Tansu Çiller'den 28 Şubat bombaları!

İNTERNETHABER.COM (ÖZEL İÇERİK)
TBMM bünyesindeki darbeleri araştırma komisyonuna ifade veren Tansu Çiller, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında 28 Şubat için çarpıcı açıklamalarda bulundu. İstanbul Yeniköy'deki yalısında komisyon üyelerini ağırlayan Çiller, ifadesinin çerçevesini gazetecilerle paylaştı.

Kişisel bir hesaplaşma peşinde olmadığını ve kimseden şikayetçi olmadığını vurgulayanTansu Çiller, 28 Şubat'ın bir darbe olarak diğer darbelerden farklarını yorumladı. TSKbünyesinde kurulan Batı Çalışma Grubu'nun kendisini siyaseten bitirerek Refah-Yoliktidarını düşürmeyi hedeflediğini kaydeden Çiller, askerin yanında medya, yargı ve sivil toplum örgütlerinin de özeleştiri vermesi gerektiğini vurguladı.

"28 ŞUBAT EZBER BOZAN BİR DARBEDİR"

Komisyon bizi ziyaret etti ve 28 Şubat üzerine tecrübelerimizi sordu. Görülüyor ki 28 Şubat aslında bir darbedir. Ancak ezber bozan bir darbedir. İki tane farkı vardır diğer darbelerden. İlki bu darbenin bir bir tarihte başlayıp bitmeyen, bir sürci kapsayan bir darbe olmasıdır. İkincisi ise bu darbe tankla topla yapılmamıştır. Evet Sincan'da tanklar yürümüştür ancak meclisin kapısına kilit vurulmamıştır. Ancak demokrasiye büyük darbe vurmuştur. Meclisin çoğunluğuna hükümet kurma yetkisi verilmiyor, azınlığın hükümet kurması sağlanmıştır. İkna odalarında milletvekilleri ikna edilerek çoğunluk azınlık haline getirilmiştir ve buna demokrasi demek mümkün değildir. 28 Şubat budur.

BÇG'NİN ANA HEDEFİ ÇİLLER'İ SİYASETEN BİTİRMEKTİ

"Demokraside milletin iradesi çoğunluğu belirler. Siz o çoğunluğu alıp azınlığa çevirirseniz bunun ileri demokrasiyle bağdaşan bir yanı kalmaz. Demek ki 28 Şubat bir darbedir ve belli bir kesit içinde değil bir süreç olarak yapılmıştır. İkna odalarında otel odalarında bir takım vaatler ve şantajlarla yapılmış bir demokrasi dışılıktır. Özel yetkili savcının araştırması gösteriyor ki bu süreç Batı Çalışma Grubu'nun tam da amacı haline gelmiştir. BÇG'nin ana hedefi Tansu Çiller'i bitirmek olarak net bir şekilde ortaya koyulmuştur. Çünkü Çiller biterse DYP bitecektir. DYP biterse koalisyon düşecek Refah-Yol iktidarı düşecektir. Bir iradeyi bir başka iradeye teslim ederek azınlığı çoğunluğa çeviren bir başka sürecin adıdır..."

28 ŞUBAT ÜLKEYE MİLLİ GELİRİN 1,5 KATI BİR BEDEL ÖDETMİŞTİR

"Her darbede olduğu gibi asıl bedel millete çıkmıştır. Tansu Çiller hedef alınmış, toplumsal hafızaya yanlış bilgiler yüklenmiş ve tarih yanlış yazılmıştır. Evet Çiller belki siyaseten bitirilmiş DYP parçalanmıştır ama her darbede olduğu gibi asıl darbeyi millet yemiştir. Ondan sonra çıkan ekonomik krizlerin ve batan bankaların milletin üzerine çıkarılmış fatıra olarak 251 milyar TL olduğu resmi kayıtlara geçmiştir. Bu rakkam o günün milli gelirinin 1,5 katıdır. Ayrıca iki milyon insanımız işsiz kalmıştır. Bunlar resmi rakkamlar. Görülüyor ki en büyük bedeli yine millet ödemiş."

MEDYA YARGI VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DE ÖZELEŞTİRİ VERMELİ

"Ancak bütün sorumluluk silahlı kuvvetlerin değil. Bu olayda hepimizin özeleştirisi yapması gerek. Hepimizin TSK'nın yanında yargımızın, medyanın, sivil toplum örgütlerinin bu özeleştiriyi yapmasına gerek var. Çünkü asgari bir müşterekte buluşmak ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu şey. Yeni ayrışmalar ve nifaklar yaratmadan, kişisel hesaplarlara girmeden demokrasinin ortak paydalarında buluşmak hepimizin sorumluluğudur."

"KİMSEDEN ŞİKAYETÇİ OLMAYACAĞIM"

"Bu yüzden kimseyi şikayet etmeyeceğim. Neyi yanlış yaptığımızı anlamamıza ihtiyacmızı var. Bütün bunları bir ders çıkarır gibi ele almamız lazım. Darbelerin sadece tankla topla yapılmadığını, MGK'nın kararlarının aslında tavsiye niteliği taşıdığını, milletin iradesini meclise gönderdiğini unutmamamız lazım. Konuyu kişisel hesaplaşmaların ötesine taşımak gerektiğini düşünüyorum. Tarih yanlış yazılmış ve doğrusunu yazmak için bunlara ihtiyacımız var. Yeni anayasa yapımı için bu çerçeveyeve buluşma noktalarına itibar ederek yeni nesillere ve millete aktarmamız gerek."