Tarihe artık farklı bir gözle bakılmalı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarihe artık farklı bir gözlükle bakılması gerektiğini belirterek, hadiseler sıcakken değerlendirmelerin sağl...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarihe artık farklı bir gözlükle
bakılması gerektiğini belirterek, hadiseler sıcakken
değerlendirmelerin sağlıklı olmadığını söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, tarihin ya galipler
ya güçlüler tarafından çarpıtılarak yazıldığına dikkat çekerek,
"Kendi tarihçilerimiz tarafından çarpıtılarak kayda geçirildi.
Eskilerin deyimiyle köprünün altından çok sular aktı. Zaman
yaraların bir çoğunu tedavi etti. Eskiye ait çok sayıda tartışma
artık yerli yerine oturdu. Dünya üzerinde devletler genellikle
arşivlerindeki gizli belgelere 50 yıllık gizlilik süresi koyarlar.
Çok nadiren yüz yıllık gizlilik süreleri olur. Tabulardan ön
yargılardan azade şekilde konuşmaya başlanır. Bizim de millet
olarak artık bütün bu hadiseleri soğukkanlılıkla siyasi
tartışmalardan uzak ele alma, gerçekleri öğrenme ve öğretme
vaktimizin geldiğine inanıyorum. Bizim yüz yıl önceki bütün bu
olayları artık korkularımızdan arınarak, kurtularak ele almamız
gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Edoğan, "1923 yılına kadar devletimiz milletimiz ecdadımız bizim
kendi dedelerimiz sürekli cepheden cepheye koştular. Nadir
zaferlerin yanında büyük yenilgiler yaşandı. Büyük göçleri
katliamları yaşadık. Anadolu’nun Trakya’nın her evinden fertler
cepheye gittiler ve dönmediler.
Bu süreç son derece tabi biçimde milletimizin hafızasında acı bir
yer edindi. Bir takım korkuların oluşmasına da yol açtı. Bu
korkular hem Osmanlı devletinin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir
takım elitleri tarafından istismar aracına dönüştürüldü.
Dikkatinizi çekiyorum son 200 yıldır bu topraklarda bölünme ve
irtica toplumu terbiye etmek için kullanılan iki önemli korku oldu.
Bazı tarihi hadiselerin yüzüncü yıl dönümlerine yaklaşırken bu
korkuları, tehdit amacı olarak kullanılmasını artık masaya yatırmak
zorundayız. Bunu sadece belli hadiseler için söylemiyorum. Bugüne
kadar gelen belirsizliğini koruyan ve istismar aracı olarak
kullanılan her hadisenin açığa çıkması en büyük amacımızdır.
BUNUN HAYALİYLE YAŞIYORUM
En başta tüm bu meseleleri yüz yılın ardından artık siyasetin
konusu ve malzemesi olmaktan çıkaralım. Bilim adamlarına
tarihçilerine gerçek sahiplerine bu işi havale edelim dedik. şu
noktanın da altını çiziyorum. Tarihle yüzleşme sadece bizim
Türkiye’nin yapacağı bir yüzleşme değildir. Bunu bizim yapmamız
yetmez. 100 yıl öncesine ait korkuları trajedileri diri tutan,
büyüten, toplumlarını şekillendirmek için kullanan her millet de
artık bu yüzleşmeyi yapmaları gerekir, yapsınlar diyorum. Açık açık
söylüyorum, 100 yaşında 200 yaşında korkularla yaşayan hiçbir
millet reform yapamaz. Geçen hafta bu kürsüden bir şey ifade ettim.
77 milyonun her bir ferdinin kendisini bu ülkenin asıl sahibi
olarak hissetmesini öne eğmeden başını dimdik ayakta durmasını
gönülden arzu ediyor, bunun samimi hayaliyle yaşıyorum dedim"
şeklinde konuştu.
12 yıldır millete ve devlete bu özgüveni kazandırmanın mücadelesini
verdiklerini belirten Erdoğan, "Geçen hafta, kutlu doğum haftası
münasebetiyle, orada da binlerce gence bunu anlattık. Bu ülkenin
bir vatandaşı, etnik kökeninden, mezhebinden, inancından, dilinden
yaşam tarzından dolayı eğer ayrımcılığa uğruyorsa orada zulüm var
demektir. Ama bununla birlikte bu ülkenin her bir ferdinin de cesur
olmasını, özgüvenli olmasını bekliyor ve istiyoruz. Türk müsün?
Korkmayacaksın. Kürt müsün, Arap, Çerkez, Boşnak mısın? Sünni
misin, alevi misin? Artık korkmayacaksın. Namaz kıldığın için,
kuran okuduğun için, başörtüsü taktığın için artık çekinmeyeceksin,
artık başını öne eğmeyeceksin, artık korkmayacaksın. Annenden
öğrendiğin dili konuştuğun için mahcup olmayacaksın. İnandığın gibi
yaşamaktan korkmayacaksın" dedi.
(İHA)