Tankları indirebilseler istifa etmezlerdi!
Abone olTürkiye'de yeni bir dönemin işareti olarak görülen TSK'daki emeklilik kararları yabancı basının da gündeminde. 4 önemli yayında 4 çarpıcı yorum var
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve 3 kuvvet
komutanının YAŞ öncesi deprem etkisi yaratan emeklilik kararına
yönelik dış basının ilgisi sürüyor.
Yabancı basında etkili üç gazete ve Time dergisinde
yapılan yorumlarda gelişmeler olumlu karşılandı, ancak
bundan sonraki sürece dair soru işaretleri yer aldı.
İşte kritik yabancı dergilerdeki TSK'daki depremle ilgili
yorumlar:
LİBERAL DEMOKRASİ Mİ OTORİTER YÖNETİM Mİ OLACAK?
WALL STREET JOURNAL: Generallerin toplu istifası
çarpıcıydı ancak kimseyi şaşırtmadı. Generaller, cuma günkü
istifadan önce de Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin
tek koruyucusu olma görevini çoktan kaybetmiş ve üstünlüğü Başbakan
Erdoğan'a teslim etmişti. Normal demokrasilerde siviller
askeri kontrol eder ve Türkiye de bu konuda artık bir istisna
değil. İstifalar Erdoğan'ın, Atatürk'ün yaklaşık yüz yıl önce
kurduğu Türk siyasi sistemini yeniden şekillendirme çabalarına
katkı sağladı. Türkiye'nin bu süreçten liberal bir demokrasi olarak
mı çıkacağı yoksa Kemalizm'in yerine yeni bir otoriter model mi
olacağı, haziran ayındaki seçimlerden 3'üncü kez galip çıkan ve şu
anda tüm önemli kurumları kontrol eden Erdoğan'a bağlı.
Erdoğan Türkiye'yi modernleştirdi, ancak demokratikleştirip
demokratikleştirmeyeceği henüz bilinmiyor. Bu endişeleri askeri
temizlik operasyonunu hafifleterek ya da bireysel ve hukuki hakları
koruyan bir anayasa oluşturulmasınada uzlaşma arayışına girerek
azaltabilir. Kemalizm, yerini Müslüman dünyanın ilk sürdürülebilir
demokrasisine bırakırsa, onu özlemek daha kolay olacak.
SEÇİMLERDEKİ BAŞARI BASKI
YARATIYOR
NEW YOK TİMES: Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı ve üç
kuvvet komutanının istifası, birçokları için sivil yönetime karşı
en ciddi tehlikenin sonuna gelindiğinin sembolik bir işareti. Ancak
Başbakan Erdoğan'ı eleştiren laik kesim bunu onun, ülkenin en temel
kurumlarını kontrol edebilme yetisini ortaya koyması olarak
görüyor. Erdoğan'ı eleştirenler de onun partisinin, şüpheli
görülen dini gündemini hayata geçirmeyeceğinin farkında.
Korku daha çok, partisinin seçimlerdeki başarısından ileri geliyor.
Bu başarı mahkemeler, üniversiteler, basın ve şimdi de ordu
üzerinde daha önce görülmemiş bir baskı yaratıyor.
DAHA ALINACAK ÇOK YOL VAR
FİNANCIAL TİMES: Zamanında Türkiye'nin güçlü ordusu ülkenin şehirlerinde fırtına gibi eser ya da uygulanan siyaset veya kişilere hoşgörüsü kalmadığını açıkça ortaya koyar, mevcut hükümeti düşürürdü. Geçen cuma günü ordunun tepesi farklı bir yol denedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanları istifalarını verdi. Türkiye son on yılda siyasi bir devrim yaşadı. Yıldızlar şüphesiz Erdoğan'ın lehine hizalanmış durumda. Askerin kanatlarının kırpılması için daha alınacak yol var. Türkiye'nin yeni anayasasının, özellikle Erdoğan'ın başkanlık arzusu ve otoriter çizgisi düşünüldüğünde demokratik güvenceleri ve fren-denge mekanizmasını tam olarak kapsaması için daha alınacak yol var. Ancak bu zorlayıcı görevi, Avrupa'da hak ettiği yeri arayan modern bir ülkede ordu üstlenemez.
TANKLARI İNDİREBİLSELER İSTİFA ETMEZLERDİ
TİME: Cuma günü olanlar, generallerin bir
kısmında, Başbakan Erdoğan'ın yönetimi altındaki demokratik sivil
yönetimin kabul edilemez hale geldiği hissinin varlığını
yansıtıyor... Bir çok uzman generallerin istifasını, görevdeki on
generalden birinin tutuklanmasına karşı bir protesto olarak
yorumladı. Eğer tankları sokaklara indirebilselerdi istifa
etmezlerdi. Bazıları da generallerin hareketini bir çaresizlik
olarak değil, aksine Erdoğan'ın hükümetini bir krize sürükleme
hamlesi olarak yorumladı. Erdoğan şayet ordu ile hesaplaşmada üstün
gelirse, Türkiye, ilk kez ülkenin en güçlü kurumunu sivil siyasetin
kontrolü altına sokarak, ordunun yönetimde etkin olduğu yarım
yüzyıllık dönemi kapatmış olacak... Generallerin, eskiden
olduğu gibi hükümet üzerinde veto yetkisi kullanamaması,
Türkiye'nin yavaş ama sağlam bir şekilde demokratikleşmesinin ve
sivil toplumun, ordunun kendine biçtiği ulusun liderliği rolünü
boşa çıkaran demokratik bir uzlaşmaya zeminine evrilmesinin
getirdiği değişimi yansıtıyor olabilir.