Tarihi davada 7. gün tamamlandı!
Abone olÇağlayan Adliyesi'nde görülen şike davasının 7. duruşmasında sanıklar savunmalarını yaptı!
"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe
Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık
için açılan davanın 7. duruşması sona erdi.
Aziz Yıldırım'ın savunmasını tamamlamasının ardından İlhan
Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan ve Mehmet Yenice de savunma
yaptılar. Ekşioğlu, iddianamede geçen 'tarla
sürme' konusu hakkında konuştu.
Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen
duruşmaya aralarında Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun
ve Olgun Peker'in bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanık
menajer Bülent İbrahim İşcen, hastanede tedavi gördüğü için
duruşmaya katılamadı.
Türk futbolundaki tarihi şike davasına bir günlük aranın ardından
devam edildi. Çağlayan Adliyesi'nde yapılan 7. duruşmada,
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan
Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu savunması tamamlandı.
YILDIRIM'IN SAVUNMASI BUGÜN DEVAM ETTİ
Tarihi duruşmada savunma sırası bir kez daha Aziz Yıldırım'da. Salı
günü savunmasına başlayan Yıldırım, dün verilen aranın ardından
savunmasına bugün de devam ediyor.
Çağlayan'da görülen duruşmanın 6. gününde Olgun Peker'in ardından söz alan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray ve Trabzonspor hakkında çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Yıldırım, ayrıca Manisaspor, Kasımpaşa, Bursaspor ve Sivasspor maçları ile ilgili kendisine yöneltilen suçlamaları ise reddetmişti.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekici, Yıldırım'ın savunmasına, bir
günlük aranın ardından bugün devam edileceğini açıklamıştı.
AZİZ YILDIRIM : VOLKAN DEMİREL DE ŞİKE
YAPMIŞ
"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü
tutuklu 93 sanık açılan davanın 7. duruşmasında Aziz Yıldırım 4-3
biten Sivasspor- Fenerbahçe maçındaki şike iddialarına ilişkin
savunma yaptı.
"İyi günler diyerek başlamak istiyorum" diyerek savunmasına başlayan Yıldırım, bir gazetenin manşetinde yayınlanan duruşma görüntüsünü değinerek, "Bir tişört basıp burada gösterdik. Fakat dün bir fotoğrafla daha karşılaştık. Tam sizin arkanızdaki kameradan resim çekmişler" dedi. Mahkeme Bakanı Mehmet Ekinci ise "Basın mensupları adına bir ekran kurmak istiyorduk. Ses alamayınca vazgeçtik. O deneme esnasında fotoğraf çekilmiş. Savcılığa gerekli olan yazıyı yazdım. Savcılık görevini yapar" diye cevapladı.
YILDIRIM'DAN MAHKEMEDE ÇANTALI MİZANSEN PARAYLA
SAVUNMA
Aziz Yıldırım'ın Sivasspor'a siyah bir çanta içinde 2,5 milyon
dolarlık şike ve teşvik parası gönderildiğine dair iddiaları
yanıtladı. Yıldırım, duruşma salonuna emniyette görüntüsü çekilen
çantanın bir benzerini getirerek mahkeme heyetine gösterdi.
Yıldırım daha sonra, bir torba içerisinde de 2.5 milyon doları
temsil eden kağıtlarının bulunduğu torba gösterdi.
Mahkeme başkanı Ekinci "Bunlar sahte para mı?"
diye sordu. Bunun üzerine Yıldırım gülerek,
"Gerçek" dedi. Yıldırım, "Sivasspor 5
milyon dolarlık bir takım. Bu takımı satın almak için 10 milyon
dolar vermek gerekir. Bu çantayla Sivas'a gitse gitse 1 milyon
dolar gider. Bu çanta 2.5 milyon doları almaz" dedi.
"BU ÇANTA İÇİN ÖZÜR DİLEMELİLER"
Yıldırım, "Buradaki çantanın içindeki elbisedir. İlhan Ekşioğlunun
kıyafetleridir. Uğur olsun diye aynı kıyafetler giyilir" dedi.
Emniyetin yaptığı fiziki takibinden utandığını vurgulayan Yıldırım,
"Utanıyorum emniyetin bu çalışmasına. Çanta değiş tokuş
yapılırken çekmek yerine gelip bassanıza. Çantayı açsanıza. Onlarda
biliyorlar bunu. İçinde para olmadığını. Bu yalan. Onlarda biraz
ahlak varsa bizim ailelerimizi getirdikleri noktayı düşündüğünde
bizden bu çanta için özür dilemeleri gerekiyor. Bu çanta için özür
dilemeliler" dedi.
