Taksim’de yapamadıklarını Kahire’de yaptılar
Abone olAvrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, Mısır’da yaşanan darbeyi eleştirerek, “Taksim’de yapamadıklarını Kahire’de yaptılar...
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise,
Mısır’da yaşanan darbeyi eleştirerek, “Taksim’de yapamadıklarını
Kahire’de yaptılar. Taksim’de 8 saat yayın yapanlar Mısır’daki
vahşete seyirci kaldılar” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Mısır’da yaşanan darbeye
değinerek, batı devletlerine yüklendi. Bozdağ, batı devletlerinin
İslam ülkelerinde yaşanan zulümlere sessiz kaldığını belirterek,
“Birleşmiş Milletler’in Suriye’de yaptığı şey ölü sayıcılığıdır”
dedi.
Başakşehir düzenlediği iftar yemeğinde 50 bin kişiyi sofrada aynı
sofrada buluşturdu. Sular Vadisi’nde düzenlenen Somalili Çocukların
misafir olduğu iftara Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AB Bakanı
ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Mustafa Şentop, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti
Milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yaptığı konuşmada Ramazan ayının
kardeşlik ayı olduğunu belirterek, “Ramazan rahmetin bereketin
ayıdır. Kur’an ayıdır. 11 ayın sultanıdır. Türkiye’nin her yerinde
barış, sevgi iklimi var. Ama İslam dünyasının her yerinde aynı
iklim yok. Bugün bura biz bu iftarı büyük bir huşu içerisinde
yaparken, başka yerlerde gözyaşı r. Başka yerlerde kan ve
sıkıntılar var. Gönül istiyor ki, İslam coğrafyasının her yerinde
iftar Türkiye’deki gibi huzur içinde, sükun içinde, barış
içerisinde olsun. Suriye’de Esad’ın öldürdükleri 100 bini aştı.
Emriyle çalışan katillerin hayatına son verdikleri Birleşmiş
Milletler’in Suriye’de yaptığı şey sadece ama sadece ölü
sayıcılığıdır” dedi.
“BU SALDIRIYI YAPANLARI, BU SALDIRI EMRİNİ VERENLERİ
LANETLİYORUM”
Srebrenista’da yaşanan katliam örneğini veren Bozdağ, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Orada da sesler yükselmişti. Birleşmiş milletler yine ölüleri
saymakla yetinmişti. Irak’ta başka yerlerde keza aynı durum.
Mısır’da yaşananlara baktığınızda ölü saymaya devam eden Birleşmiş
Milletler’in uluslar arası toplumun ve dünyanın bu iş karşısında
gücü ve imkanı olup bu işlere dur diyebilecek olanların yaptığı ölü
saymaktan başka bir şey değildir. Mısır’da yaşanan katliamda
hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil
şifalar diliyorum. Bu saldırıyı yapanları, bu saldırı emrini
verenleri lanetliyorum. Zira masum insanlara hedef gözetmeksizin
kurşun yağdıranlar, katildir. Kendi kardeşlerine, kendi insanının
üzerine ölüm yağdırma emrini veren bir yönetim zalimdir. Eğer
Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Somali’de ölenler Müslümanlar
olmasaydı da Hristiyanlar olsaydı acaba Birleşmiş Milletler, acaba
Avrupa Birliği bu gidişe dur deme kudretine sahip olan devletler ve
güçler aynı şekilde ölüleri saymaya, tarafları sükunete davet
etmeye devam mı ederdi yoksa ölüler ve ölümleri sonlandırmak için
harekete mi geçerdi. Ama bakın ölen Müslüman olduğu zaman sadece
laf var. Ölen, öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükunet
tavsiyesi var. Halbuki insan haklar, demokrasi diyorsak, hukuk
diyorsak o zaman bu ilkesel duruşumuzu ölen kim olursa olsun,
öldüren kim olursa olsun on n karşısında hep beraber aynı duruşu
yapmak gibi bir zorunluluğumuz vardır.”
“KİM HANGİ ZULMÜ YAPMIŞSA HER DÖNEM HESAP VERMİŞTİR”
Türkiye devletinin insan odaklı bir yapıyla hareket ettiğini
vurgulayan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Türkiye gerek Suriye’de,
gerek Mısır’da olsun gerekse başka uluslararası ilişkilerde olsun
ilkesel temelli bir duruş ortaya koymuştur. Ortaya koymaya da devam
edecektir. Duruşumuzun ana ekseni insan haklarıdır, hukukun
üstünlüğüdür, demokrasidir, haktan ve insandan yana olan bir
duruştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir yerdeki kan üzerinden,
hiçbir yerdeki gözyaşı üzerinden menfaat hesabı yaparak duruş ve
tutum bugüne kadar belirlememiştir, bundan sonra da
belirlemeyecektir. Bu bizim medeniyet anlayışımızın, devlet
geleneğimizin, sahip olduğumuz kültürün de doğal bir gereğidir.
