Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi depremlerin bilançosunu açıkladı
Abone olTarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci: Asla mukayese edilemeyecek bir deprem. 'Asrın' da ifadesi belki yeterli değil, tüm zamanların en şiddetli, en ağır sonuçları olan depremi olarak da artık kayıtlara girmiş durumda.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kahramanmaraş'ta katıldığı iftar programının ardından AK Parti İl Başkanlığı'nda açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin 21 yıldır hizmet verdiğini ifade eden Kirişçi, "Bu ülkede bu şehirde daha müreffeh bir kitlenin bir vatandaş grubumuzun yaşamasını sağlamak bizim temel hedefimiz olacak" dedi.
"Bizim tek hedefimiz; milletimizin mutluluğu ve refahıdır"
146 milletvekili aday adayının listelerde yer almak için müracaat ettiğini hatırlatan Kiriçi, "146 milletvekili aday adayı kardeşimiz bu listelerde yer almak için müracaat etti ve bu kardeşlerimizden bugünkü liste çıkarılmış oldu. Ben eminin listede olmayan kardeşlerimiz de listede olan kardeşlerimiz gibi onlarda bu seçim sürecinde çalışacaklar. Çünkü dava duygusu, dava bilinci, hizmet aşkı bunu gerektirir. Bizim kendi nefsimiz için kendi şahsımız için bir hesabımız olamaz. Bizim tek hedefimiz; milletimizin mutluluğu ve refahıdır" diye konuştu.
"Küresel bir çatışma boyutuna ulaşan Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu oldu"
Bakan Kirişçi, pandeminin ardından Rusya-Ukrayna savaşının enerji ve gıda fiyatlarını altüst ettiğini belirterek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Öncesinde pandemiyi yaşadık iki yıl evlerimize kapanmak zorunda kaldık. Bu iki yıl pandemi süreci bitti derken bu kez küresel bir çatışma boyutuna ulaşan Rusya-Ukrayna savaşı söz konusu oldu. Bir anda dünya, 'Acaba 3. dünya savaşı mı çıkacak?' diye bir beklenti içerisine girdi. Her şeyimizi altüst etti. Enerji fiyatlarından gıda fiyatlarına ve bu konularda adeta dünyanın bir güvenliği tartışılır hale geldi. Gıda milliyetçiliği kavramı söz konusu oldu. Tedarikte ve üretimde zincirlerde kırılmalar aksamalar yaşandı. Tam da bunun bir tahıl koridoru gibi önemli bir diplomatik başarısı ülkemizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki sürecin bize sağladıkları ve dünyaya sağladıkları bizi rahatlatacak derken 6 Şubat depremini yaşadık."
"2 trilyon lira gibi bir meblağ beraberinde getiriyor"
6 Şubat'taki depremlerin mukayese edilemeyeceğini vurgulayan Kirişçi, "Marmara depremi ile mukayese ettiğimizde, asla mukayese edilemeyecek bir deprem olduğunu, 'Asrın' da ifadesi belki yeterli değil, tüm zamanların en şiddetli, en ağır sonuçları olan depremi olarak da artık kayıtlara girmiş durumda. Biz elbette böyle bir depremle birlikte şu anda yaklaşık 104 milyar dolarlık bir bilançosu var. Bu da bugünkü kur üzerinden hesap edecek olursanız 2 trilyon lira gibi bir meblağ beraberinde getiriyor" diye konuştu.
"Önümüzde bir yüzyıl daha var"
Açıklamasında muhalefete yüklenen Bakan Kirişçi, "Kendilerine milletimizin sandıkta emanet etmiş olduğu yerel yönetimler de bile attıkları doğru dürüst bir adım yokken bunların ülke ekonomisine böylesine yükü olan bir süreçte bu süreci layıkıyla yönetebileceklerine kimsenin ihtimal vermediğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bunu bu şekilde ifade ettikten sonra, biz elbette Türkiye yüzyılına Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne bir yüzyılı geride bıraktık. Önümüzde bir yüzyıl daha var. Ama bu yüzyıl dünyanın da Türkiye'ye muhtaç olduğu ihtiyaç duyduğu vazgeçilmez ülke olarak gördüğü bir ülkenin içinde ana oyuncu olarak bulunacağı bir yüzyıldan bahsediyoruz. Türkiye yüzyılında mutlaka çok daha güçlü, çok daha dinamik, çok daha dünyaya umut saçan bir ülke olma mecburiyetimiz var" şeklinde konuştu.
"Biz sadece kendimiz için yaşamıyoruz"
Dünyanın barışı ve huzuru için yaşayan ve yaşatan bir ülke olduklarının anlatan Kirşçi, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bugün bir batılı bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız ile ilgili 'Siz herkesle görüşebilen dünyadaki az sayılı liderlerden birisiniz, hatta teksiniz' demesinin bize getirdiği bir sorumluluk var. Biz sadece kendimiz için yaşamıyoruz. Biz dünya için dünyanın barışı için dünyanın huzuru için yaşayan yaşatan bir ülke konumundayız. Tabii bu kendiliğinden durup dururken Türkiye böyle ülke konumuna gelmedi. Yerlilik ve millilik oranlarıyla ülkelerin vesayetten kurtuluşları arasında birebir ilişki vardır. Bu vesayetten kurtulmak için mutlaka bir irade gerekir. Bu irade, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu irade ilk günden itibaren gösterildi."
"Yerli ve milli ürünü bütün kamuoyu ile paylaşan bir hükümetimiz, bir ülkemiz var"
Dünyanın Türkiye'ye ihtiyacının olduğunu anlatan Kirşçi, "Dünya, Türkiye'ye muhtaç. Türkiye'ye ihtiyacı var. Bu yerlilik ve millilik kısmı konusunda artık her gün yeni yerli ve milli ürünü bütün kamuoyu ile paylaşan bir hükümetimiz, bir ülkemiz var. Bugün makam aracı olarak her bir bakanlığa verilen 'TOGG otomobili' ile Ankara'nın içinde seyahat ettiğimizde ben vatandaşlarımızın gözünde büyük bir pırıltı gördüm. O da şu; biz yıllarca başka ülkelerin ürettikleri otomobillerle karşılandık uğurlandık yurtdışı seyahatlerimizde. Hep hayıflandık, 'Bizim kendi otomobilimiz niye olmaz?' diye" ifadesini kullandı.
"Savunma sanayimiz yerli ve milli"
Bakan Kirişçi, "Artık ben şunu ifade ediyorum. Kelime kalmadı bizim bu mühimmatlarla ilgili. Savunma sanayisindeki araç ve gereçlerle ilgili. Bütün bu ifadeleri, bütün tanımlamaları, isimleri, her yeni ürettiğimiz ürün için kullandık. 'Kızılema'sından 'Anadolu Gemisi'ne varana kadar, 'Kartal'ından 'Altay Tankı'na varana kadar. Aklınıza gelebilecek bütün mühimmat yüzde 80 düzeyinde yerlilik ve millilik oluştu" dedi.