"BU KALECİ ŞİKE YAPMIŞ"
Duruşmada Sivasspor maçı da Yıldırım tarafından izletildi. Maç
sırasında çok heycanlandığını ve sonunu izleyemediğini ifade eden
Yıldırım, görüntülerde şike yaptığı iddia edilen kaleci Korcan
Çelikay'ın yaptığı iyi bir kurtarıştan sonra, "Bu şike
yapan bir kaleci olabilir mi?" diye sordu. Yıldırım ayrıca aynı
maçta hatalı gol yiyen kaleci Volkan Demirel için de gülerek, "Bu
kaleci şike yapmış" dedi.
"50 TALEBE OKUTUYORUM, ONLARDAN BİR ŞEY OLSA
YARGILANACAĞIZ DEMEK Kİ"
Tutuklu sanık Abdullah Başak'a "Mini Cooper" marka otomobilinin "
şike parasıyla" alındığı iddialarıyla ilgili olarak savunma yapan
Yıldırım, "Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu'nun totemidir.
Oradan tanıyorum. Hoş sohbet, güler yüzlü biri. Sizde burada
tandınız. Zaten başkada özelliği yok. Sivasspor'da yenik
durumdayken Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu ile konuşuyor. Biz maçı
kazanacağız diyorlar. Onu da şike yapmışlar. Maçtan sonra İlhan,
Abdullah'a ne hediye alayım sana diyor. Saat al diyor. Sonra
vazgeçti. Araba alındı. Oda kız kardeşine hediye etti"
şeklinde kouştu. Yıldırım, "Biz varlıklı insanlarız. Allaha
şükür bize iyiliği dokunmuş insanlara yardım ederiz. Bir dosta bunu
yapmak suç mu?. Ben 50 talebe okutuyorum onlardan bir şey olsa beni
içeri alacaklar demek ki" dedi.
"6222 SAYILI YASA ÇIKMASA DOLANDIRICILIKTAN
YARGILANACAKTIK"
Yıldırım, "Olgun Peker çetesine bağladılar bizi. Nasıl bir
çete olduğunu da burada gördük. 6222 sayılı yasa çıkmasaydı ben
buraya dolandırıcılıktan çıkacaktım. Şike'nin suçu ağırlaşınca bizi
buna bağladılar. Bu yasa çıkınca Olgun Peker'le burada şikeden
yargılanıyoruz" dedi.
"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü
Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık açılan
davanın 7. duruşmasında Aziz Yıldırım 4-3 biten Sivasspor-
Fenerbahçe maçındaki şike iddialarına ilişkin savunma yaptı.
"İyi günler diyerek başlamak istiyorum" diyerek
savunmasına başlayan Yıldırım, bir gazetenin manşetinde yayınlanan
duruşma görüntüsünü değinerek, "Bir tişört basıp burada
gösterdik. Fakat dün bir fotoğrafla daha karşılaştık. Tam sizin
arkanızdaki kameradan resim çekmişler" dedi. Mahkeme Bakanı Mehmet
Ekinci ise "Basın mensupları adına bir ekran kurmak istiyorduk. Ses
alamayınca vazgeçtik. O deneme esnasında fotoğraf çekilmiş.
Savcılığa gerekli olan yazıyı yazdım. Savcılık görevini
yapar" diye cevapladı.
Bu arada taraftarlar bugün de Çağlayan'a gelerek desteklerini sürdürdüler...Yaklaşık 50-60 kişilik taraftar grubu Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki bekleyişini sürdürüyor.
AZİZ YILDIRIM'IN SAVUNMASI TOPLAMDA 9 SAAT
SÜRDÜ
"Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü
Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık açılan
davanın 7. duruşmasında Aziz Yıldırım yaklaşık 9 saat süren
savunmasını tamamladı. Yıldırım savunmasına Salı günü saat 14.00'da
başlamıştı. O gün savunması saat 20.00 civarında tamamlanmıştı.
Bugün ise Yıldırım yaklaşık 3 saat savunma yaptı.
"TEK ARZUM FENERBAHÇE'NİN TEMİZE
ÇIKMASIDIR"
"İddialar tek tek çürütülmüştür" diyen Yıldırım,
hayali suçlamalarla para verdiğinin iddia edildiğini belirtti.
Yıldırım savunmasını şu sözlerle tamaladı. "Dava şike ve teşfik
davası değildir. "8 aydır yatıyorum, 10 sene de yatarım.
Fenerbahçe üzerine oyun oynanmıştır. Fenerbahçe Türkiye'dir.
