Tarım arazilerini kaybediyoruz
Abone olÜlke genelinde verimli tarım arazilerinin yanlış kullanımı nedeniyle toprakların yok olmaya başladı. Bu haliyle Türkiye toprak rezervi kalmayan 19 ülke arasına girdi.
Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ayhan Barut,
toprağın, su ve hava gibi yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri
olduğunu, üretilemeyen ve çoğaltılamayan, sınırlı bir doğal kaynak
sayıldığını vurguladı. Barut, bir santimetre derinliğinde toprağın
oluşması için yaklaşık 750 yıl gibi bir zamana ihtiyaç duyulduğunu,
bu sürenin toprağın ne kadar değerli olduğunu gözler önüne
serdiğini söyledi. ''Türkiye'nin dünyada toprak rezervi kalmayan 19
ülkeden biri'' olduğunu anlatan Barut, şunları kaydetti: ''Hızlı
sanayileşme ve şehirleşme başta olmak üzere, turizm, karayolları,
demiryolları, enerji ve boru hatları, havaalanları, barajlar gibi
yatırımlar, tuğla ve kiremit ocakları tarım alanlarının amaç dışı
kullanımında önemli rol oynuyor. Sanayi tesisleri, altyapı, ulaşım
kolaylığı ve ucuzluğu nedeniyle düz ve verimli tarım arazileri
üzerinde kuruluyor. Kapladığı alan itibariyle verdikleri zararın
yanında, çeşitli atıklarıyla çevredeki tarım alanlarını kirleterek
zararlı oluyor. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımının, özellikle
verimli tarım arazilerinin olduğu bölgelerde yoğunlaşması, durumun
ciddiyetini ortaya koyuyor.'' Ülke genelinde tarıma ayrılan 39
milyon hektardan 26 milyonluk bölümünde düzenli tarım
yapılabildiğini belirten Barut, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
envanterlerine göre 1950-1981 yılları arasında 171 bin hektar,
1981-2000 yıllarında ise 1 milyon 650 bin hektar tarım arazisinin
elden çıkarıldığını vurguladı. Barut, kentleşme ve sanayileşme
nedeniyle tarımda kullanılamayan arazilere en iyi örneğin Çukurova,
Bursa ovası, Bornova, Sakarya Ovası, Trakya ve Kemalpaşa
bölgelerinin olduğunu ifade etti. Ayhan Barut, Çukurova'daki
birinci sınıf toprakların, konut ve sanayi yerleşim alanlarına
açılarak, belediyelerin mücavir sahalarını genişleterek arazilerin
imara açılmasıyla sonuçlanan çalışmalar sebebiyle, yol ve ulaşım
kolaylığı nedeniyle elden çıkarıldığını belirtti. YENİ YASA
ÇIKARTILMALI Birinci sınıf tarım arazilerinin korunması için
çeşitli yasaların da bulunduğuna dikkati çeken Barut, ''Orman
Yasası, Zeytinlik Alanları Koruma ve Geliştirme Yasası, Toprak
Reformu Yasası, İmar yasaları, Nazım İmar Planı ve Mücavir Alan
yasaları, tarım topraklarını korumaya yönelik maddeler içermesine
karşın, tarım topraklarının amaç dışı kullanımının önüne
geçilemiyor'' dedi. Barut, bu nedenle toprak koruma ve arazi
kullanımını düzenleyen bir yasaya gereksinim duyulduğunu, bunu her
platformda dile getirdiklerini söyledi. Bazı kanunların birinci
sınıf tarım arazilerinin korunmasını sağlamak yerine daha çok yok
etmeye yönelik olduğunu savunan Barut, şöyle dedi: ''Büyükşehir
Belediyesi Kanunu tarım topraklarının amaç dışı kullanımını
engellemediği gibi amaç dışı kullanımı özendirici hüküm ve
uygulamalar içeriyor. Nüfusu 1 milyonu geçen büyükşehirlerde
mücavir alanın 30 kilometre çapa çıkması çok ciddi kaygılara sebep
oldu. Adana merkezinden dört taraflı 30 kilometreye çıkan alanların
neredeyse tamamı birinci sınıf tarım arazisidir. Genişleyen mücavir
alanların çok yakın zamanda imarlı arsa statüsüne geçmesi
kaçınılmaz.'' Barut, tarım topraklarının amaç dışı kullanımını
önlemek için belediyelerin mücavir sahalarının tarım arazisi olarak
belirlenen alana doğru genişletilmesine izin verilmemesi
gerektiğini dile getirdi. Ayhan Barut, ayrıca bitki örtüsü altında
bulundurullması gerekli olan ve işletmeli tarıma kesinlikle müsaade
edilmemesi gereken arazilerde gerekli kullanım dönüşümlerinin hızla
sağlanmasının da önemli olduğunu sözlerine ekledi.