Talihsiz Sultan'ı kim öldürdü!
Abone olTecavüze kalkışıldıktan sonra bıçaklanarak öldürülen Sultan G'nin katil zanlısı olarak eniştesi gözaltına alınırken yeni iddialar ortaya atıldı.
Adana’da evinde elleri çamaşır ipiyle, ağzı ise eşarpla bağlı
halde bıçaklanarak öldürülmüş bulunan 13 yaşındaki Sultan G.’nin
ölümündeki sır perdesi aralanmadı. Daha önce Sultan’ı taciz ettiği
gerekçesiyle hakkında dava açılan 29 yaşındaki eniştesi A.D. suçsuz
olduğunu iddia etti. Zanlı A.’yı Sultan’ın ablası olan eşi R. ile
hakkında şikayette bulunan baldızı Z.İ. de savunup, cinayetin bir
başkası tarafından işlenmiş olabileceğini bildirdi. Sultan G.’nin
eniştesi tarafından taciz edildiği iddiasını okulunda rehber
öğretmene de anlattığı, bu olay sonrası psikolog yardımı aldığı
belirlendi. 23 Nisan İlköğretim Okulu 6’ncı sınıf öğrencisi Sultan
G., önceki gün Ova Mahallesi 23 Sokak’taki tek katlı müstakil
evlerinde bıçaklanarak öldürüldü. Öğlen okul dönüşü geldiği
evlerinde okul üniformasını çıkarmaya dahi vakit bulamayan Sultan
G.’nin ellerini çamaşır ipiyle, ağzını da eşarpla bağlayan
saldırgan, tecavüze yeltendi. Sultan’ın direnmesi üzerine saldırgan
talihsiz kızı bıçaklayarak öldürdü. Sultan’ın kanlar içindeki
cesedi saat 18.50'de eve gelen ağabeyi Mustafa G. tarafından oturma
odasında bulundu. Katil zanlısı olarak, talihsiz kızın ablası
R.’nin telefon bakımı yapan bir firmada tekniker olarak çalışan eşi
A.D. gözaltına alındı. A.D. hakkında, Sultan’ın diğer ablası
Z.İ.’nin şikayeti üzerine hakkında dava açıldığı, savcılığın
yürüttüğü soruşturma sırasında da evlerine yaklaşmama yasağı
getirildiği belirlendi. ‘SUÇSUZUM’ İlk ifadesinde suçsuz olduğunu
söyleyen A.D., polisteki sorgusunda da aynı savunmayı yapıp, “Ben
yapmadım, sperm örneği de veririm” sözlerini tekrarladı. A.D.’nin
kan örneği alınıp, polis tarafından özel kurye ile İstanbul Adli
Tıp Kurumu’na gönderildi. Cinayette kullanılan kanlı bıçağı
bulamayan polis, olay sonrası suç aletinin yıkanıp, mutfağa
konulmuş olabileceği ihtimalini de düşünerek evdeki tüm bıçakları
delil olarak topladı. BOĞUŞMA YOK Yapılan otopside Sultan’ın göğüs
bölgesi ve kollarda olmak üzere 10 yerinden bıçaklandığı
belirlendi. Tırnaklarında herhangi bir madde bulunamayan, vücudunda
darp izi olmayan Sultan’ın cinayet sırasında saldırganla
boğuşmadığı sanılıyor. ABLALARI: KARDEŞİMİZ YALANCI Öte yandan,
polisin ifadelerine de başvurduğu ailenin fertleri Sultan G.’nin
taciz iddialarının yalan olduğunu savundu. A.D. hakkında 16 Aralık
2005’te savcılığa taciz iddiasıyla şikayette bulunan Z.İ., 3 Ocak
2006’da kız kardeşinin yalan söylediğini belirledikleri iddiasıyla
şikayetinden vazgeçti. Ancak, her iki başvuru tarihi arasında
Z.İ.’nin birkaç kez adliyeye geldiği, şikayetinden vazgeçip,
vazgeçmeme konusunda tereddüt yaşadığı öğrenildi. Bugün öğle
saatlerinde A.D.’nin mahkemeye çıkarılacak olması nedeniyle
zanlının eşi olan ablası R.D. ile birlikte adliyeye gelen Z.İ.,
“Eniştemden şüphelenmiyorum. Kardeşim, bana yalan söylediği için
şikayetten vazgeçtik. Kardeşimin öldürülmesiyle ilgili hiçbir şey
bilmiyoruz. Yalnız, evden 500 YTL de alınmış. Ne olduğunu
bilmiyoruz, konuşmak istemiyoruz. Dilekçeyi geri almaktan pişmanlık
duymadık” dedi. R.D. de, katil zanlısı eşi A.’nın suçsuz olduğunu
belirterek, “Eşimin öldürmüş olduğunu sanmıyorum. Şu anda şok
içindeyiz” diyerek, konuşmak istemedi. Kızı öldürülen anne Nimet G.
