Tarih gün ışığına çıkıyor

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Sivas Anıtlar Kurulunun ilçedeki tarihi Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı'nın restorasyon projesini onayladığını, ayrıca Şahabiyye-i Kübra Medresesi ile Halfetih Minaresi'nde de araştırma kazılarının yapılmasına karar verildiğini söyledi.

Battalgazi'nin, Nemrut Dağı, Aslantepe Höyüğü ve Kapadokya gibi bir turizm havzası olmasını hedeflediklerini dile getiren Gürkan, daha önce Malatya'nın Adana'daki kurula bağlı olduğunu, ancak bir süre önce Sivas Anıtlar Kuruluna bağlandığını ifade etti. Gürkan, Malatya'nın Sivas Anıtlar Kuruluna bağlanmasının, Sivas'ın Malatya'ya yakın olmasından ötürü iyi bir gelişme olduğunu, kurulun gelecek ay toplantısını Malatya'da yapacağını belirtti.

-''ORTAK DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ''
Gürkan, kurulda alınan kararlar çerçevesinde, Battalgazi'de çalışmaların başlatılacağını ifade ederek, şöyle dedi: ''Kurul, daha önce Malatya Belediyesi tarafından ihalesi yapılmak suretiyle yaptırılan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı'nın projesini onayladı. Projenin uygulanması için ihale yapılacak ve sonrasında restorasyona başlanacak. Şahabiyye-i Kübra Medresesi ve Halfetih Minaresi'nin kazı çalışmalarını, Vakıflar Bölge Müdürlüğü başlatacak.''

Söz konusu alanın turizm havzası olarak değerlendirilmesi fikrini çeşitli platformlarda, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile paylaştığını dile getiren Gürkan, şöyle devam etti: ''Tabii, turizm havzası olması kabulle ilgilidir. Buralardaki eserler, turizme kazandırıldıktan sonra tanıtım yoluyla benimseme olursa, amacımıza ulaşacağız. Bu şekilde, turizm acentelerinin bu bölgede turlar düzenlemesi de söz konusu olacak.''

-HALFETİH MİNARESİ-
Selçuklular döneminde 1224 tarihinde yaptırılan minarenin, Şahabiyye-i Kübra Medresesi ile bir bütünlük sağlıyor. Minarenin büyüklüğü ve çevresindeki temel kalıntıları, medresenin devamı ve bir bölümü olduğunu gösteriyor. Minarenin dibinde üç kardeşler mezarı bulunuyor.

-ŞAHABİYYE-İ KÜBRA MEDRESESİ
Medrese, Halfetih Minaresi ile aynı dönemde yapılmış. Mir-i Ümera
lakabı ile tanınan Şahabeddin Hızır isimli bir emir tarafından yaptırılmış. Medresenin kitabesi günümüze kadar korunamamış. Ancak medresenin mimarlarının, Şemseddin Muhammed Bin Osman ve Takvor Bin Stefan olduğu biliniyor. Medrese büyük ölçüde yıkılmış durumda. ''Büyük Ateş Medresesi'' Anlamına gelen isme sahip medresenin, yapı malzemesi kesme ve moloz taştan. Planını çıkarabilmenin mümkün olmadığı medresenin, kalıntılara dayanılarak iki eyvanlı medreseler grubundan olduğu sanılıyor.