Taliban'ın sırrı ne?
Abone olBBC muhabiri M. İlyas Han, koalisyon güçlerinin neden Taliban'ı yenilgiye uğratamadığını yorumladı.
Bundan on yıl önce, binlerce Taliban militanı hakim oldukları
mevzileri terkedip kırsal alana çekilmiş ve Afganistan'ın batılı
kuvvetlerce işgaline çatışmaksızın müsade etmişlerdi.
O dönemin düzensiz militanları, bugün ise hayli sofistike bir
gerilla mücadelesiyle geri döndüler. Ses getiren operasyonlarla
önemli hedefleri vurdular ve Amerikan birliklerinin ülkeden
sorunsuz ve usulca çekilmesinin mümkün olmayacağını
gösterdiler.
Dahası, bu eylemleri karizmatik bir liderin, işleyen bir
emir-komuta zincirinin ve kapsamlı bir sosyo-politik görüşün
yokluğunda başardılar.
Peki nasıl?
ABD'nin iki hatası
2001 Ekim ayında koalisyon kuvvetlerinin müdahalesinin üç yıl
sonrasına dek, Afganistan'da ciddi bir Taliban varlığı yoktu.
Pakistan'ın kuzey batı bölgesindeki güvenlik güçlerinin
yöneticiliğini yapmış Mahmud Şah, Afgan halkının ilk zamanlarda
Taliban'ı sevgiyle karşıladığını söylüyor. Dört yıllık iç savaşı
sona erdiren Taliban'a duyulan sempati, örgütün İslami yaşam
biçimini dayatmasıyla tepkiye dönüşmüş.
Şah'a göre Amerikalıların gelişi mutlulukla karşılanmış, çünkü
kurtarıcılarının geldiğini düşünmüşler. Ve bu tablonun içinde
Taliban'ın geri dönebilmesi mümkün görünmüyormuş.
Ama 2006'ya kadar Taliban güneye özellikle Zabul, Kandahar ve
Helmand'a sızmayı başardı. 2008'e kadar da kuzeye Kabil'e doğru
yayıldılar.
Mahmud Şah, Amerikalıların avantajlarını ortadan kaldıran iki büyük
hata yaptığını söylüyor; "İstikrarı sağlamak yerine askeri
hedeflere odaklandılar. Sonra onlara buraya getiren ve
zorunluluktan kaynaklanan bir savaşı bırakıp, kendi tercihleri olan
Irak savaşına girdiler." diyor.
Şah, İran ve Pakistan'dan milyonlarca mültecinin geri dönmeye
başladığı bir dönemde yeniden inşa yolunda hiçbir şeyin yapılmaması
ve yolsuzluğun sürüp gitmesinin halkın düş kırıklığını artırdığını
ve direnişi güçlendirdiğini söylüyor.
Ama birçok uzman, burada 1994'te Taliban'ın doğduğu yer olan
Pakistan'ın rolüne de dikkat çekiyor. Taliban militanları 2001'de
Afganistan'dan kaçarak Pakistan'a sığınmıştı.
Birçok uzman, şimdiki direnişin çıkış yerinin de Pakistan'da
aşiretlerin denetiminde olan Veziristan bölgesinin olduğunu
belirtiyor.
Bu uzmanlara göre, Afganistan'ın geri kalan bölümlerinde sessizlik
hakimken, Taliban Veziristan'da büyük bir hareketlilik içindeydi ve
sonra da dünya basınında manşetlere çıktı.
Pakistan'ın rolü
2002 ve 2004'te Pakistan ordusuyla Taliban yine birbirine girdi.
Sonrasında orduyla Taliban arasında barış anlaşmaları yapıldı ve
Pakistan'ın aşiretlerin denetiminde olan sınır bölgeleri fiilen
Taliban'ın hakimiyetine geçti.
Birçok uzman, Pakistan'daki askeri nizamın, safdışı etme gücü
varken, Taliban'ın Veziristan'a dönmesine izin verdiğinde
hemfikir.
Savunma uzmanı Dr. Hasan Askari Rizvi, "Asker bu konuda bölünmüştü.
Hem göz yumdular, hem de yardımcı oldular" diyor.
Koalisyon güçleri, ilk önemli kayıplarını Veziristan'ın hemen
karşısında güney doğu Afganistan'da verdi.
Batılı yetkililer, koalisyon güçlerinin 2008-2009'a kadar
Taliban'ın bomba fabrikaları kurduğu ve iletişim hattını kurduğu
Kandahar ve Helmand'a atıfla militanlar için önemli olan yerleri
ellerinde tutamadığını kabul ediyor.
Obama'nın 2010'daki birlik artırımı kararından sonra koalisyon
güçleri Taliban'ı Kandahar ve Helmand'daki mevzilerinden
çıkardı.
Ama direniş şimdi daha geniş bir bölgeye, başkent Kabil'in
çevresine ve daha önce çatışmaların yaşanmadığı kuzeye yayıldı.
Ve Taliban'a Veziristan'tan sürekli savaşçı desteği geliyor.
Güvenilir kaynakların BBC'ye verdiği bilgiye göre, bu
militanların çoğu silahlı ve bombalı saldırılarda uzmanlaşmış
Pakistanlılar. Bu militanlar, Veziristan merkezli Hakkani
şebekesinin üyeleri.
Bu kaynaklara göre, militanlar, 2009'dan beri Amerika'nın insansız
uçaklarına hedef olmamak için sınırda Pakistan'ın askeri
araçlarıyla dolaşıyorlar. Pakistanlı bir askeri kaynak, bu tür bir
işbirliğini doğruladı.
Ancak ordu sözcüsü Tümgeneral Athar Abbas, iddiaları yalanladı.