Tarihten kalıntı kalmamış

Abone ol

Sağlık tanrısı ''Asklepios''un adını taşıyan antik çağın en büyük hastanesinden yıkıntı kaldı.

Antik çağın en büyük 4 hastanesinden biri olduğu belirtilen, sağlık tanrısı ''Asklepios''un adını taşıyan, günümüzde sadece birkaç sütun ve yıkıntı halinde duvarı ayakta kalan Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki yapının,
tarihi-kültürel-turistik değer olarak kazandırılması ve yörenin bu yönüyle tanıtılması gerektiği bildirildi.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa H.Sayar, Türkiye'nin dört bir yanında bilinmeyen birçok tarihi-kültürel değerin bulunduğunu belirtti.

Kalıntılar birkaç sütundan ibaret olsa da bunların tarihe kazandırılması gerektiğini vurgulayan Sayar, bu duruma en çarpıcı örneğinin de Yumurtalık'taki antik hastanenin oluşturduğunu vurguladı. Sayar, tarihte Ayas olarak bilinen Yumurtalık'ın en büyük özelliğinin antik çağdaki üç büyük hastaneden birini barındırması olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

''Diğer iki önemli hastane ve Asklepios tapınağı Yunanistan'da Epidauros'ta, Istanköy adasında ve Bergama'da bulunuyor. Asklepios tapınağı ve çevresindeki hastane, döneminde kente büyük değer katan ve önemli gelir kaynağı yaratabilecek özelliktedir. Akdeniz dünyasının her tarafından tedavi olmaya gelenlerin sağlık hizmetlerinden yararlanmaları ve onların yakınlarının barınmaları ile sağlık tanrısı Asklepios'a kendilerini iyileştirmesi için hastaların
sundukları adak eşyalarının satışı Ayas'ın zengin bir Doğu Akdeniz liman kenti olmasını sağlamıştı. Bu bölgede, hastanenin yanı sıra Asklepios tapınağı da bulunmaktadır.''

Sayar, Ayas'ın diğer Kilikya kentleri gibi M.S. 260 yılında Sasani Kralı I. Hapur tarafından fethedilip yağmalandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Hristiyanlık dinini Roma İmparatorluğu'nun tek ve resmi dini yapan İmparator Büyük Konstantin'in Asklepios tapınaklarında büyücülük yapıldığını öne sürerek tüm sağlık tanrısı tapınaklarının imha edilmesi için verdiği emir üzerine M.S. 326 yılında tümüyle yıktırılarak yerine bir kilise inşa edildi. 362 yılında ise Hristiyan dinine karşı tutumuyla tanınan İmparator Julianus'un Asklepios tapınağını yeniden inşa ettirme emri vermesine karşın bu gerçekleşmedi. Ayas, uzun bir süre buna rağmen ünlü bir tıp merkezi
olmaya devam etti.''

Sayar, antik çağdaki bu hastaneden bugün geriye birkaç sütunun ve yıkılmış duvarların kaldığını, buranın diğer yörelerdeki tarihi kalıntılar gibi hazine avcılarının mekanı olduğuna dikkati çekerek, ''Antik çağdaki hastaneden birkaç sütun kalsa da bu yörenin önemi anlatılmalı. Yöre halkından bile hastane ile ilgili detaylı bilgileri bilmeyenler var. Böyle devam ederse, gelecek nesiller de sahip oldukları tarihi değerlerden yeterince haberdar olmayacaklar. Yöre, bu yönüyle tanıtılmalı, değerlere sahip çıkılmalıdır'' diye konuştu.

Günün Önemli Haberleri