Taraf 'hata yaptık' dedi özür diledi
Abone ol"Türkiye bugün, AK Parti devletinin medyasıyla ulusalcı medya arasında sıkışmış durumda" diyen Düzel Taraf'ın o haberi için özür diledi.
Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Neşe Düzel, uzun
bir aradan sonra bugün ilk kez
köşe yazısı kaleme aldı. Düzel, bir yandan
gazetesi Taraf'ın Ahmet Atakan'ın ölümü ile ilgili haberde hata
yaptığını yazdı ve bu nedenle
özür diledi. Diğer yandan
"Türkiye
bugün, AK Parti devletinin medyasıyla ulusalcı medya arasında
sıkışmış durumda" diyen Düzel Taraf'ın devlet gazetesi
olmadığını, insan hakları için mücadele ettiğini ve bunun için
hata yapmamaları gerektiğinin altını
çizdi.
İşte Neşe Düzel'in Hata ve devlet
gazetecileri başlıklı o yazısı:
BİZ HATA YAPTIK...
"Biz hata yaptık... Ahmet Atakan’ın ölüm haberini ilk
gelen tanıklıklara ve iddialara göre verdik. Atakan’ın çatıdan
düşmediğini yazdık.
Oysa geceleyin yeni bilgiler ve görüntüler ortaya çıkınca,
gazetenin manşetini değiştirmemiz gerekiyordu ama biz o bilgiye
zamanında ulaşamadık.
Bugün, Atakan’ın ölümüyle ilgili yeni iddialar ortaya atılsa da...
Bu ölüm sorgulanmaya devam etse de... Henüz hiçbir şey kesin olmasa
da savunulacak bir yanı yok yaptığımızın.
Kendimizi savunmaya çalışacak da değiliz zaten.
HATAMIZDAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİZ
Biz, yaptığımız hatadan dolayı özür diliyoruz.
Ama bir başka gerçeği de burada söylemek
istiyoruz.
Türkiye bugün, AK Parti devletinin medyasıyla ulusalcı medya
arasında sıkışmış durumda.
Taraf, bu ülkede, demokrasiye, gerçek bir barışa,
özgürlüklere ve hukuka sahip çıkan... Dindar dinsiz, Kürt Türk,
Alevi Sünni ayrımı yapmadan herkesin hakkını korumaya çalışan tek
gazete.
Gazetecilerin insafsızca susturulduğu, medyanın baskıyla
sindirildiği... Genç gazetecilerin, büyük ödüllerle devlet
görevlisi hâline getirildiği utanç verici bir dönemden
geçiyoruz.
Taraf işte böyle bir dönemde varlığını sürdürmeye çalışan güçlü bir
ışık.
Zaten onun için saldırıların hedefi oluyoruz.
DOĞRU HABERLERİMİZİ KARALAMAK İÇİN
HATAMIZI KULLANAN KURNAZLAR
Yaptığımız bir hatayı, tüm doğru haberlerimizi karalamak için
kullanmaya çalışan kurnazlıklarla da karşılaşıyoruz.
Hükümeti savunmak, polis şiddetini halktan saklamak, hukuku gözardı
etmek ve iktidarı alabildiğine övmek için programlanmış olan
kalemler, böyle bir kurnazlığa sapıyorlar.
Siyasi iktidarın ve onun bol maaşlı gazetecilerinin icadı olan yeni
oyunlar değil bunlar.
Daha önceki askerî vesayet dönemlerinden ödünç alınmış
ahlaksızlıklar ve kurnazlıklar bunlar.
Kendi ülkelerindeki baskıları görmemek için Suriye ve Mısır’daki
haksızlıkları yazmaktan bugün kalemlerinde mürekkep kalmayan bu
devlet gazetecileri, bir gün gelecek, Türkiye’nin sorunlarını da
görmek zorunda kalacaklar.
Bir gün gelecek, 28 Şubat medyasının çektiği acıları onlar da
çekecek.
DEVLET GAZETECİLİĞİNİN ÖDÜLÜ KADAR BEDELİ
DE VAR
Çünkü devlet gazeteciliğinin, ödülü olduğu kadar bedeli de var.
Şimdi ödüllerin tadını çıkaranlar, zamanı geldiğinde,
kişiliklerinde açtıkları yaraların acısını da hissedecekler.
Alçaklığın işte böylesine olağanlaştığı bir dönemde,Taraf gibi
dürüst ve özgür bir gazetenin yanlış yapma lüksü yok.
Zira her hatayı, “dürüstlüğü“ karalamak için
kullananlar duruyor bizim karşımızda.
Herkesin, kendileri kadar kirli olduğunu kanıtlamaya çalışan kirli
insanlar bunlar.
Onların değil yazmak, okumaya bile cesaret edemeyecekleri haberleri
biz veriyoruz.
Vermeye de devam edeceğiz.
ATAKAN HABERİNDE HATA YAPAN DÜRÜST BİR
GAZETEYİZ
Biz, Atakan haberinde hata yapmış olan dürüst bir gazeteyiz.
Onlar ise, bol maaşlar karşılığında sattıkları kalemleriyle bizzat
hatanın kendisi hâline gelmiş insanlar.
Biz, bir haber için özür dilemek zorundayız.
Onlar ise, bütün varoluşları ve satılmışlıkları için özür dilemek
zorundalar.
Gün gelecek, o özrü bu millet onlara diletecek.