Talat, Cumhurbaşkanlığında iddialı
Abone olKKTC Başbakanı ve Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat, seçim gezilerine hız verdi. Talat, karış karış gezdiği Kıbrıs'ta seçimlerin önemini anlatıyor.
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, artık dünyayla barışık olma
dönemine girildiğini, bunun asla haklarımızı teslim etme dönemi
olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Talat, cumhurbaşkanlığı
seçim gezileri çerçevesinde Bafra, Balalan, Sazlıköy, Büyükkonuk,
Çayırova, Kilitkaya, Kumyalı, Pamuklu, Tuzluca, Yedikonuk,
Zeybekköy ve Mehmetçik'i ziyaret ederek vatandaşlarla görüştü,
cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemini anlattı. Cumhurbaşkanlığı'nın
bütünleştirici, birleştirici, herkese eşit yakınlıkta olması
gereken bir makam olduğunu anlatan Talat, kendisinin de makama bu
anlayışla talip olduğunu ifade etti. Cumhuriyetçi Türk
Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Basın Bürosu'ndan verilen bilgiye
göre Kıbrıslı Türkler yanında gerek dünya, gerek Türkiye'nin 17
Nisan'dan sonra Birleşmiş Milletler'in ciddi girişim hazırlıklarını
beklediğine işaret eden Mehmet Ali Talat, cumhurbaşkanlığı seçimine
bu gerçeğin bilincinde olarak gidildiğini belirtti. Talat, gerek
Türkiye gerek Kuzey Kıbrıs'taki geçmiş hükümetlerin hatalı
politikaları nedeniyle Rum tarafının alkışlarla, adeta omuzlarda
taşınarak AB sokulduğunu savunarak, eski yaklaşıma, eski anlayışa,
politikaya dönmenin artık söz konusu olmadığını söyledi. Talat
"Çünkü o politikanın sonuç getirmeyeceği ve bugünkü çağa uygun
olmadığı açık ve net olarak ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Tutuculuğun artık geride kaldığını anlatan Talat, bu tür
yönetimlerin dünyada, ya Kırgızistan'a olduğu gibi halk
hareketleri, ya da bazı ülkelerde daha sert ve kanlı bir şekilde
uzaklaştırıldığına işaret ederek, bu örnekler karşısında Kıbrıs
Türklerinin hem şanslı, hem de son derece sağduyulu olduklarının
açıkça görüldüğünü vurguladı. "Başka ülkelerde kan dökülmesine
kadar bile gidebilecek karmaşaları, kimsenin burnu kanamadan
yaşadık ve aştık. Bu önemli bir başarıdır. Kıbrıs Türkü en gergin
günlerini, neredeyse halkla iktidarın büyük bir kavgaya
hazırlandığı günleri sağduyulu bir şekilde, hiçbir olaya neden
olmadan geçirebildi. Sonuçta tamamen demokratik yollardan çok büyük
bir iktidar değişimi yapıyoruz" şeklinde konuşan Mehmet Ali Talat,
iktidar değişiminin önce hükümette başarıldığını belirterek özetle
şunları ekledi: "Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi ile o büyük
dönüşümün, büyük değişimin sonuna geldik. Artık bütünlüklü iktidar
değişimi gerçekleşiyor, yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönem
dünyayla barışık olma dönemidir. Dünyayla kavga etmeme dönemidir.
Ama hiç yanlış anlaşılmasın bu, haklarımızı teslim etme dönemi
değil, haklarımızı doğru mantık, doğru ilkeler, Birleşmiş
Milletlerin bugüne kadar ortaya koyduğu eşitlik haklarımız
zemininde koruyacağımız, savunacağımız ve ileri götüreceğimiz bir
dönem olacak. Bu dönemde teslimiyet yok, bu dönemde sözünü ettiğim
birlik ve bütünlüğü sağlayarak parti ayrımı gözetmeden insanların
hiçbir fark göstermeden kucaklanacağı bir cumhurbaşkanlığı
yapısıyla, haklarımızı, çıkarlarımızı sonuna kadar koruyacağımız
bir dönem yaşayacağız. Bizim hedefimiz budur" Talat,
Papadopulos'un, Kıbrıs Rum tarafının dünyanın uzlaşmaz olarak
gördüğü bir politika sergilemekte olduğunu belirtti. Bu politikanın
dünyada, Batıda olumlu yanıt bulmasının mümkün olmadığını kaydeden
Talat, "Çünkü bu politika, Batı değerleriyle bağdaşmayan bir
politikadır" dedi. Rum tarafının bu politikasına karşın Kıbrıs Türk
tarafının politikasının adayı yeniden birleştirme, Kıbrıs sorununu
çözme ve bir bütün olarak AB'ye girmek olduğunun altını çizen
CTP-BG Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Talat, bunun,
Batılı, AB ve dünyanın anlayıp desteklediği bir politika olduğunu
vurguladı. Talat, şimdi dünyadan tecrit olma dönemini yaşayan Rum
lider Papadopulos'un bazen dünya liderlerini, yöneticilerini
aldatabildiğini, bunun da bugüne kadar bütün dünyada yaratılmış
olan "Kıbrıslı Türklerin çözüm istemediği, çözümü Kıbrıs Rum
tarafının istediği" şeklindeki imajdan kaynaklandığını ifade
ederek, bu imajın kolay değişemeyeceğini ama değişmeye başladığını
anlattı. Talat, Papadopulos için "Büyük bir düşüş içindedir.
Papadopulos'un politikalarının inandırıcılığı gittikçe yok oluyor"
ifadelerini kullandı. Konuşmasında, son zamanlarda gündeme
getirilen 'liderlik' konusuna da değinerek, 'Toplum Lideri'
kavramının BM çatısı altındaki görüşmelerde eşitliğin
sağlanabilmesi için BM tarafından getirildiğini belirten Talat,
şöyle konuştu: "Bunu zamanında biz istedik. Müzakerelerde iki
tarafın eşit olmasını istedik. 'O devlet, biz ise tanınmamış bir
devlet olarak oturmayalım, ikimiz aynı oturalım' dedik. O zaman BM
- bu 1968'de oldu 74'ten sonra yerine oturdu- 'devlet yok, iki
toplum görüşecek' dendi. İki toplumun temsilcisi, lideri görüşecek
dendi. Lider toplumun temsilcisi, toplumun düşüncelerini aktaran
kişi anlamında kullanıldı. O günden bu güne toplum lideri terimi
yerleşti. Kimse doğulu ülkelerdeki lideri seçecek değil. Biz,
demokratik bir seçimle sözcümüzü seçiyoruz. BM yapısı içinde buna
'Kıbrıs Türk toplumu lideri' deniyor. Dikparpaz'dan Yeşilırmak'a
kadar her bir yurttaşın verdiği oyla seçilen cumhurbaşkanı elbette
ki bu toplumun sözcüsüdür. Anayasada da öyle yazıyor zaten. Bizim
seçeceğimiz odur. Onu seçip haklarımızı çıkarlarımızı sağlama
bağlayıp geliştirsin diye görevlendireceğiz. Kıbrıs sorununu
çözsün, bizi dünyayla bağlasın diye. Bunun için yola çıktık, bunun
için güçlü destek yüksek oy oranına ihtiyacımız var ki, yüksek bir
oy oranı ile Kıbrıs Türk halkını dünya ve Kıbrıs Rum liderliği
önünde temsil edebilelim. Bu desteği vereceğinizi biliyorum ve
layık olmaya sonuna kadar çalışacağım"