Talatın kaderi görüşmelere bağlı
Abone olEconomist dergisine göre, KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın Nisan ayında yeniden seçilip seçilmemesi Kıbrıs görüşmelerindeki başarıya bağlı.
İngiliz Economist dergisi, Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlıkla
sonuçlanmasının KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Nisan ayında
yeniden seçilme şansını zayıflatabileceğini yazdı.
Mehmet Ali Talat ve Rum kesimi lideri Dimitris Hristofyas
arasındaki görüşmelerin ekonomi, Avrupa Birliği, yönetim, toprak,
güvenlik ve mülkiyet başlıkları altında yürütüldüğünü belirten
derginin haberi özetle şöyle:
"Ekonomi ve AB başlıkları büyük ölçüde halledildi. Dönüşümlü
başkanlık ve oy haklarına ilişkin aylar süren pazarlıklardan sonra
yönetim konusundaki görüş ayrılıklarının da giderilmesinin mümkün
olduğu anlaşılıyor.
Toprak paylaşımı halledilmesi daha zor bir konu. Türkler ilke
olarak, Annan planında öngörüldüğü gibi adanın yüzde 38'ini
oluşturan toprakların yüzde 9'unu Rumlara bırakmaya hazır. Ama bazı
Kıbrıslı Türkler, Türkiye'den gelen nüfusun toprak paylaşımından
daha büyük bir sorun olduğunu söylüyor.
Görüşmelerde en büyük iki sorun güvenlik ve mülkiyet. Hristofyas,
Türkiye'nin garantörlüğünü devam ettiren ve adada çok sayıda Türk
askerinin kalmasına izin veren bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini
söylüyor. Tüm Kıbrıslı Rumlar gibi o da Türk askerine güvenmiyor.
Kıbrıs'ta çözümün, Türkiye'de Başbakan Erdoğan'la ordu arasındaki
iktidar çekişmesine kurban gidebileceğini ima ediyor. Talat ise
1960'lardaki deneyimlerinden sonra Türkiye'nin güvencesinden
vazgeçemeyeceklerini söylüyor.
Mülkiyetin çözümü daha da zor olabilir. Türk ordusu Kuzey'e
girdiğinde, buradaki emlakın yüzde 80'i kaçan ya da ölen Rumlara
aitti. Bu emlak Kıbrıslı Türklerin eline geçse, hatta bir kısmı
yabancılara satılsa da Kıbrıslı Rumlar ya da varisleri bu
tapularını ellerinde tutmaya devam ediyor.
Talat mülkiyet sorununun bağımsız bir komisyon tarafından
çözülmesini, eski mülk sahiplerine tazminat ödenmesi gerektiğini
söylüyor. Hristofyas ise buna mal sahiplerinin karar vermesi
gerektiğini belirtiyor. İsteyen geri döner, isteyen satar, isteyen
de tazminatı kabul eder.
Güvenlik ve mülkiyet başlıklarında çözüm kuşkusuz zor olacak. Ama
kafi zaman, iyi niyet ve iki tarafa yeterince baskıyla çözüm
mümkün. Fakat bunların üçü de yok.
Hristofyas, işlerin aceleye getirilmemesi gerektiğini, süratın
içeriğin önüne geçmemesi gerektiğini savunuyor ve takvim,
arabuluculuk istemiyor. Annan planının başarısızlığını aşırı
aceleciliğe bağlıyor.
Ama sorun şu ki zaman yeniden azalıyor. Nisan'da seçim var ve Talat
pekala kaybedebilir. Geçen Nisan'da yapılan seçimlerde partisi
yenilgiye uğradı. Milliyetçiler kazandı. Şimdi Başbakan, Denktaş'la
aynı çizgideki Derviş Eroğlu. Anketler, başkanlık yarışında
Eroğlu'nu önde gösteriyor. Talat, çözüm görüşmelerine çok fazla
siyasi yatırım yaptı. Anlaşma sağlanamazsa, daha fazla sayıda
seçmen Talat'a yüz çevirebilir.