Tam 8 yıldır kızını arıyor
Abone olİzmir’de sekiz yıl önce beş yaşındaki kızı İlayda’yı kaybeden anne Bedriye Taşçı, çocuğunun kıyafetleriyle avunuyor.<br/>Buca ilçesi Kaynakl...
İzmir’de sekiz yıl önce beş yaşındaki kızı İlayda’yı kaybeden
anne Bedriye Taşçı, çocuğunun kıyafetleriyle avunuyor.
Buca ilçesi Kaynaklar köyünde piknikten döndükleri sırada 5
yaşındaki kızları İlayda’yı kaybeden Taşçı ailesi, 8 yıldır
İlayda’dan gelecek bir haberi bekliyor. İlayda’nın kapıyı çalmasını
bekleyen anne Bedriye Taşçı, küçük bir çantanın içine sığdırılmış
İlayda’nın kıyafetleri ile avunurken, onu kaçıranların elini
vicdanına koyup kızını geri getirmelerini istedi. Çocukların
Türkiye’de kötülük ve eziyet gördüğünü söyleyen Taşçı, Türkiye’de
artan çocuk kayıpları ve ölümlerinin bir son bulması için de anne
ve babalara el birliği çağrısında bulundu. Kızının hâla yaşadığına
emin olan acılı anne, bugün 13 yaşında olan İlayda Taşçı’nın
yaşlandırma tekniği ile yeniden aranması için çalışmaların
başlatılmasını talep etti.
“TÜRKİYE NEREDE?”
Kızı İlayda’yı kaybettiği günü ve sonrasında yaşadıklarını anlatan
Bedriye Taşçı, Türkiye’de son zamanlarda artan çocuk kayıpları ve
çocuk ölümlerinin son bulmasını istedi. Kardeşleriyle pikniğe
gittiklerini anlatan Taşçı, "Akşam 16.30’da eve dönerken baktık
çocukların hepsi var, İlayda yok. Dünyamız başımıza yıkıldı. O
günden beri İlayda yok. Görene duyana sesleniyorum. Elini vicdanına
koysun. Çok zor. Allah güç veriyor ama yaşaması çok zor. Türkiye’de
binlerce İlayda var. Binlerce çocuk kötülük görüyor, eziyet
görüyor. Bütün kötülükleri çocuklar görüyor. Bu Türkiye nerede?
Türkiye’ye sesleniyorum; gelin el birliği olalım. Çocuklar ziyan
olmasın" dedi.
“YAŞAYAN ÖLÜ GİBİYİZ”
Sekiz yıl önce İlayda’nın bulunması için yeteri kadar çalışma
yapılmadığını belirten anne Taşçı, İlayda’nın kaybolduğu gün
kimsenin ifadesinin alınmadığını, olayın derinlemesine
soruşturulmadığını öne sürdü. İlayda’yı kaçıranlara seslenen
Bedriye Taşçı, şunları söyledi:
“Elini vicdanına koysun, dünyayı bize zindan etmesin. Biz yaşıyoruz
ama yaşayan ölü gibiyiz. Yavrumu bana bağışlasınlar. Ölü olsa
ölüsünü bulurduk ama yavrum yaşıyor. Bir yerde yaşadığını, nefes
aldığını hissediyorum. Bir gün kapıyı çalacak. Anne değilse mutlaka
annesi vardır, baba değilse mutlaka babası vardır. Benim karşıma
çıksaydı, bana yapsaydı. Bu dünyanın öbür dünyası da var. Eğer
götüren getirirse bu dünyada da öbür dünyada da davamdan
vazgeçerim. Evladımı görmezsem onu ömür boyu affetmeyeceğim,
Allah’a havale edeceğim. 5 yaşındaki yavrunun kime ne zararı var.
Türkiye’de niye çocuklara böyle yapılıyor. Çocukların elleri
küçücük, gözleri küçücük onlar melek. Onlara kıyılmaz. Başka
çocuklar kaybolmasın. El birliği olalım. Anneler, babalar
Türkiye’ye seslerini duyurmalı. Başka İlaydalar kaybolmaz, başka
çocuklar ölmez.”
“ELBİSELERİNİ ÇOCUKLARIMA GİYDİRMEDİM”
Sekiz sene boyunca her gece İlayda için dualar ettiğini, bu
duaların da kızını koruduğunu ifade eden anne Taşçı, “Ona Yasin
okumasam, Ayetel Kürsi okumasam yatamam. Yavrumun o dualarla
korunduğuna eminim. Allah öyle bir his veriyor. Korunduğuna eminim
ama hasretlik çok. Onun elbiselerini diğer çocuklarıma
giydiremedim. İlaydam bir gün kapımı çalacak. Bu evde gelin olacak.
O elbiseleri İlayda’nın çocuklarına giydireceğim. Ona olmasa
çocuklarına olur. Bir gün mutlaka bağrıma basacağıma inanıyorum.
Çocuklarımın adını İlayda koymadım. İlayda kalbimde yaşıyor.
Kendisi yok ama içimde var” diye konuştu.
“YETERİNCE ARAMA YAPILMADI”
Baba Saim Taşçı da, kızının kaybolmasının ardından yeterince
araştırma yapılmadığını söyledi. İlayda’nın kaybolduğu ilk sene
gereken aramaların yapılmadığını öne süren Taşçı, sözlerini şöyle
tamamladı:
“O gün orada 40 aile vardı. Her birisinde ufak bir ipucu bulunsaydı
bugün İlayda bulunurdu. İlayda’nın kaybolduğu gün ben işteydim.
Gece 11’de geldim, haberim oldu, benim ifademi aldılar, aradan bir
sene geçti, benden başka kimsenin ifadesi yok. Oradaki insanlardan
her birinden ufak bir bilgi alınsaydı, herkes bir şey söyleseydi,
belki o gün bulunurdu. Sokakta görsem tanımam şuan 13 yaşında bir
genç kız. Ölü değil. Kötü haber tez yayılır ama ne zaman
kavuşacağız onu Allah bilir biz bilemeyiz.”
(İHA)