Tarihi karıştıracak Kürt gerçeği!
Abone olAyestafanos anlaşmasını biliriz ama bu maddeden haberimiz yoktu. Madde açıkça Kürtler'in Ermeniler'i öldürdüğünü söylüyor.
İNTERNETHABER.COM
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 24 Nisan'da herkes konuştu. Ermeniler 'Türkler soykırım yaptı' dedi. Obama soykırım demedi ama yaşananları 'büyük felaket' olarak değerlendirdi.
En ilginç sözleri ise BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş sarf etti. Karabaş'a göre Ermeniler Teşkilat-ı Mahsusa tarafından katliama tabii tutulmuştu ve Türkiye özür dilemeliydi.
Nezir Karabaş'ın bu iddiasına cevap gibi sözler ise Baskın Oran'dan geldi. Oran tarihi anlaşmalara dayandırdığı sözlerinde Ermeniler'i 'kesenlerin' Kürtler ve Çerkezler olduğunu söyledi.
Balçiçek Pamir'in 'Söz Sende' programına katılan
Agos ve Radikal 2 gazeteleri
yazarı Prof. Baskın Oran tarihi anlatmaya biraz gerilerden 1800'lü
yıllardan başladı.
O dönemde İstanbul'da yaşayan batı Ermenilerinin bir sonunu olmadığını söyledi. Ve konuşmasına şöyle devam etti:
KARINLARINI DOYURMANIN EN KOLAY YOLU ERMENİLERİ ÖLDÜRMEK
"Doğu Ermenileri dağlı, çiftçi, esnaf, zanaatkar idiler ve Kürt
OSMANLI'NIN GÖREVİ ERMENİLERİ KÜRT VE ÇERKEZLERDEN KORUMAK |
Baskın Oran Ayestefanos anlaşmasının ders kitaplarında yer almayan bir maddesini anlattı. O maddede Kürt ve Çerkezler'in Ermeniler'e 'zulüm uyguladığı' açıkça belirtilmiş ve Osmanlı devletine reform görevi verilmiş. Oran şöyle anlattı: "Büyük devletler arka çıkıyorlar doğu Ermenilerinin ızdıraplarına. Fakat 1914 şubatında İngiltere kamp değiştiriyor. Olay şu; 1878'de bizim Ayestefanos anlaşmamız var. Fakat hiçbir ders kitabı onun 16. maddesinden bahsetmez... Ayestafanos'un 16. maddesi şunu der: Babı-ali (Osmanlı Hükümeti) Doğu'da Ermenileri, Kürt ve Çerkezlerden koruyacak, yıllık raporlar verecek ve orada kesin repormlar yapacaktır. AYNI MADDE BERLİN ANLAŞMASINDA DA VAR Fakat Ayestafanos Rusya'ya fazla Avantaj sağladığı için devreye İngiltere giriyor ve aynı yıl 1878'de Berlin anlaşması yapılıyor. Fakat aynı madde bu kez 61. madde olarak yine aynı şeyleri söylüyor. "Bab'ı ali Kürtlerin ve Çerkezlerin ermenileri duman etmesine engel olacak ve reformlar yapacak." |
beylerine her yıl bir haraç ödemek şartıyla rahat rahat ticaretlerini ve tarımlarını yapıyorlardı. Mafya ilişkisi bu...
1847'de ayaklanan feodal Kürt beyleri ortadan kalkınca haraç verecek adam kalmadı. Kürdistan bölgesinde tam bir kaos yaşandı. Ve Kürtler aç kalınca her yıl altın yumurtlayan tavuğu kestiler.
1859'da da Şeyh Şamil'in Ruslar'a yenilmesiyle Güney Kafkasya halkları Osmanlı İmparatorluğu'na göç ettiler... Silahlarını ve aşiret düzenlerini koruyarak aç biilaç geldiler. Karınlarını doyurmanın en kolay yolu olarak Ermenileri soymayı ve öldürmeyi gördüler."
SULTAN DA PATRİKHANE DE SAHİP ÇIKMADI
Ve 1859'dan sonra doğu Ermenileri için doğu artık yaşanmaz hale geldi. İki merci vardı. Birincisi sultan... Sultan kulaklarını kapattı. Çünkü gayrimüslüm ve müslümanlar eşittir diye ilan etmişti ve müslümanlar bunu affetmemişti. Ve ikincisi; Patrikhane için de onlar Ermeni değil köylüydü...
DOĞU ERMENİLERİ DE SİLAHA SARILDI
Böyle olunca Doğu Ermenileri silaha sarılıp canlarını korumaktan başka hiçbir çare bulamadılar. Yalnız tabii bazıları bunun ötesine de geçtiler. Bulgaristan modelini uyguladır. Onlar da canlarını korumaya çalışıyordu ve aynı zamanda müslüman köylerine baskın yaparak ve kendilerine baskın yapılmasını tahrik ederek büyük devletlerin tepkisini çekmeye çalışıyordu. Başarılı da oldular. 1878'de özerk, 1908'de de bağımsız oldular.
Fakat hınçak çetelerinin unuttuğu şuydu. Bulgaristan Avrupa'da fakat doğu Ermenileri Asya'da... Mesela Saidi Nursi'nin çok ilginç bir sözü var. 1919'da bir Amerikan heyeti geliyor. İki kişi; bir üniversite rektörü, bir işadamı... Başkan bunları yolluyor, Osmanlı devletinde halklar ne istiyor? diyor. Onlar da Said'i Nursi'ye de soruyor. O da 'Sizin drednotlarınız Kürdistan dağlarına tırmanamaz' diyor. Drednot büyük zırhlı gemi demek...