Padişahların sofralarından eksik etmediği ve gelen davetlilere hediye edildiği anlatılan, bu nedenle 'Osmanlı' ismi verilen çileğin hasadına başlandı. İlçedeki bazı köylerde, Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği tarafından yetiştirilen çilek, henüz tarladayken alıcı buluyor.Tadı, aroması ve kokusu nedeniyle, kozmetik, ilaç ve reçel gibi çeşitli sektörlerde de kullanılan çilekte bu yıl 2 ton hasat bekleniyor. Hassas yapısı nedeniyle sabah erken saatlerde tek tek elle toplanan çilek, ardından sepetlere konarak satışa hazır hale geliyor. Çileğin kilosu 50-60 TL'den satılıyor.Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği Başkanı Şaban Çetinkaya, derneğe ait tarlada yaptıkları hasatla elde ettikleri ürünlerin hepsinin satıldığını söyledi. Talebi karşılayamadıklarını ifade eden Çetinkaya, "Osmanlı çileğinde bugün hasat başladı. Mevcut bahçemizdeki Osmanlı çileklerini hasat ediyoruz. Ereğli’de Osmanlı çileğinde gelinen son nokta iyi yönde gelişiyor. Bu da bizler için son derece sevindirici." dedi."İyi yönde gelişmesi rekolteyi artırmak için yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar veriyor" diyen Çetinkaya "Ama bakıyoruz ki gerçekten de kralların, padişahların yiyeceği dediğimiz ürüne her geçen gün talep daha da artıyor." ifadelerini kullandı.Talebi karşılamak için uğraştığını belirten Çetinkaya "Biz mevcut alanlarda yetiştirdiğimiz, yetişen çileklerimiz kesinlikle ihtiyaca cevap vermediği gibi yeni alanlarda oluşturmaya çalışıyoruz" açıklamasını yaptı.İlçedeki boş olan tarım arazilerinde Osmanlı çileğinin yetiştirilmesi gerektiğini ifade eden Çetinkaya, "Karadeniz Ereğli'de bana göre bir karış toprağı olan insanımız Osmanlı çileğini üretmelidir. Başka bir alternatifimiz bana göre olmamalı. Burada üretilen Osmanlı çileği bana göre dünyanın en güzel ve en leziz meyvesi. Bunun pazarlanamama durumu söz konusu değil." dedi."Ne kadar üretirsek üretilelim bunun pazarda sıkıntısı yok. Örneğin Osmanlı çileğinin bu yıl kilo fiyatı en az 60 TL." diyen Çetinkaya "Ereğli dışından birçok insan arayıp fiyatının önemli olmadığını tek isteklerinin Osmanlı çileğini tatmak istediklerini söylüyorlar. Fakat imkansızlıklar çerçevesinde, üretimin az olması sebebi ile bu taleplere cevap veremiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.