Tarihi saldırının davası görüldü
Abone ol11 Eylül saldırılarının ardın, İstanbul'da meydana gelen bombalı saldırılar büyük yankı uyandırdı. Saldırının davası bugün de devam etti. Mahkeme 4 sanığa müebbet istedi.
İstanbul'daki bombalı saldırılarla ilgili davanın bugünkü
duruşmasında mütalaa veren savcı, 4 sanığın ömür boyu hapse mahkum
edilmesini istedi. Cübbe krizinin de yaşandığı duruşmada,
sanıklardan Harun İlhan, "İslami görüşüme göre mahkemenizi
tanımıyorum" diyerek belgeler okunurken ayağa kalkmadı. İstanbul
10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, 71
sanıktan tutuklu 29 sanık katıldı. Davanın bugünkü duruşmasında,
Savcı Zekeriya Öz esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı Öz, 57
sayfalık mütalaasında El Kaide'nin amacının Dünyadaki tüm
Müslümanlar'ın katılımı ile silahlı mücadele yöntemini kullanarak
dini hükümlerle yönetilen bir devlet kurmak olduğuna yer verdi. Öz,
El Kaide'nin ABD'de gerçekleştirdiği 11 Eylül saldırılarından sonra
dünyanın en büyük terör örgütlerini, eylemlerinin büyüklüğü ve
dünyada meydana getirdiği etki yönünden geride bıraktığına yer
verdi. El Kaide'nin, Cemaat-i İslamiye, Özbekistan İslami Hareketi,
El Cihat, Hamas, İslami Cihat ve Ulusal İslam Cephesi gibi
örgütlerden destek gördüğünü belirten Savcı Öz, El Kaide'ye
Afganistan, Sudan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerde barınma ve kamp
kurma imkanı verildiği belirtti. El Kaide'nin Vahabilik ve
Selefilik görüşlerinden etkilendiğini belirten Savcı Öz, El
Kaide'nin yapılanmasının bağımsız hücre yapılanmasına dayandığını
belirtti. Bu şekilde bir hücrede yapısında faaliyet gösteren örgüt
üyelerinden birinin yakalanması durumunda, diğer hücre birimlerinde
yer alan kişilerin kimliklerine ulaşılması engellenmektedir. El
Kaide'nin farklı isimler altına faaliyet gösteren ticari şirketler,
gönüllü yardım fonları, dünya çapında faaliyet gösteren bazı
radikal örgütlerden ve Ladin'in şahsi servetinden El Kaide'ye maddi
yardımların gittiğine ilişkin bilgilerin yer aldığı mütalaada,
Ladin'in babasının öldükten sonra geriye 11 milyon dolarlık miras
kaldığına da yer verildi. Savcı Öz mütalaasında, El Kaide terör
örgütü hakkında bilgiye verirken, sanıkların beyanları dosyada yer
alan delillerin yanı sıra, eylemlerin gerçekleşmesinde Bin Ladin'in
konuşma ve stratejilerinin de etkili olduğuna dikkat çekti. Savcı
Öz mütalaasında tutuklu sanık Fevzi Yitiz'in kendi itiraf ve
beyanlarını, 4 eylemde kullanılan patlayıcı yüklü kamyonların
eylemlerde kullanılacağını bildiğini öne sürdü. Öz, Yitiz'in bizzat
patlayıcıların kamyonetlere yüklenmesine katıldığını, El Kaide'nin
amacı doğrultusunda hareket ettiğini iddia ederek "ölünceye kadar
müebbet ağır hapis cezası" ile cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaada, Adnan Ersöz'ün El Kaide'nin Türkiye yapılanmasının
içinde yer aldığı, Afganistan'daki kamplarda sorumlu düzeyinde
görev yaptığı ve bu kamplara Türkiye'den insan götürdüğü ileri
