Tanrıkulu’ndan KCK davası açıklaması
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’da görülen KCK davasını değerlendirdi. <br/>KCK davasını ...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin
Tanrıkulu, Diyarbakır’da görülen KCK davasını değerlendirdi.
KCK davasını takip etmek üzere Diyarbakır’a gelen CHP Genel Başkan
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, dava ile ilgili değerlendirmelerde
bulundu. KCK davasının Kürt meselesinin psikolojik eşiklerinden bir
tanesi olduğunu ileri süren Tanrıkulu, siyasi tutuklular olduğu
sürece demokratik eşiğe ve barış eşiğine ulaşmanın mümkün
olmadığını savundu. Tanrıkulu, "Siyasetçiler içeride dışarıdakileri
çağıracağına önce içeridekiler konusunda bir karar versin. Kendi
talimatı olmadan açık ve net söylüyorum bir avukat olarak. Kendi
talimatı olmadan bu kadar tutuklu, siyasi tutuklu içeride
kalamazdı. Çoğunun dava dosyasını da biliyorum. Çok uydurma ve
hukuk dışı delillerle içeride tutuluyorlar. Bugüne kadar 3 heyet
değişti yaklaşık olarak 350 klasör var. Birleşen dosyalarla beraber
450 klasör oluştu. Yeni atanan hakimler var. Bütün bunların yeniden
delilleri okuması dosyalara temas etmesi mümkün değil. Bu ortam
içerisinde burada hukuk bekliyoruz. Bu dava ceza mahkemesinin
sınırlarıyla yürüyen bir dava değil. Türkiye’de ki diğer siyasal
davalar gibi doğrudan doğruya uydurma delillerle hukuk dışı
delillerle bu şekilde ikame edilen delillerle yürüyor. Çoğu 5
yıldır tutuklu. Batman belediye başkanı var mesela 29 Mart’ta
seçildi. O günden bugüne kendi makamına oturmadan bir dahaki
seçimlerle tanışmak üzere. İşte 29 Mart’ta bir daha seçim olacak.
Ve bütün belediye başkanlığı süresini neredeyse cezaevinde geçirdi.
Türkiye’nin Kürt meselesinin çıkmaza girmesine neden olan
davalardan bir tanesi de bugün yürüyen davadır. Umarım bu dava
yargıçların takdir hakkıyla değil ama yasama organının çıkaracağı
yasalarla bir noktaya gelir. Çünkü ceza yasasında bulunan belirsiz
suç tanımlarıyla hakimlere çok geniş taktir yetkisi tanınmış yani
herhangi bir biçimde herkes TMK kapsamı içerisinde terör suçlusu
olabilir herhangi bir biçimde yaptığınız bir konuşma yaptığınız bir
etkinlik terör eylemi kapsamına alınabilir. Dolayısıyla bu
yargıçlara taktir hakkı bırakan bu yasal düzenlemelerin değişmesi
lazım. Biz bu nedenle de demokratikleşme paketimiz içerisinde gerek
TMK’da gerekse bütün bu suçları kapsayan TCK’nın 314 ve 220.
Maddelerinde değişiklik içeren tekliflerimizi meclis başkanlığına
sunmuşuz. Umarım bu yasama döneminde ilk başta bunlar ele alınır. 1
Ekim’de bunlar ele alınır. Ve yargının bu hukuka uygun olmayan
özgürlükler aleyhine olan tutumu değişir" dedi.
Yargının tutumunu çözüm sürecinin ve Kürt meselesinin önünde bir
engel olarak gördüklerini dile getiren Tanrıkulu, yargıyı barış
karşıtı bir taraf olmakla suçladı. Tanrıkulu, "KCK davası Kürt
meselesinin psikolojik eşiklerinden bir tanesidir. İçeride bu kadar
çok siyasetçi olunca siyasi tutuklu olunca bu Kürt meselesinde ki
demokratik eşiğe ve barış eşiğine ulaşmak mümkün değildir. İlk önce
yargının Kürt meselesinin çözümüne hizmet edecek bir tutum alması
lazım. Ama görüyoruz ki almıyor. Gerçekten yargı bir taraf gibi
barış karşıtı çözüm karşıtı bir tutum içerisinde. Bu tutumu onlara
bırakmamalıyız. Bu nedenle ben ifade ediyorum mecliste muhalefet
partileri ve iktidar partileri gerçekten TCK’nın ve TMK’nın bu
hukuka aykırı düzenlemelerini hukuka uygun duruma getirmek için
düzenleme yapmalılar. Ve yargının bu barış karşıtı çözüm karşıtı
demokrasi karşıtı tutumuna son vermeliler” diye konuştu.
(İHA)