Taraf'ta Taraf yazarına Erdoğan eleştirisi!
Abone olTaraf yazarı Namık Çınar'ın "Erdoğan darbeyi hak ediyor" yazısında bir başka Taraf yazarından yanıt geldi. Baransu, ""Bu üslup tüketildi!" dedi...
Taraf'ın giderek sertleşen kalemlerinden Namık Çınar'ın Başbakan Erdoğan'ın hedef alan yazısına "yandaş basın" değil kendi gazetesinden yanıt geldi.
Taraf'ın bir başka yazarı Mehmet Baransu, Çınar'ın yazısını konu aldığı yazısında dikkat çeken eleştirilere imza attı.
Çınar'ın asker kökenli olduğunu hatırlatan Baransu, orduyu ve darbeci zihniyeti deşifre eden yazılarına övgüler dizdikten sonra söze Çınar'ın son dönem yazılarına getirdi. Çınar'ın “Erdoğan darbeyi hak ediyor” dediği yazısını eleştiren Baransu "Bu üslup tüketildi!" dedi.
Çınar'ın yazısındaki ruhun 27 Mayıs ve 28 Şubat artığı olduğunu kaydeden Baransu "Sokakta ya da kahvede bile kullanılmayan bu dilin, gazete köşelerinde kullanılması da eleştiri olmasa gerek." diyerek Çınar'ı eleştirdi.
"Sayın Çınar… Bunlar kullanılıp, tüketildi. Yazınız eski bir askerin bilinçaltının dışa vurumu gibi duruyor." diyen Baransu, Çınar'ın insaf sınırlarını aştığını söyledi.
NAMIK ÇINAR O YAZISI İÇİN ÖZELEŞTİRİ VERDİ
Diğer yandan Namık Çınar da bugün yayınlanan yazısında Baransu'nun eleştirilerine konu olan yazısı için özür dilemese de özeleştirel ifadeler kullandı. Yazısını "sorunlu" bulduğunu itiraf eden Çınar "Belli ki derdimi iyi anlatamamışım." dedi.
İŞTE ÇINAR'IN ÖZELEŞTİREL İFADELERİ:
Gelin görün ki, bir önceki yazımdan dolayı, meğer şimdi ben de bir darbeci imişim.
Demek bir bu eksikti, o da oldu.
Bütün palas pandıraslığımla size şunu sormak geliyor içimden:
Aklınızdan zorunuz mu var, kuzum?
Ama hayır, sormayacağım.
Çünkü itiraf etmeliyim ki o son yazım, başlığından tutun da, seçilen kimi sözcüklere ve eleştirel ögelere varıncaya kadar, sanırım göreceli olarak biraz sorunluydu.
Okuyucularımdan o kadar çok olumsuz tepkiler aldım ki, söven değil ama yakınırlarken bile nezaketi elden bırakmayan kalbi kırıklar karşısında içim cız etti.
Ama beni asıl irkilten, birtakım ulusalcı karakterdeki övgülerin de gelmesi oldu.
Ben bu yaklaşımlardan hiçbirisinin yanında duracak bir adam değilim.
Belli ki derdimi iyi anlatamamışım.
Günlük gazete yazılarımın, sabahları açıp akşama kadar solarak kuruyan kısa ömürlerini gözardı etmişim.
Koskoca hayatımın bir hükmü olmayıp, bu memlekette meselâ Müslümanlığını bile sürdüreceksen, her gün her gün yeniden Kelime-i Şehadet getirerek tescil ettirmen gerektiğini de unutmuşum.
Her kim olursa olsun, bizde cenaze geçerken, oturuluyorsa kalkılır, yürünüyorsa durulur, dönüp cephe selâmı verilir.