Fenerbahçe'yi kimse Türkiye'den ayıramaz. Fenerbahçe Anadolu'nun
takımıdır. Böyle bir iddaname ile Aziz Yıldırım'ı cezalandıracağız
diye külübün lekelenmesi hiç hoş olmadı. Bunu yapanlar hesabını
verecektir. Bizi tarih yargılayacak. Beraat istemiyorum. Tek arzum
ve isteğim Fenerbahçe'nin temize çıkmasıdır. Dünyaya rezil ettiler
bizi. Gizlilik içinde yapılsaydı, bu şekilde yapılmasaydı. Bu
lekeyi temizleyin. Mahkeme Fenerbahçe yönünden olaya
baksın"
YILDIRIM'IN SABIKASI VARMIŞ
Ardından Mahkeme Başkanı, savcılık ve mahkemede daha önce verdiği
ifadelerinin doğru olup olmadığını sordu. Yıldırım doğru olduğunu
söyledi. Başkan Ekinci'nin, sabıkası olup olmadığını sorduğu
Yıldırım "Yok" dedi. Başkan Ekinci ise "Sabıkanız var
gözüküyor" diye konuştu. Yıldırım ise "Nereden
efendim" diye sordu. Başkan Ekinci, "Gebze'de bir
kooperatif olayından sabıkanız var gözüküyor" dedi.
İLHAN EKŞİOĞLU'NUN
SAVUNMASI
DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN!..
[PAGE]
Hayatı boyunca hiçbir suça karışmadığını savunan Ekşioğlu, ilk kez
adli makamların karşısına çıktığını kaydetti.
Ekşioğlu, iddianamenin hatalarla dolu olduğunu anlatarak,
iddianamede bulunan delillerin de savcı tarafından yanlış
yorumlandığını söyledi.
İddianamede şahsına yönelik yer alan hatalı bilgilere açıklık getirmek istediğini belirten Ekşioğlu, "Fenerbahçe'ye 2001 yılında yönetici oldum. Fenerbahçe'de yönetici olmak çok büyük özveri gerektirir. Bunu ancak yaşayan bilir. Bazen anlık mutluluklar yüz binlerce dolara mal olabilir. Babamdan bana çok miras kalmıştır. Ancak en önemlisi devlet üstün hizmet madalyasıdır. Ben de bunu çocuklarıma miras bırakacağım. Böyle bir aileden gelen biri olarak örgüt üyeliği ile suçlanmak beni derinden yaralamıştır. Yanlış yorumlanan telefon görüşmelerinden dolayı suçlanıyorum" dedi.
Hakkındaki suçlamalar arasında tutuklu sanıklardan Abdullah Başak'a bir otomobil aldığı iddialarının yer aldığını belirten Ekşioğlu, söz konusu aracın Başak'ın ablasına alındığını kaydetti.
Ekşioğlu, söz konusu aracın değerinin 31 bin euro olduğunu anlatarak, "Bu paraya Mercedes de alınır. Malumunuz Abdullah Başak ile Mini Cooper yan yana dahi getirilemez. Abdullah Başak kiloludur" dedi.
Bu sözler üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin "Belki hayali vardır'' demesi, gülüşmelere neden oldu. Başkan Ekinci ayrıca, ''Başak'ın bu arabaya bindiğine dair fiziki takip var" dedi.
Ekşioğlu da bunun üzerine fiziki takipleri bildiğini belirterek,
Başak'ın arabayı aldığını göstermek için bindiğini kaydetti.
Günde yüzlerce kişiyle konuştuğunu belirteren Ekşioğlu,
"İşim gereği günde yüzlerce kişiyle konuşurum, iddianameye
göre ben gece gündüz şike yapmaya uğraşırken, diğer tüm amatör
branşlar şampiyon olmuş. Ortağı olduğum şirket ödül alırken; ben
tüm günlerimi şike için ayırmışım! - Benim işim gücüm yok. Sabahtan
akşama kadar etrafıma aldıklarımla şike yapıyorum"
dedi.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Olgun Peker ile 5 kez görüştüklerinin yazıldığını ifade eden Ekşioğlu, bu görüşmelerde savcılığın suç unsuruna rastlamadığını söyledi.
Ekşioğlu, herkesin bir uğuru olduğunu dile getirerek, "İnandığım uğurlar şike şifresi olarak değerlendirilmiştir. Örnek olarak deplasmandaki maçlara gidemiyorum. Geçen yıl sadece 2 maça gittim. Sivas maçına gittim. Bu uğur konusunda kimileri aynı kıyafetleri giyer, kimi kurban keser. Benim de çeşitli uğurlarım var. Başkanımızın değindiği çanta içerisinde maçlarda çok değer verdiğim takım elbisem vardır" şeklinde konuştu.
