Tanrıverdi’den önemli açıklamalar
Abone olAK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, PYD tarafından Resulayn’da sözde Kürt bayrağının asılmasıyla ilgili olarak, “...
AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi,
PYD tarafından Resulayn’da sözde Kürt bayrağının asılmasıyla ilgili
olarak, “Sınır ötesinde Suriye toprakları içerisinde farklı bir
bayrağın asılması konusunda elbette Dışişleri Bakanlığımız gerekli
uyarıları yapmıştır. Türkiye’yi tehdit eden bir unsursa, bunun
ortadan kaldırılması için devletimiz bir şekilde tavrını ortaya
koyacaktır” dedi.
Tanrıverdi, İhlas Haber Ajansı (İHA) Manisa Temsilcisi Önder
Aydın’a nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette, yerel seçimler ve
ülke gündemine ilişkin konuşan Tanrıverdi, önemli açıklamalar
yaptı. İhlas Haber Ajansı’nı yakından takip ettiğini kaydeden
Tanrıverdi, “İHA’nın haberlerini her yerde görüyoruz ve yakından
tanıyoruz. İhlas Haber Ajansı’nın bize çok katkıları olmuştur.
Tarafsız, objektif haberleriyle Manisa’da da etkinliğini
gazetelerden, internet sitelerinden görüyoruz. Başarılarının devam
etmesini diliyorum” dedi.
İHA Manisa Temsilcisi Önder Aydın da ziyaretinden dolayı
Tanrıverdi’ye teşekkürlerini belirterek, İHA’nın çalışmaları ve
haber ağı hakkında bilgi verdi. Adının sıkça büyükşehir belediye
başkan adayı olarak anılması hakkında konuşan Tanrıverdi, şöyle
konuştu: “Halkımız bizi milletvekili seçerek Meclis’e göndermiştir.
Benim adaylık için şahsi bir kararım yoktur. Bizden hizmet
bekleniyorsa, Sayın Başbakanımız da burada bize hizmet etmemizi
öngörüyorsa bu çerçevede gereken yapılır. Artık Manisa büyükşehir
belediyesi oldu. 960 bin civarında kayıtlı bir seçmenimiz var.
Büyükşehir belediye başkan adayının birebir hemşehrilerimizi
tanıması, gezmesi ve dinlemesi biraz zaman alacaktır. Bu yüzden
Eylül ayında bir isim üzerinde açıklama yapılırsa çalışmalarımız
kolaylaşır. Büyükşehir belediye başkanlığını bizim almamız lazım.
Bu şehir 5 yılını kaybetti. Belediyecilik hizmetlerinde AK Parti
başarılı bir partidir."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki belediyecilik
anlayışının dünyaya model olduğunu belirten Tanrıverdi, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Bizim amacımız sosyal belediyeciliği uygulamak.
Altyapı belediyeciliği zaten görevimiz, yapmakla yükümlüyüz. Fakat
sosyal belediyeciliği bizim dışımızda uygulayan bir parti yok.
Avrupa dahi belediyecilikte bizi örnek almaya başladı. Manisa’ya
merkezi hükümet olarak sorumluluk alanımızdaki hizmetleri
yapıyoruz. Hastaneler, yollar, köprüler hepsini yapıyoruz.
Manisa’ya görev sorumluluğumuz içerisinde olmamasına rağmen iki
önemli yatırım için destek olduk. Hatta biz seçimlerden hemen sonra
kendisine dedik ki ‘ne zaman istersen gel, siyasi parti ayrımı
yapmaksızın Bakanlığımıza götürür ne talep edilirse yardımcı
olunur’ demiştik. Nitekim de öyle oldu. Önemli olan Manisa’nın
Manisalıların kazanmasıdır. 4 yıl geçmesine rağmen gelmemişlerdi.
Baktılar ki bir çare yok, yapılamıyor geldiler. Biz seçim için
değil, insanlar için çalışan partiyiz. Bunun takdirini vatandaş
yapacaktır.”
“ORTADOĞU SANCILI BİR COĞRAFYA”
Tanrıverdi, Türkiye’nin Suriye sınırına 100 metre mesafedeki
Resulayn’da sözde Kürt bayrağının asılmasıyla ilgili soruya şöyle
cevap verdi: “Bölgede çok büyük bir rahatsızlık var. Bunun ana
kaynağı Filistin-İsrail çatışmasıdır. Ortadoğu gerçekten sancılı
bir coğrafya. İsrail’in Filistin’e karşı acımasız tutumu, bölgede
hakimiyet kurma düşüncesinin eseridir. Bölgedeki bu sancının
durdurulması, İsrail’in ve onu şımartanların kendisini
dizginlemesi, kendisine çekidüzen vermesiyle mümkündür. Tabii ki
ülkelerin içişlerine başka bir ülke karışmaz. Ancak, insan hakları
söz konusu olursa, demokrasi söz konusu olursa komşu ülkeler bu
rahatsızlıklarını dile getirir. Bu sözler dikkate alınır veya
alınmaz."
