Tanrıkulu CHP’ye neden katıldı?
Abone olCHP saflarına katılan Diyarbakır eski Baro Başkanı Tanrıkulu bunun nedenlerini İnternethaber’e anlattı.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- AK Parti Kürt seçmende bir inanç ve güven yarattı, ancak
geçen 8 yılda bunun gereğini yapamadı… 3 generali görevden alıyor
ama bir Muğlalı Kışlası’nın ismini değiştiremiyor… Kürt meselesi
bir demokrasi meselesi ve CHP de bu sorunun demokrasi içinde
çözüleceği bir üçüncü yol olabileceği inancı yaratmaya başladı… Bu
sözler CHP’ye yeni katılan Diyarbakır eski Baro Başkanı Sezgin
Tanrıkulu’na ait.
CHP yeni yönetimin iş başına gelmesiyle birlikte Kamer Genç’ten
Fikri Sağlar’a, Hikmet Çetin’den Celal Doğan’a pek çok eski
partiliyi bir araya getiriyor. Eşref Erdem’in bile geri
dönebileceği konuşuluyor. Ancak bu isimlerin içinde partiye ilk kez
katılan Tanrıkulu’nun özel bir önemi var. Çünkü Tanrıkulu Kürt
sorunu noktasında yaklaşımı ile ciddi bir eleştiriye maruz kalan
CHP’de bu alanda yeni bir arayışın simgesi olarak ortaya çıkıyor.
Sav yönetimi döneminde veto yiyen Tanrıkulu şimdi CHP’de. Uzun
yıllar insan hakları, demokrasi ve adalet arayışı çerçevesinde hep
gündemde olan Tanrıkulu ilk kez fiili siyasete adım atmasını, bunun
için neden CHP’yi tercih ettiğini İnternethaber’e
anlattı.
BU SORUNU CHP ÇÖZER
Tanrıkulu’na ilk olarak “Neden CHP?” diye sorduk.
Tanrıkulu’nun yanıtı şöyle oldu:
“CHP’de çok önemli bir arayış var. Bu bir dönüşüme işaret ediyor.
Bugüne kadar siyasi partiyle ilişkim olmadı. İnsan hakları,
demokrasi, adalet alanında meselelere katkım olur mu diye baktım.
CHP açısından sorun şu. Türkiye açısından dönüşümün adresi olabilir
mi? Bence bugünkü ihtiyacın cevabı CHP’dir. Kürt meselesi
bir demokrasi meselesidir. Bu mesele demokrasi içinde çözülecek.
CHP’de bunu yapacak. Kürt seçmenler Kılıçdaroğlu’nun söylemini
yakından izliyor. Diyarbakır ziyareti küçük bir buluşmaydı. Şimdi
rapor açıklayacak. Seçim bildirgesi sunacak. Üçüncü yol deniliyor.
Meselenin çözüm adresi demokrasiyi daha da geliştirmektir.
Önemli yol açıcı şeyler çıkacağını düşünüyorum. Ben de elimden
geldiğince bunlara katkı vereceğim. Önemli olan CHP Türkiye’de bir
inanç yaratmaya başladı. Ben de bunun için burdayım.”
CHP KÜRT SEÇMENLE NASIL BARIŞACAK
Kürt sorununda çözüm adresi olarak CHP’yi gösteren Tanrıkulu’na
bugüne kadar parti politikalarına yönelik eleştirileri hatırlattık.
1990’lı yıllardan bu yana sadece doğu ve güneydoğu’da değil
Türkiye’nin bütününde CHP’nin Kürt seçmenden uzaklaştığını
kabul eden Tanrıkulu şunları söyledi:
“Bu uzaklaşma ne meselenin demokrasi içinde çözülmesine
katkı yaptı, ne de CHP’ye faydası oldu. Bu sorun özgürlük, eşitlik,
demokrasi, adalet arayışı içinde çözülür. CHP olmadan bugüne kadar
çözülemedi. CHP adım atarsa çözülür. Sadece Kürt meselesi değil,
CHP diğer bütün sorunların da çözüm adresi
olmalı.”
Tanrıkulu, “CHP’nin Kürt seçmenle yeniden
nasıl buluşacağı sorusuna çok net şu yanıtı verdi: “Daha
çok çalışarak, emek harcayarak…”
CHP’NİN UMUT VEREN ADIMLARI NE?
Tanrıkulu’na bu konuda umut veren adımların ne olduğunu sorduk.
CHP’nin şu an her attığı yeni adımla sorunun demokrasi içinde
çözümü noktasında yol açtığını savunan Tanrıkulu örnekler verdi.
Birincisi seçim barajının yüzde 7 hatta 5’e düşürülmesi noktasında
ortaya konulan irade. Bunun için yasa teklifi hazırlandı. Bir
diğeri Van’daki Muğlalı Kışlası’nın ismini değiştirilmesi
gerektiğinin açıkça söylenmesi. Bir üçüncüsü KCK davasının da
görüldüğü Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması gerektiği
görüşü.
3 ASKERİ GÖREVDEN ALDI AMA…
Diyarbakır’da yaşayan ve bölgenin en iyi nabzını tutan isimlerden
biri olan Tanrıkulu AK Parti’nin durumuyla ilgili de ilginç
değerlendirmeler yaptı. AKP’nin söylemleri ve vaatleri ile bölgede
önemli bir inanç ve güven yaratarak oy aldığını söyleyen Tanrıkulu
bugün için ise umutsuz:
“AKP 8 yıldır iktidarda ama ortaya bir program koyamadı. Bir inanç
yarattı ama gereğini yapamadı. AKP’ye oy verenler o inancı
kaybetmiş durumda. bir şeyler yapılmadı mı yapıldı, ancak
beklentinin altında. Daha çok şey yapılmalıydı. Bir de yapılanların
arkasında bir hükümet iradesinden çok AB, Kopenhag kriterleri
vardı. Van’daki kışlaya bu hükümet döneminde Muğlalı
kışlası ismi verildi. Hükümet 3 generali görevden alıyor da bir
kışlanın adını mı değiştiremiyor. O inanç bitti. Bundan
sonra söylenecekler ancak seçim yatırımı olarak görülür.
CHP-BDP İTTİFAKI İÇİN NE DEDİ?
Tanrıkulu’na CHP-BDP ittifakını da sorduk. Bu konuda yorum
yapmaktan kaçınan Tanrıkulu partinin yetkili organları bulunduğunu,
onların açıklama yapmasının daha doğru olacağını söylemekle
yetindi.
CHP İLE İLİŞKİLERİM YENİ DEĞİL
Eski CHP yönetiminden veto yiyen Tanrıkulu kendisiyle ilgili
tartışmaları basından izlediğini belirterek şunları söyledi:
“Benim görüşmelerim son 4-5 ayla sınırlı değil. Geçmişte Deniz
Baykal’la da görüşmelerim oldu. Ben Diyarbakır Baro Sekreteri iken
Sayın Sav Barolar Birliği Başkanı’ydı. OHAL döneminde, 90’lı
yıllarda gözaltılar, çeşitli olaylarla ilgili gecenin saat
01.00’nde Önder Sav’ı arayıp desteğini aldığımız çok olmuştur. Ben
CHP içinde tartışmaların hep dışında oldum.”