Tarihi Kilise restore ediliyor
Abone olTarihi Ayavukla Kilisesi'nde 2009 yılından bu yana devam ettirdiği restorasyon çalışmalarında finale geldi.
19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen Ayavukla
Kilisesi'nde yapılan son çalışmalarda, boya tabakalarının ardında
gizli kalmış olan Hz. İsa figürü, Altın Ağızlı Aziz Yuhanna ile
melekler Mikail ve Cebrail'i simgeleyen duvar resimleri de yeniden
gün yüzüne çıkarıldı.
Restorasyon çalışmalarında dünyada uygulanan en son yöntemlerin kullanıldığı Ayavukla'da, duvarlar ve sütunlar ile tavan da orijinaline uygun olarak restoratörler tarafından tek tek adeta yeniden boyayla çizildi ve eski haline en yakın görünüme kavuşturuldu. Yer döşemeleri için son çalışmaların devam ettiği Ayavukla'da, kullanılan özel kimyasallarla, zeminde zamanla oluşan kir tabakaları ortadan kaldırılarak orijinal haline getiriliyor. Ayavukla'nın çevre düzenlemelerinin de önümüzdeki süreçte tamamlanması hedefleniyor. Rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi Mimari Restorasyon Bölümü tarafından hazırlanan Ayavukla, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal ve kültürel çalışmaların yapıldığı bir merkez olarak kullanılacak.
SEMT EĞİTİM MERKEZİ OLACAK
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Semt Eğitim Merkezi olarak düzenlenecek yapıda çeşitli kurs ve eğitimlere yönelik olarak bilgisayar laboratuarı, arşiv odası, seminer odası, yönetim birimi ve sergileme mekanı yer alacak. Bahçedeki yapılar idari bina ve kütüphane olarak işlevlendirilirken, bahçede açık sergileme mekanları da düzenlenecek. Bahçenin kuzey girişindeki yapı, güvenlik birimi olarak ele alınacak. Batı'daki servis girişinin yanında ise kafe mekanı oluşturulacak.
TARİHÇESİ
19. yüzyılın ikinci yarısında Rum Ortodoks Cemaati tarafından
inşa edilen Ayavukla Kilisesi, İzmir tarihinde önemli bir olay olan
1922 yangınında, kurtulan tek Rum kilisesi olarak akıllarda kaldı.
Yapı 14 Şubat 1924 tarihinde, Mustafa Kemal Atatürk'ün
direktifiyle, İzmir ve çevresine ilişkin eski eserleri sergilemek
amacıyla Asar-ı Atika Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. Daha
sonra Kültür Bakanlığı tarafından opera çalışma salonu olarak
tahsis edildi. Bu süre içinde yapının bir yangın geçirmesi
nedeniyle boşaltıldığı ve böylece günümüzdeki metruk biçimini
aldığı biliniyor. Önceden, Mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olan
yapı, "Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescil edildi.
Yapı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından İzmir Büyükşehir
Belediyesi'ne tahsis edildi.