa'da birinci durumdadır. Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar ve üretime yönelik teşvikler ile çok sayıda tarım ürününde de dünyada liderliğimiz devam etmektedir. Bunun yanı sıra ülkemiz, tohumculuk, tarım makineleri, tarımsal ürün işleme ekipmanları, modern hayvancılık tesisleri ve mezbaha ekipmanları, soğuk hava deposu teknolojileri, modern seracılık teknolojileri ve üst düzey gıda işleme, tesis, alet ve ekipmanları üretiminde çok büyük bir potansiyele sahiptir. Pek çok ülkeye bu alanlarda ürün, hizmet ve teknoloji ihracatı gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca Türkiye büyük bir bilgi, tecrübe ve know-how altyapısına da sahiptir” denildi.
“Görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak
ülke ortamı hakkında bilgi vermek”
Yabancı ülkelerde özel sektör aracılığıyla yatırım imkanları
geliştirme konusunda yeni bir vizyon belirlendiğinin vurgulandığı
açıklamada, “Özel sektörün tarımsal kalkınma sürecine dahil olması
için teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ülkemize döviz
girdisi sağlayan en önemli sektörlerden biri inşaat sektörü, ülke
kalkınmasının özel sektör aracılığıyla desteklenmesinin en güzel
örneklerinden biridir. Müteahhitlerimiz Rusya’da, Kazakistan’da,
Irak’ta, Katar’da ve diğer ülkelerde yatırım yaparak büyük başarı
hikayeleri yazmaktadırlar. Türkiye inşaat sektöründe dünyada 2’nci
sırada yer almaktadır. Tarım sektörünün de inşaat sektörü gibi
desteklenerek uluslararası düzeyde hak ettiği yere gelmesi
hedeflenmektedir. Türkiye’nin kendi teknolojisini ve bilgi
birikimini devreye sokarak diğer ülkelerle yapacağı tarım
alanındaki iş birliği, büyük potansiyelimizi hayata geçirme fırsatı
sunacaktır. Bu sayede, Türk yatırımcılar da bilgi birikimlerini ve
tecrübelerini ihraç edebileceklerdir. Yurt dışında tarımsal yatırım
yapmak konusunda Tük şirketleri, yani özel sektör nihai karar
verici olacaktır. Bakanlık olarak görevimiz, yatırımcı
firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek
ve yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin
oluşturmaktır. Kaldı ki; birçok gelişmiş ülke, sınırları dışında
tarımsal arazi kiralamaktadır. Sanayileşmiş bu ülkeler,
yatırımlarını tarımın önemini bilerek gerçekleştirmektedirler. Bu
ülkeler ayrıca, bu yatırımlarını gelecekteki tarım ve gıda ürünü
ihtiyaçlarını temin etmek için yapmaktadırlar. Yaşanan pandemi
süreci, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel iklim değişikliği ve artan
nüfus nedeniyle tarımsal üretim daha da hayati bir hal almıştır. Bu
ortamda Türkiye’nin ve iş insanlarımızın küresel gıda piyasasında
söz sahibi olması adına Bakanlığımızın yeni vizyonu büyük önem
kazanmıştır. Bu vizyon, bize ülkemizin ihtiyaç duyduğu hayati ve
stratejik ürünlerin temininde belli başlı ülkelere bağımlılığın
azaltılmasını sağlayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamı şöyle:
“Ülkemiz özellikle soya ve ayçiçeği gibi ürünleri büyük oranda
ithal etmektedir. Bu ürünlerin yetiştirilmesi için yeterli arazimiz
bulunsa bile iklim ve coğrafi koşullar iç talebi karşılayacak
oranda üretim yapılmasına imkân vermemektedir. Ayrıca Türkiye’nin
su zengini bir ülke olmadığı da aşikardır. Ülkemizin planladığı bu
vizyoner yatırımlar, ithal edilen ürünlerin azalması ve cari açığın
kapatılmasında da önemli bir rol oynayacaktır. Dahilde işleme
rejimi adı altında ülkemizdeki firmalara hammadde temini de bu
yatırımlar sayesinde kolaylaşacaktır.
Vizyonumuzun gereği bu yatırımlar çevreyi korumak ve karbon ayak
izini azaltmak için de son derece önemlidir. Ülkemiz, tarımsal
alandaki yurt dışı yatırımlarında “kazan-kazan” ilkesini
benimsemektedir. İş birliği yapılan ülkelerde “birlikte üretip
birlikte kazanmak” hedeflenmektedir. Dünyanın önde gelen tarım
ülkelerinden Türkiye, deneyimlerini tüm insanlık ile paylaşmaktan
yanadır. Bunu da tarihi misyonun bir gereği olarak görmektedir.
Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre yaklaşık 41 ülke başka
ülkelerde arazi kiralamış, 62 ülke de arazilerini başka ülkelere
kiralamış veya satmıştır. İngiltere’nin başta Afrika'da olmak üzere
4,4 milyon hektar arazi kiraladığı bilinmektedir. ABD'nin aynı
yöntemle kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır.
İngiltere'nin kiraladığı arazilerin büyüklüğü Danimarka'nın
yüzölçümüne eşitken, ABD, İsviçre ve Çin'in Moldova büyüklüğünde
kiraladığı tarım arazileri vardır. Afrika'nın en yoksul
ülkelerinden biri Kongo 8,1 milyon hektar arazi kiralamışken
Endonezya 7,1 milyon, Filipinler 5,2 milyon ve Sudan 4,7 milyon
hektar arazi kiralamış veya satmıştır. Böylece kendi sınırları
dışında tarımsal yatırım yapan ülkelerin, bu yatırımlarını mevcut
tarım ve gıda ürünleri ihtiyacı için değil gelecekte dünya gıda
piyasasında söz sahibi olmak için gerçekleştirdikleri açıkça
anlaşılmaktadır. Türkiye'nin tecrübesine ve üretkenliğine sonuna
kadar güvenen ve tarımsal yatırımlara ihtiyaç duyan ülkeler,
Türkiye’ye bizzat kendileri yatırım teklifinde
bulunmaktadırlar.
Nüfusu 2050'li yıllarda 100 milyonun üzerine çıkması beklenen Türkiye’nin, 2053 vizyonunun da bir gereği olarak tarımsal üretimini artırması aklın ve bilimin bir gereğidir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Bakanlığımız, hem yurt içinde hem de yurt dışında tarımsal alanda yatırım yapan yatırımcılarımızın yanında olmaya devam edecektir. Bakanlığımızın vizyonu yurt dışında tarımsal üretim yapmak için Türk yatırımcısını teşvik etmek ve onlara avantaj sağlamaktır. Bakanlığımızın görevi yatırımcılarımıza yabancı ülkelerdeki tarımsal yatırım imkanları hakkında bütün yönleriyle bilgi vermektir. Ayrıca yatırımcılarımızın haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir. Bakanlık olarak pandemi süreci başta olmak üzere alın terini büyük emeklerle toprağa dökerek insanımızın karnını doyuran çiftçilerimizin her zaman yanında olduk, sonuna kadar da yanlarında olacağımızı saygılarımızla kamuoyuna duyururuz"