Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
2000 yılının başıydı...
Behiç Kılıç'ın kapısını çaldım:
-Abi gel İnternethaber'i beraber yapalım!
Sevindi!
Oturduk, konuştuk anlaştık!
Ortak olacaktı ama yayın politikasına karışmayacaktı.
Akıl verecekti!
***
Yayına girdik...
Çiller'le kavgaya tutuştuk!
Behiç Abi çağırdı:
-Hadi, bunlar benim arkadaşım (Çiller ailesi) sitede onların
aleyhine yazılanlar, ne yalan söyleyeyim benim zoruma gidiyor.
-...?
-Beni affet, ben çekiliyorum!
***
Çekildi!
Çiller'i üzmemek için, bugün milyonlara hitap eden İnternethaber'i
elinin tersiyle itti.
Behiç Abi'yi son yolculuğuna uğurladık dün...
Çiller yoktu!
Peyman Yenge'ye sordum:
-Aradılar mı?
I ıh...
***
Dün sabah, Behiç Abi'nin evine doğru giderken...
Yıllar öncesine gittim...
Evi değil evleri vardı Behiç Abi'nin...
Birkaç tane arabası vardı 90'lı yıllarda...
Ulus'ta Rahmi Turan'la komşuydu...
Aydın Doğan'ın gözdesiydi...
İstihbarat Şefliği, Haber Müdürlüğü ve Genel Yayın Yönetmenliği
yolculuğunda, Aydın Doğan'ın ekmeğini çok yedi...
Ta ki...
Çiller hayatına girene kadar!
***
Çiller'le Behiç Abi'yi ben tanıştırdım.
Onlar arkadaş oldu...
Dostluklar kurdular...
Ailece görüştüler...
Behiç Abi, Çiller'le birlikte Amerika seyahatine çıkmış...
Türkiye'de Meydan'ın ekonomisini Şeref Oğuz yönetiyor...
Yayın Koordinatörü olan Behiç Kılıç'ın bilgisi dışında, Meydan'da
Çiller'le ilgili hoş olmayan bir manşet atılmış...
Taa Amerika'dan gürledi rahmetli.
Türkiye'de olsa, Şeref Oğuz'un canını okuyacaktı.
Mesafe uzun olunca...
Şeref altta kalmadı...
Attığı manşete sahip çıktı...
Rahmi Turan da ses etmeyince...
Behiç Kılıç ceketini alıp gitti...
Gidiş o gidiş!
Günaydın ve Öncü yılları...
Çiller'e ölesiye bağlılık...
Ve bitmek tükenmek bilmeyen kavgalar...
***
Mesut Yılmaz bir taraftan...
Aydın Doğan bir taraftan...
Asker bir taraftan...
Tazminat yağmuru altında kaldı Behiç Kılıç...
Evlerini sattı yetmedi...
Araçlarını sattı yetmedi...
Karısının mücevherlerin sattı yine yetmedi...
Çiller ailesinin bütün bunlardan hiç haberi olmadı.
Çünkü Behiç Kılıç yaşadıklarının duyulmasını istemedi...
Hal böyle olunca, birkaç yıl önce Pınar'ın geleceği hakkında en
ufak bir sıkıntısı olmayan Behiç Kılıç, Çiller'e arka çıktı diye,
28 Şubat'ın kudretli Paşaları'na kafa tuttu diye...
Yerle bir edildi!
Ne evi kaldı...
Ne de barkı...
***
Behiç Abi'yi dün son yolculuğuna uğurladık.
Çiller yoktu...
Aydın Doğan da yoktu...
Hadi onları bırakın...
Rahmi Turan bile yoktu...
Oysa yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi...
Komşuydular...
Arkadaştılar...
Dostlardı...
Çiller, Behiç Abi'nin hayatına girince...
Bütün dostluklar bitti...
Arkadaşlıklar sonlandırıldı...
Baksanıza Rahmi Turan bile cenazeye gelmediğine
göre...
Özeti...
Çiller öncesi şan, şöhret, para...
Çiller sonrası sefalet, yokluk, kıtlık, işsizlik...
Hani...
Behiç Kılıç'ı Çiller öldürdü desem yeridir!
Çünkü...
Behiç Kılıç Çiller sonrasında belini bir daha doğrultamadı...
İki gün önce de...
Öldü...
Allah rahmet eylesin!
Dik dur Behiç
Behiç Abi ölmeden önce anlattı...
İlker Başbuğ'la görüşmüş...
Başbuğ:
-Dik dur, aman sakın dik duruşunu bozma...
Behiç Abi hayatı boyunca dik durdu.
Bize de dik durmayı öğretti...
O dün yığılıp kaldı...
Kalbi daha fazla ayakta kalmasına izin vermedi...
Ama ona dik duruş öğütleyenler...
Son yolculuğunda yoktu...
Ne İlker Başbuğ...
Ne Hurşit Tolan...
Ne de Yaşar Büyükanıt...
Çiller gelmedi ama
Çiller'in vefasızlığını bilmeyen yok...
Ama biz bunu sağlığında Behiç Abi'ye anlatamadık.
Vefa söz konusu olunca...
Koşa koşa Behiç Abi'yi uğurlamaya gelen Meral Akşener akla
gelir...
Lütfü Türkkan yine öyle...
Ama...
Biri vardı ki...
Hiç değişmemiş...
İyi günde, kötü günde, hep dostunun evinde...
Orhan Keçeli...
Koşa koşa gelmişti...
"Behiç"ini son yolculuğunda da yalnız bırakmadı...
Teşekkürler Orhan Abi....
Bir teşekkür de Saadettin Tantan'a...
Mezara kadar Behiç Abi ileydi...
Can arkadaşıydı Behiç Abi'nin...
Politikacılar vardı ama...
Olması gerekenler yoktu...
Ve biz...
Fatma Aksu, Cengiz Kahraman, Murat Aydın, Ahmet Kaplan, Bahri
Kayaoğlu, Şenol Gezer, Baki Karakol, Eyüp Karasakal,
Ali Güven, İsmail Evren, Sabri Morova, Mevlüt Yüksel, Bekir Şen ve
Behiç Abi'nin tüm talebeleri.. Bir dakika olsun onu yalnız
bırakmadık. Kur'an okuduk, dualar ettik, akşam da duasını
okuttuk ve evlerimize dağıldık.
Yarın görüşmek üzere diyerek...
Not: Bu yazı yazıldıktan sonra Tansu Çiller ve
Özer Çiller, Behiç Kılıç'ın kızı Pınar'ı arayarak başsağlığı
dileğinde bulundu. Tansu Hanım, "dava arkadaşım" dediği Behiç
Kılıç'ın cenazesine İstanbul dışında olduğu için katılamamış.
Benim notum: Çiller fizanda bile olsa, "dava
arkadaşı" Behiç Kılıç'ın cenazesine katılmalıydı. İlk gün Peyman
Yenge'nin yanında olmalıydı. Uçaklar arızalı değildi, hava yolları
kapalı değildi. Hadi onu bırakın telefon denilen bir aygıt var, ilk
gün aramama nedeni de mi İstanbul dışında olmasından kaynaklanıyor?
Tekrar söylüyorum, Çiller'in bu konudaki vefasızlığının
hiçbir mazareti olamaz.