Tantan'ın kanunsuz çok işi vardı
Abone olVatan'ın 'Berna Yılmaz kaçırılacaktı' haberine, Mesut Yılmaz'dan cevap geldi. Yılmaz olayı doğruluyor ve Tantan'ın bir dönem yaptığı kanun dışı uygulamaları anlatıyor.
"Ama Tantan bizimle çok uğraştı" diyor Yılmaz ve anlatıyor:
Berna'nın yurtdışına çıkışlarını kontrol altına almıştı. İzmir
Emniyeti'nden birine talimat verip, kardeşim Turgut'u da Örümcek
Operasyonu'nun içine sokmaya çalıştı.. Vatan Gazetesi sordu, Yılmaz
cevapladı: VATAN: Mesut Bey, bugün gazetemizde Cenajans'ın sahibi
Nail Keçili'nin bir mektubu yayınladık. Nail Bey mektubunda sizin
kendisine "Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın eşiniz Berna
Hanım'ı kaçırtmaya kalkıştığını" söylediğinizi yazmış. Bugün (dün)
Nail Keçili'yle röportaj yaptık. Bu olayı tekrar anlattı. Bunu bir
de size sormak istedik... Mesut Yılmaz: Nail Bey'in bazı ifadeleri
yanlış. Herhalde kendisi Tantan'la polemiğe girmek istiyor ki,
bunları söylüyor. VATAN: Peki böyle bir olay hiç olmadı mı? Mesut
Yılmaz: Dün (önceki) akşam beni Ertuğrul Özkök (Hürriyet Genel
Yayın Yönetmeni) aradı. Ona "Bu iddia asılsız' dedim. Aslında böyle
bir şeyi Berna, Nail Keçili'ye anlatmış ama olayın Tantan'la ilgisi
yok. VATAN: Olay ne zaman oldu? Mesut Yılmaz: 4-5 yıl önceydi.
Tarihi tam hatırlamıyorum. İstanbul'daydık. VATAN: Evinizde
miydiniz? Mesut Yılmaz: Hayır otelde kalıyorduk. (İstanbul'dayken
sık sık kaldığı Swissotel'i kastediyor.) VATAN: Nail Bey'in
anlattığına göre eşinize "Anneniz hasta, hastaneye gitmeniz
gerekiyor" denmiş... Mesut Yılmaz: Hayır. Ben doğrusunu anlatayım.
Hasta olan benim annem. Bu haber gelince Berna hastaneye gitmek
istemiş. O gün de Berna'ya yönelik 3-4 tehdit gelmişti. Korumalarım
Berna'ya "Efendim, tehdit telefonları alıyoruz. Hastaneye İstanbul
Emniyeti'nin resmi otosuyla gidelim" demişler. Berna da resmi polis
otosuna binmiş. Benim korumalar da kendi araçlarıyla polis otosunun
peşine düşmüşler. Polis otosu, hastane yolunda yanlış sokaklara,
biraz sapa yerlere girmeye başlamış. Bunun üzerine korumalarım
polis otosunu durdurup Berna'yı indirmişler ve yola benim
korumalarımın kullandığı araçla devam edilmiş. VATAN: Nail Keçili
"Berna Hanım'ın dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır'ı arayıp yardım
istediğini" söyledi. Bu doğru mu? Mesut Yılmaz: Hatırlamıyorum ama,
böyle bir şey olmuş olabilir. Üzerinden çok zaman geçti
hatırlamıyorum. VATAN: Nail Keçili'yle ne zaman görüştünüz? Mesut
Yılmaz:1 yıl kadar önce, İstanbul'da görüştük. VATAN: Görüşmede
sanırım ağırlıklı olarak Egebank konusu, dönemin polis
operasyonları konuşuldu. Mesut Yılmaz: Evet çok şey konuştuk.
VATAN: Tantan'dan çok bahis geçti herhalde... Mesut Yılmaz: Evet.
Nail Bey Tantan'ın kendisiyle uğraştığını düşünüyor. Bunun üzerine
de konuştuk. Tantan bir gün Egebank operasyonunda, Nail Keçili'nin
ofisinde bulunan bir çantadan bahsediyordu. "Bütün sırlar bu
çantanın içinde" diyordu. Değişik bir insan Tantan. Bizimle de
uğraştı, Berna Hanımla da uğraştı. VATAN: Berna Hanım'la ilgili
başka bir olay mı var? Mesut Yılmaz: Berna'nın yurtdışı çıkışlarını
kontrol altına aldırmış. Bursa'nın Orhangazi İlçesi Kaymakamı'na
talimat vermiş. VATAN: Orhangazi Kaymakamı'nın ne ilgisi var? Mesut
Yılmaz: Berna zaman zaman yurtdışına Bursa'da oturan bir aile
dostumuzun uçağıyla gidiyordu, Bursa'daki bir havaalanından...
Çıkışlarına baktırmış. Sonra İzmir Emniyeti'nden birine talimat
verip "Turgut Yılmaz'ı da bu işin içine katın" demiş. Örümcek
Operasyonu mu neydi? Talimat verdiği görevli gelip bana bunu
anlatınca haberim oldu. VATAN: Belki de Nail Keçili bu olayla,
Berna Hanım'ın başına gelen olayı birleştirip, Tantan'la ilgisini
bu yolla kurdu. Mesut Yılmaz: Olabilir, bilmiyorum. VATAN: Anayasa
Mahkemesi size ilişkin Yüce Divan kararını usûle aykırı bularak
Meclis'e geri yolladı. Yeniden oylama yapılacak. Meclis'in yine
Yüce Divan kararı vermesi bekliyor musunuz? Mesut Yılmaz: Tabii
yine aynı karar çıkar. Belli ki iktidar bunu kişisel bir mesele
haline getirmiş. Ama davadan hiçbir şey çıkmaz. Davanın açılacağını
bile sanmıyorum. Avukatlarım gereken çalışmayı yapıyor. VATAN: Eğer
dava açılırsa, TCK'nın bazı maddelerine göre yargılanacaksınız. Ama
yargı heyetinin büyük bölümünün ceza hukukçularından oluşmadığı
biliniyor. Bu konuda bir sıkıntınız, itirazınız var mı? Mesut
Yılmaz: Hayır, kesinlikle... Yüce heyetin en doğru kararı
vereceğinden şüphem yok.