Türkiye’nin, bu konuda bölgeye ilişkin rahatsızlıklarını her
defasında dile getirdiğini belirten Tanrıverdi, sözlerine şöyle
devam etti: "Özellikle Suriye konusunda insan hak ve özgürlükleri
bakımından büyük bir vahşet yaşandığı için Suriye’deki halkı
destekleyen beyanlarda bulunuyor. Mısır darbesinde de yine aynı
tutum içerisindedir. Refah kapısını darbeciler kapattı. Yer
altındaki 3 tane tüneli de bombaladılar. Siz Mısır’da darbe
yapıyorsunuz ama Filistin halkına da darbe yapıyorsunuz. Bu gözden
kaçırılmamalıdır. Bu noktada Suriye’de iç savaş sonucu oluşan
durumlara göre Türkiye yakın takibini yaptığı olaylara ilişkin
tedbirlerini almıştır. Sınır ötesinde Suriye toprakları içerisinde
farklı bir bayrağın asılması konusunda elbette Dışişleri
Bakanlığımız gerekli uyarıları yapmıştır. Türkiye’yi tehdit eden
bir unsursa, bunun ortadan kaldırılması için devletimiz bir şekilde
tavrını ortaya koyacaktır. Oradaki olayları devlet yetkililerimiz
ve kurumlarımız takip ediyor. Takipler sonrası yapılması gereken
neyse hukuk çerçevesinde yapılır. Bu konuda ana muhalefet ve
muhalefet partilerinin tedirgin olmasına gerek yok. Türkiye’de
Türkiye’nin onurunu koruyan bir hükümet iş başındadır.
Sorumluluğunu bilen bir Başbakan ve Cumhurbaşkanı vardır. Bu yüzden
tedirgin olmalarını gerektirecek bir durum yok. Yeter ki onlar aklı
selim olsunlar, yeter ki Türkiye’nin bütünlüğünü zedeleyecek bir
şekilde, heyecanını ve moralini bozacak şekilde bir tutum
sergilemesinler.”
“BİZ KİMİN SÖZÜNE GÖRE HAREKET EDECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK”
Yeni anayasa çalışmaları ve uzlaşı sağlanan 48 madde ile ilgili
konuşan Tanrıverdi, şunları söyledi: “TBMM’de grubu bulunan
partilerce bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyonda 4 partiden 3’er
temsilci var. 326 milletvekili çıkaran AK Parti’den de 3 temsilci,
30 milletvekili olan BDP’den de 3 temsilci seçilmiştir.
Milletvekili sayısına bakılmaksızın adil bir temsille orada bir
anayasa değişikliğini yapmak istiyoruz. Bu halk bize bu anayasayı
değiştirin diyor. Süreç başladı ama tümü üzerinde uzlaşma
sağlanamadı. 48 madde üzerinde anlaşma sağlandı. 48 madde
sağlandıysa Sayın Başbakanımız da dedi ki ‘uzun süre olmasına
rağmen tüm maddelerde uzlaşma sağlanamadı. Hiç olmasa sağlanan
maddeler için meclisi bir hafta çalıştıralım. Bu maddeleri
geçirelim’ Buna Milliyetçi Hareket Partisi olumlu baktı. ‘Biz
hazırız’ dedi. Bizde mutlu olduk. Hiç değilse 48 maddeyi
değiştiririz dedik. Ama 2 gün sonra MHP’nin genel başkanı
tarafından bir açıklama yapıldı. ‘Biz bu işte yokuz’. Şaşırdık.
Kurumların bir ciddiyeti, siyasi bir ahlakı vardır. Yani birinin
‘yok’ dediğine öbürü ‘var’ derse o zaman siyasi güvensizlik ve
paralelinde istikrarsızlık oluşur. Biz kimin sözüne göre hareket
edeceğimizi şaşırdık. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda,
Cumhuriyet Halk Partisi’nden çok farklı olmadı. Bu konuda ruh
ikizlikleri bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Ana muhalefet ve
muhalefet partileri kendi içlerinde bir kez daha düşünüp
Başbakan’ın davetine uyarak 48 maddeyi meclise
getirmelidirler.”
(İHA)