Taraf yazarı unutkanlığının kurbanı oldu

CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi programına katılan Taraf yazarı Nilüfer Kuyaş program boyunca birbirinden ilginç tezlerini anlattı. Kuyaş,  programın sonlarında öyle bir laf etti ki, hem gazetesinin hem de okurlarının tepkisini çekecek gibi görünüyor.

Kuyaş ismini hatırlamadığı bir yazar için programda "çok güzel şeyler yazıyor" dedi. Kuyaş'ın beğenisini ifade ettiği o Hürriyet yazarı Taraf'ın çizgisi ile pek de yakın olmayan bir isim... Yılmaz Özdil.

Kendisini tanımlarken "Kalbim solcu, aklım liberal, ruhum anarşist'tir benim" diyen Kuyaş programda siyasetçilerin öfkelerinin topluma zararlarından söz etti ve Başbakan Erdoğan'ın öfkesinin yarı yarıya performans olduğunu ileri sürdü. Kuyaş ardından da ismini hatırlayamadığı Hürriyet yazarını övdü:

BAŞBAKAN'IN ÖFKESİ YARI YARIYA PERFORMANS

"Sayın Başbakan'ın kişiliğinde fevri, celalli bir yan olabilir. Çoğumuzda var. Heyecanlı bir insan olduğu belli. Şiirler okuyor ağlıyor filan. Ama siyasetçi olarak yarı yarıya performans... Mahsus yapılan bir şey, bir rolü oynuyor belki farkına varmadan. Ama bu kadar şiddete, laf yarıştırmaya, siyasi duelloya yönelmesi...

ADINI HATIRLAYAMADIĞIM HÜRRİYET YAZARI

Geçenlerde Hürriyet'te bir yazar, şimdi adını hatırlamıyorum. "Gençliğini yaşıyamamış insanlar" diyor. Bizde hala böyle gençliğini yaşayamamış insanlar yönetici.

Ayşenur Arslan'ın "Ertuğrul Özkök galiba?" demesi üzerine Kuyaş şöyle devam etti:

ŞİMDİ İSMİNİ UNUTTUM ÖZÜR DİLERİM

"Hayır. İlk sayfada yazan bir bey. Çok güzel şeyler yazıyor. Şimdi ismini unuttum. Özür dilerim kendisinden. Gençliğini yaşayamamış insanlar yönetiyor ülkeyi. Eğlenememiş... Kız arkadaşı olmamış... Gülmemiş... Dansa gitmemiş. İlle de hedefe kitleneceğim, başaracağım diye gençliğini heba etmiş..."

İŞTE KUYAŞ'IN ADINI UNUTTUĞU HÜRRİYET YAZARI

Kuyaş'ın beğenisini dillendirdiği o yazar Hürriyet'in ulusalcı çizgideki yazarı Yılmaz Özdil'den başkası değil. Özdil, 14 Aralık tarihli köşesinde Kuyaş'ın sözünü ettiği gibi "Gençliğini yaşayamamış insanlar" tarafından yönetiliyor Türkiye... Gençleri anlamama sebepleri bu." demiş ve şöyle devam etmişti:

"Hani, üniversite yıllarından suratını hayal meyal hatırladığınız, varlığıyla yokluğu bir, hafızanızı zorlasanız bile ismini çıkaramadığınız tipler vardır ya... İşte onlar yönetiyor.
*
Elbette onlar da 20 yaşında, 25 yaşında oldular, ama, hiç genç olmadılar. Vazgeçtik kafelerde yan yana oturup laflamayı, fakülte kantininde bile kızlı-erkekli ortamlarda bulunmadılar.
*
Gençliğin adeta uzvudur mesela, gitar... Ne kadar uzak onlara... Plajda yakılan romantik bir ateşin etrafı, dağcılık kulübünün kurduğu kampın çadırı, amfide şamata, kampustaki şenlikte mırıldanan aşk şarkıları veya yılbaşı partisi, belki alt tarafı bi bira... Ne kadar uzak."