Varlıklı bir ailenin mensubu olarak çeşitli şirket ortaklığının bulunduğunu ifade eden Ekşioğlu, "Bu konumum Fenerbahçe'de yönetici olmadan önce de vardı. Sosyal konumumu tereddüt etmeden Fenerbahçe için kullanmış biriyim" dedi.
İlhan Ekşioğlu, bugüne kadar yaptığı harcamalar dikkate alındığında bu paraların şike için kullanılmadığının ortaya çıkacağını dile getirerek, iddianamede kendisine yapıldığı iddia edilen ödemelerin inşaat bakım ve onarımı gibi giderler olduğunu söyledi.
Ali Kıratlı ile aralarında yaşanan bütün para akışının şike için yapıldığı şeklinde yorumlandığını anlatan Ekşioğlu, söz konusu para akışının Kıbrıs'ta yürütülen kişisel ticari faaliyetleri içerisindeki para akışı olduğunu kaydetti. İlhan Ekşioğlu, kendisinin adı geçen 12 maçla ilgili olarak da tek tek savunmada bulundu.
ŞEKİP MOSTUROĞLU'NUN
SAVUNMASI
DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN!..
[PAGE]
Tutuklu sanık Şekip Mosturoğlu da savunmasında, kendileri için
iddianamede ''transfer şikesi'' diye bir suç tipi oluşturulduğunu
öne sürerek, ''6222 sayılı yasanın hazırlanmasında maalesef
ben de çalıştım. Şike ve teşvik, genel yargı içinde tanımlanmış suç
tipleridir. Ama biz yasanın bu noktalara geleceğini fantezi olarak
bile hayal edemedik. Şike ve teşvik primi suçlamalarının
yargılamasının bu boyutta olacağını tahmin edemedik''
dedi.
Fenerbahçe Spor Kulübünde hukuk işlerinden sorumlu asbaşkan olduğunu kaydeden Mosturoğlu, ''Bir nevi ücret almayan hukuk müşaviriyim. Sporcu sözleşmelerini hazırlayıp müzakerelerine bizzat katılıyorum. TFF hukuk kurulunda da çalıştım ve değişik kademelerde görev aldım. Yasada yer alan 11. maddeyi iddia üzerinde oynanan şike ve teşvik olaylarını önlemek amacıyla hazırladık. Ancak biz Bakanlar Kurulunda imzalanmış kararı gördük. Bu üzücü olaylar yaşanmasaydı CAS'taki 3. Türk hakem olacaktım. Aklanırsam o görevi de alırım'' ifadeleri kullandı.
Mosturoğlu, maç raporlarının telefon tapelerinden daha değerli olduğunu ifade ederek, ''Siz mahkeme olarak bir maçın sonucunu değiştirirseniz FİFA ertesi gün Türkiye'nin üyeliğini askıya alır. Maç raporları tapelerden yüz kat daha değerlidir'' dedi.
Bucaspor'un as futbolcularını kadro dışı bırakarak Trabzon'la oynadığını ve 2-1 yenildiğini söyleyen Mosturoğlu, ''Buna bakarsanız şike diyebilirsiniz, ancak spor hukukunun gerçekleriyle değerlendirildiğinde salt bu durum şike için yeterli değildir'' diye konuştu.
Mosturoğlu, iddianamede yer alan Sezer Öztürk, Mehmet Ekici ve Tunay Torun'un transferi için görevlendirildiğini belirterek, ''Sezer ile ilgili tapelerim var. Zafer Demirel'le konuşuyorum. Sezer'in transferi ile ilgili konuşuyoruz. Sonra Aziz başkanla bu konuyu konuşuyorum. 5 tapeye de hukukçu olarak bakıyorum; şike, teşvik yok. Sezer Öztürk'ün avukatı Sami Dinç'tir. Sami Dinç, müvekkili Sezer Öztürk'e defalarca 'görüşmeye maçtan sonra git' diyor. Bu konuşma, tanışma amaçlı bir toplantıdır. Bu transferde gayri ahlaki olan ne var'' dedi.
İddianamenin fikir önderinin, Kadir Has Üniversitesi Ceza Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Süheyl Donay olduğunu öne süren Mosturoğlu, ''Savcı iddianamede kendisinden notlar almış. Ben 15 yıllık spor hukukçusuyum. Daha önceden Süheyl hocayı tanıyorum. O zaman kendisi spor hukukunu bilmiyordu, şimdi de bilmiyor. Hoca, sporcu diyerek satranç oyuncusu ile futbolcuyu aynı kefeye koyuyor'' ifadelerini kullandı.