Tamer Oktay Ekşi'ye destek verdi

Bir gün öncesinde köşesinde Pamuk'a nasihat eden Hürriyet Gazetesi Oktay Ekşi'ye destek Bugün Gazetesi yazarı Rauf Tamer'den destek geldi. İşte Tamer'in "Şimdi oldu işte" yazısının ayrıntıları;

kaynak: 

Yazı: Rauf Tamer


Şimdi oldu işte

Dün sabah, Oktay Ekşi'nin şu cümlesiyle uyandım:
"Orhan Pamuk, bize iyi bir romancı olmanın, etik açıdan da sağlam olmayı gerektirmediğini öğretti."
Eline sağlık dostum.
Aylardır kafamda arayıp da bulamadığım bir ifade biçimi bu... Oktay Ekşi'nin nezaketiyle kaplanmış bir demir yumruk.
Oh... rahatladım.

***

Sonra düşündüm.
Zaman zaman kimlerden nasıl bahsederiz, hatırlar mısınız?
Meselâ:
- Çok iyi bir futbolcu ama özel hayatı rezalet.
- Çok iyi bir gazeteci ama uçkuruna düşkün.
- Çok iyi bir şarkıcı ama maalesef eroinman.
- Çok büyük bir devlet adamı ama çok vefasız ve gaddar.
Daha sayayım mı?
Meselâ:
- Dahiyâne bir zekâsı var ama çok ahlâksız.

***

Demek ki her güzelin bir kusuru var.
Nitekim pervasız başbakanlar, fütursuz bakanlar, berduş şairler, mimarlar, ressamlar, belediyelerde hukuk tanımayan delifişek başkanlar görmüşüzdür.
Olağanüstü yetenekleri sayesinde bütün çılgınlıkları normal karşılanmıştır.
Büyük kumandanlardaki müthiş meziyetler bile onları rutin dışı'na taşımıştır.

***

Oktay Ekşi'nin yazısından -özür dileyerek- cımbızla çekip aldığım o cümle, Orhan Pamuk tartışmalarının -meğer- ne kadar boş ve anlamsız olduğunu vurguluyor.
Zira Orhan Pamuk bize "iyi bir ro- mancı olmanın, etik açıdan da sağlam olmayı gerektirmediğini" öğretiyor.
Pardon, öğretmiyor.
Sadece hatırlatıyor.
Evet, hatırlatıyor diyorum. Çünkü her dalda örnekleri var.

***

Etik açıdan sağlam olmaya herkes mecbur değildir.
Güreşte dünya şampiyonu saat hırsızları çıkmıştır.
Topa cambaz gibi hükmeden bazı futbolcuların şike yaptıkları tespit edilmiştir.
Sanatta bazen en büyük yıldızların cinsi sapık oldukları anlaşılmıştır.
Devletin en zirvesinde bazen siyasi dolandırıcılar'a rastlanmıştır.
Ne yapalım?
Fışkıran meziyetler bazen uslu oturmuyor.

***

Orhan Pamuk'ta ille de bulduğumuz kusur, bereket ki bunların en safiyâne olanı.
Çünkü kendi milletini şikâyet etmek artık dünyada pek yaygın bir haslet sayılıyor.
Şahsen, hakkımı o'na helâl ediyorum... Orhan Pamuk'la gurur duyuyorum. Beni rahatlattığı için Oktay Ekşi'ye de teşekkür ediyorum.
Oh, karar verdim.
Artık Orhan Pamuk'un etik tarafı'yla değil sadece romancılığı'yla ilgileneceğim.