ise cinsel tacizin ardından cinayetle de suçlanan damadından
şüphelenmediğini, böyle bir yapacağını sanmadığını söyledi.
ÖĞRETMENLER ŞOKTA Öte yandan, cinayete kurban giden Sultan’ın
okulundaki öğretmenler şokta. Sultan’ın cinsel tacizi ilk aktardığı
kişi olan resim iş dersi öğretmeni Z.K., öğrencisinin cinayet
zanlısı olarak gözaltında bulunan A.D. hakkındaki cinsel taciz
soruşturması sırasında verdiği ifadesinde, şunları söyledi:
“Sultan, 6 Aralık 2005’te derse geç kaldı ve ağlayarak sınıfa
girdi. Neden ağladığını sordum. Kendisinin ifade edemeyecek kadar
rahat olmadığını gördüm. Koridora çıkardım, neden ağladığını
belirtip, ‘sorunun nedir’ diye sordum. ’Öğretmenim artık
dayanamıyorum. Eniştem bana cinsel tacizde bulunuyor’ dedi. İnanmak
istemedim. Israrla sorunca eniştesi olan A.D.’nin öğle saatlerinde
yemek bahanesiyle evlerine geldiğini, evde kimse olmadığı için
kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Hatta kimseye
söylememek için de tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını söyledi.
Ben de durumu okul müdürüne bildirdim. Nasıl yaptığını sordum,
eniştesinin soyduğunu, vücudunu ellediğini, öptüğünü, üzerine
çıktığı terimlerini kullandı.” AİLENİN İHMALİ Gerekli hallerde
Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’nde görevlendirilen psikolog T.B.,
Sultan’la yaptığı görüşmesini değerlendirirken, “Bana 40-45 defa
eniştesinin cinsel tacizine uğradığını söyledi. Ailenin herhangi
bir önlem almadığı görülmüştür. Eniştenin evlerine kendi
anahtarıyla girmesi de ailenin bu konuda ihmalkar davrandığını
gösteriyor. Olayın yaşandığı anda ise karşı koymadığı düşüncesi
oluşmuştur” görüşüne yer verdi. Okulun rehberlik öğretmeni H.D. de,
Sultan’ın 6 Ekim 2005’te kendisiyle görüşmek istediğini, ancak, o
an görüşemediğini belirterek, “Sorunları olduğunu, arkadaşlarıyla
iletişim kuramadığını, evde yalnız kaldığını söyledi. O sırada işim
olduğu için görüşemedik. Ancak, kendisini takibe aldım. 16 Aralık
2005’te resim iş öğretmeni Zerrin hanım olayı anlattı. Sonra
Sultan’la görüştüm. Bana eniştesinin cinsel tacizine maruz
kaldığını, hatta ileri girerek cinsel ilişkiye girme olayını
anlattı. Durumu ben de müdürümüze bildirdim” dedi. SOSYAL
HİZMETLERİN RAPORU Öte yandan, cinsel taciz iddiaları Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü’nce de araştırıldı. Sosyal Hizmet Uzmanı
Fatma Cömert ve çocuk gelişimcisi Fatma Tapçı’nın hazırladığı durum
tespit raporunda şöyle dendi: “Sultan G. ile yapılan görüşme
sonunda, onun psikologla görüştürülmesinin uygun olacağı
görüşündeyiz. Görüşmemizde kendisine cinsel tacizde bulunan
eniştesi için ‘Allah belasını versin’ dediği, ablası R.’nin hamile
olması nedeniyle bu durumu sakladıklarını, görünüşte rahat,
ifadeleri çelişkili görülmüştür. Okulda başarılı olduğu
bilinmektedir, arkadaşları tarafından sevilmektedir.”