Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile her alanda ilerleme kaydeden ve verimli arazilerinin suyla buluşmasının ardından farklı sektörlerin geliştiği Şanlıurfa, alabalık üretimiyle de adından söz ettiriyor.Birecik ilçesinde Karkamış Barajı'nın su toplama havzasında kurulan alabalık çiftliklerinin sayısı her geçen gün artıyor.Bozova, Hilvan, Birecik ve Siverek ilçelerinde Fırat Nehri'nin kıyısındaki alabalık tesislerinin sayısı 40'a yaklaştı.Havzada bulunan 600-700 kafeste yaklaşık 15 bin ton balık üretiliyor.Yetiştirilen somon ve alabalıklar Almanya, Fransa, Belçika, Romanya ve Rusya gibi ülkelere ihraç ediliyor.Fırat Nehri'ndeki Ayfish Su Ürünleri İşletmesinin direktörü ve su ürünleri mühendisi Muhammed Kartal Akkaya, Fırat Nehri'nde alabalık yetiştiriciliğinin her yıl arttığını ve buna paralel olarak işletme sayısında da artışlar yaşandığını söyledi.Fırat Nehri Havzası'nın balık yetiştiriciliğine çok uygun olduğunu belirten Akkaya, "Alabalık yetiştiriciliği Türkiye'nin birçok bölgesinde yapılıyor fakat alabalık soğuk suyu seviyor. Türkiye'de alabalık yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerden yüzde 80'i yazın suyu ısınan barajlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu bölgelerde yaz aylarında alabalık üretimi olmuyor. Yazın da suyu soğuk olan Fırat Havzası gibi bölgeler çok kısıtlı. Fırat Havzası, yazın Türkiye'nin alabalık ihtiyacının yüzde 70'ini karşılayabiliyor" dedi.Akkaya, şunları kaydetti: "Tesisimiz 2 yıl önce üretimi geçti. Yılda ağırlıklı olarak Türk Somonu dediğimiz yaklaşık 3 bin ton alabalığı yetiştirip Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlıyoruz. Ürettiğimiz balıkların yüzde 90'ını yurt dışına ihraç ediyoruz. İhraç ettiğimiz ülkeler de ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri. Almanya, Fransa, Romanya, Belçika ve Rusya gibi ülkelere alabalık gönderiyoruz. Fırat Nehri'nin suyunun soğuk olması sebebiyle burada yetişen balık farklı oluyor. Talep yoğun olduğu için ürettiğimiz 3 bin ton alabalığı yakın zamanda 10 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye'de üretilen Türk Somonu dediğimiz alabalık türünün Norveç Somonu'ndan hiçbir farkı yok. Besin değeri ve gıda anlamında üstün tarafları da var. Bizler, Türk Somonu tüketilmesini tavsiye ediyoruz."Yaklaşık 10 yıldır alabalık yetiştiriciliği yapan Mehmet Akgül de bu işin zahmetli olduğunu ifade etti.Günün büyük bölümünü su üzerinde geçirdiklerini belirten Akgül, "Balıklar çok hassas, onları yavruluğundan büyümelerine kadar takip ediyoruz. Balıkları yumurtadan alıp bebek gibi bakıp yetiştiriyoruz. Bakımlarına ve yemlerine özen gösteriyoruz. Burada evine ekmek götüren çok sayıda insan var. Balıklara ne kadar iyi bakarsak kazançları o kadar iyi oluyor. Hem işletmemiz kazanıyor hem de bizler kazanıyoruz" diye konuştu.