Tanıklar patlamayı anlatıyor

Yüzü kanla kaplı bir görgü tanığı, olup bitenleri bir daha yaşamakistemediğini söyleyerek, saldırı sırasında Kings Cross ve Russell meydanı istasyonları arasından geçmekte olan trenin ilk vagonlarından birisinde yolculuk ettiğini, arkadaki yolcuların saldırıdan daha çok etkilendiklerini anlattı. Bazı insanların çok sakin, bazılarının ise panik içinde olduklarını anlatan görgü tanığı, çok şiddetli bir patlama olduğunu, ışıkların söndüğünü, vagonun içinin dumanla dolduğunu ve tüm yolcuların öne doğru yuvarlandıklarını belirtti. Aynı vagondan çıkan bir başkası da balık istifi gibi sıkıştıkları vagondan bir daha hiç çıkamayacaklarını düşündüğünü söyleyerek, her yerin cesetlerle dolu olduğunu, vücut parçalarının etrafa saçıldığını anlattı. Russell meydanı yakınlarında bir bomba ile parçalanan iki katlı belediye otobüsündeki bir görgü tanığı da caddede sıralanmış cesetlerden söz etti. ''Çok korkunçtu, otobüs parçalara ayrıldı. Yer ceset doluydu'' diyen Ayobami Bellon, otobüsün arkasının yok olduğunu, bir cesedin asılı kaldığını ve yolda cesetlerin bulunduğunu anlattı. 46 yaşındaki görgü tanığı, otobüsteki patlamada kolları bacakları kopmuş insanlar gördüğünü belirterek, ''Her yerde panik vardı, herkes kurtulmak için koşuyordu. Üzeri kanla kaplı bana doğru gelen bir kadın gördüm'' dedi. Bir tanık olayı şöyle anlattı: "İlk vagonlardaydım. Ne olduysa tünel içinde oldu. Işıklar söndü. Vagonlar dumanla doldu. İnsanları çığlıkları biribirine karıştı. Bazıları çok sakindi bazıları da çok panik yaptı. Çok yüksek bir patlama sesi işittik." Patlama esnasında metroda trende seyahat eden bir tanık olayı anlattı: "Kesinlikle iyi bir gün geçirmedik. Trene çarptığımızı düşündük. Çok büyük panik yaşdık. Çığlıklar duyduk. Korkunç bir gürültü duyduk. Birbinin üstüne yığılmış. durumdaydılar. Çok sayıda yaralı vardı." Bir başka tanık ta şunları söyledi: "Kan içinde dışarıya çıktığını camların kırıldığı gördük. Patlama olduğunu hissetik. Birçoğunun yüzü duman isi yüzünden kapkaraydı. Konuşamıyorlardı. Travma yaşıyorlardı. Yüzlerinden kan akıyordu."