sürüldü. Savcı, Ersöz'ün diğer sanıklarla birlikte Usame Bin Laden
ve Ebul Hafs El Mısri ile görüşerek bu örgütün Türkiye
yapılanmasının oluşmasına katkıda bulunduğunu belirtti ve örgütün
Türkiye yapılanmasının finans sorumlusu olduğunu iddia etti. Ersöz
hakkında "ölünceye kadar müebbet ağır hapis cezası" istendi. Öz,
Yusuf Polat'ın ise Beth İsrael'in sinagogu bombalamasında gözcülük
yaptığını ifade ederek, Polat'ın olay yerinde keşif yaptığını ve
olay tarihinde yolları müsait olduğunu eylemcilere bildirdiğini öne
sürdü. Polat hakkında tüm bu eylemleri gerekçe gösterilerek
"ölünceye kadar müebbet ağır hapis cezası" istendi. Savcı Öz; diğer
tutuklu sanık Harun İlhan'ın El Kaide'nin Türkiye yapılanmasının
Şura Sorumlusu olmasını, eylem talimatlarını vermesini, eylemlerin
planlanmasında aktif görev almasını ve karşılığında para almasını
ayrıca eyleme katılacak kişileri sabah evlerinden uyandıracak kadar
sahiplenmesini de göz önüne alarak "ölünceye kadar müebbet ağır
hapis cezası" ile cezalandırılmasını talep etti. Tutuklu sanıklar
Ümit Bayrak ve Evren Hıdıroğlu'nun "Topluma Kazandırma Yasası'ndan"
faydalandırılarak tahliye edilmelerinin istendiği mütalaada,
davanın tutuksuz sanıklarından Mediha Yıldırım ve Cemile Aktaş'ın
eşlerinin örgüt üyesi olmaları, örgüte sempati duymaları ve
eşlerinin yurt dışına çıkması gerekçe gösterilerek "örgüte yardım
ve yataklık" suçundan cezalandırılmaları istendi. Sanıklardan
Muhammed-ül Emin Bastı, Tarkan Kalaycı ve Ali Üzüm'ün de aralarında
bulunduğu 31 sanık hakkında ise beraat talep edildi. Savcı Öz, 57
sayfalık mütalaasında El Kaide'nin amacının Dünyadaki tüm
Müslümanlar'ın katılımı ile silahlı mücadele yöntemini kullanarak
dini hükümlerle yönetilen bir devlet kurmak olduğuna yer verdi. Öz,
El Kaide'nin ABD'de gerçekleştirdiği 11 Eylül saldırılarından sonra
dünyanın en büyük terör örgütlerini, eylemlerinin büyüklüğü ve
dünyada meydana getirdiği etki yönünden geride bıraktığına yer
verdi. Savcı Öz mütalaasında, El Kaide terör örgütü hakkında
bilgiye verirken, sanıkların beyanları dosyada yer alan delillerin
yanı sıra, eylemlerin gerçekleşmesinde Bin Ladin'in konuşma ve
stratejilerinin de etkili olduğuna dikkat çekti. Mahkeme heyetinin
duruşmaya gelen belgeleri okumasını ardından verdiği ara kararında
sanık Harun İlhan ayağa kalkmadı. Mahkeme Başkanı tarafından ayağa
kalkması için uyarılan İlhan, "İslami görüşüme göre mahkemenizi
tanımıyorum" diyerek oturmaya devam etti. Öte yandan, adliyede
görülen duruşmaların yoğunluğu nedeniyle, bazı avukatlar cübbe
sıkıntısı çekti. Avukat Osman Karahan, avukatların cübbe buluncaya
kadar duruşmaya kabul edilmemesine tepki göstererek, "Böyle
yapılarak savunma hakkımız kısıtlanıyor. Bu durum zapta geçilsin"
dedi. Bunun üzerine olay zapta geçildi. Mahkeme heyeti, sanıkların
tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma çıkışında, kapıda bekleyen bazı sanık yakınları, sanıklar
cezaevi araçlarına bindirilirken gözyaşlarına hakim olamadı.