Taksim’in yolunu Silivri açtı!
Abone ol32 yıl aradan sonra 1 Mayıs için ayrılan Taksim'deki kutlamaların yankıları sürüyor. Mahmut Övür'den ilginç bir değerlendime var.
32 yıl aradan sonra kutlamalara açılan Taksim meydanında üzücü
bir olayın yaşanmaması bugün gazetelerin manşetlerine 32 yıllık
ayıp, korku boşunaymış gibi yorumlarla taşındı. Köşe yazarlarının
gündemin de 1 Mayıs kutlamaları vardı. Kimi alana gidip
izlenimlerini yazdı, kimileri ise Taksim'i işçilere açılması
üzerinden genel politik değerlendirmeler yaptı.
En ilginç yorumlardan biri ise Mahmut Övür’den geldi. Övür, Silivri
Cezaevi’yle özdeşleşen Ergenekon davasını işaret ederek Taksim’e
giden yolun Silivri’den geçtiğini, Ergenekon davaları olması bugün
bu noktaya gelinemeyeceğini yazdı.
Mahmut Övür’ün o dikkat çeken yazısı şöyle:
Taksim Meydanı'nı 'Silivri' açtı
Dün 32 yıl sonra izin çıkan Taksim Meydanı'nda işçiler ve emekçiler
1 Mayıs'ı kutladı. Tam anlamıyla tarihi bir gündü. Bu başarıda
işçilerin ısrarlı mücadelelerinin de, hükümetin de katkısı var.
Bu yaklaşımla 1 Mayıs demokrasi şölenine dönüştü ve bir
tabu daha yıkıldı.
Doğrusu bu noktaya kolay gelinmedi. 1977 katliamından sonra 12
Eylül darbesiyle baskıcı ve yasaklı yıllar başladı.
Hükümetler değişse de 1 Mayıs "korku günü" olarak
kaldı.
Böyle olduğu için de 33 yıl boyunca yüz
binlerce işçinin, emekçinin, gencin üzerine kurşun yağdıran
kontrgerilla gibi karanlık güçler açığa çıkartılamadı.
Bu açıdan üç yıl önce başlatılan, Ergenekon Terör Örgütü
iddiasıyla açılan dava bir dönüm noktası oldu.
Devlet kendi içindeki karanlık yapılanmalarla hesaplaşmaya, hatta
kirli geçmişiyle yüzleşmeye başladı. Bu yüzden artık karanlık
güçler eskisi gibi meydanı boş bulup, katliamlar
gerçekleştiremiyor.
Kısaca şu denebilir; eğer
bugün Silivri olmasaydı, Taksim milyonlara bu kadar rahat
açılamazdı. Daha önce neden açılmadığı da bunu
gösteriyor.
Toplum da devlet de değişiyor. Bunu en
çarpıcı biçimde "eski merkez sağ"da görmek mümkün. 1 Mayıs 1977
katliamı yaşandığında hükümetin başında AP Genel Başkanı Süleyman
Demirel vardı. Ne katliamı önleyebildi, ne de sonrasında hesap
sormayı başardı. 33 yıl sonra ne düşünüyor bilmiyorum ama o siyasi
geleneğin 2010 temsilcilerinden biri olan eski Demokrat Parti Genel
Başkanı Süleyman Soylu, www.hurhaber.com'a verdiği demeçte çok
çarpıcı bir tespit yapıyor:
"Bana göre, bugün 1 Mayıs'ın bayram havasında geçmesi 12 Eylül
darbesine bir itirazdır."