Mısır’da devam eden bu darbe zulmü elbette son bulacaktır. Zira kim
hangi zulmü yapmışsa zalimleri ve onun taşeronlarının tetikçileri
her dönem hesap vermiştir. Her dönem kendi milletleri tarafından
lanetlendikleri gibi insan esaslı dünyaya bakan herkes tararından
da lanetlenmişlerdir. Mısır’da yaşanan bu hadiseler de elbet
bitecektir. Orada bu zulmü yapanlar da hesabını mutlaka ama mutlaka
verecektir” diye konuştu.
“SİSİ GİBİ DARBECİLER DE, ESAD DA GİDECEKTİR”
İslam coğrafyasında yaşanan zulümlere batının sessiz kaldığının
altını çizen Bozdağ, “Türkiye’de hukuk konusunda, demokrasi
konusunda onca gelişmeler olurken Türkiye dünyaya model ülke olarak
gösterilirken, Türkiye’de demokrasi ve hukuk içinde yapılan
hadiselerden demokrasi, hukuk dışı sonuçlar çıkarıp, Türkiye’ye
dönük ilanlar yayınlayanlar, açıklamalar yapanlar Mısır’da ölümler
yağarken maalesef sessizler. Peki sormazlar mı sizin insan hakları
anlayışınız Mısır’a ulaşmıyor mu? Sizin demokrasi anlayışınız
Mısır’dakileri kapsamıyor mu? Batı’da ve bazı ülkeler Mısır’da dini
hassasiyeti olanların demokrasiyi geliştirmesinden orada milletin
iradesini iktidara taşımasından, milletin iradesinden yol bulup
ülkeyi yönetmesinden fevkalade rahatsızlar. Bunun için darbeyi
alkışladır. Darbeye darbe demediler. Mesele orada insan hakları,
hukuk değil, bazı ülkelerin, yapıların çıkarlarına ters düşen devam
eden bir oyunu bozan anlayışın orada milletin iradesiyle iktidara
gelmesidir. Ona son vermek için yapılıyor. Biz bunu görüyoruz.
Saddam’da Mübarek de gitti, emin olun Sisi gibi darbeciler de Esad
da gidecektir. Sonunda milletin dediği olacaktır” dedi.
“YARDIM ELİNİ TAŞERONLARIN EYLEMLERİYLE ÇEKECEK BİR ÜLKE
DEĞİLDİR”
Somali’de Türk elçiliğine yapılan saldırıyı da değerlendiren
Bozdağ, saldırıyı eleştirdi. Türkiye’nin mağdur durumda olan Somali
halkı için maddi manevi yardım ettiklerini belirten Bozdağ, oradaki
insanların açlıktan, hastalıktan artık ölmediklerini söyledi.
Bozdağ, “Ama bundan rahatsız olanlar var. Türkiye’nin yardım elini
uzatmasından rahatsız olanlar var. Biz Somali’ye insani ve vicdani
sebeplerle gittik. Siyasi bir takım hesaplarla oraya gitmedik.
Türkiye yardım elini taşeronların eylemleriyle çekecek bir ülke
değildir. Biz insanlar ölmesin diye yardımlarımıza devam edeceğiz”
dedi.
Bozdağ, Somali’de hizmet eden Türkler için her türlü güvenlik
tedbirlerini aldıklarını belirtti. Hükümete yönelik protestoları
eleştiren Bozdağ, “Siz bakmayın sokakta antikapitalist,
antiemperyalist diye geçinenlere onlar kapitalistlerin,
emperyalistlerin kucağına oturmuşlar, kapitalistlere
emperyalistlere sövüyorlar. Sevsinler sizi, sevsinler. Yahu
dünyanın neresinde görülmüş sermayenin kucağına oturup, sermaye
düşmanlığı yapmak” dedi.
İstanbul’un jeopolitik önemine değinen Bozdağ, “İstanbul’da
Büyükşehir seçiminde eski dünya yeni dünya bir araya gelecek ak
partiden belediyeyi almak için uğraşacak. Çünkü düzeni bozmak için
İstanbul baş noktadır. Burayı alan Türkiye’yi alır hesabıyla büyük
oyunları İstanbul üzerinde oynuyorlar. İnsanlarımızı karşı karşıya
getirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Bozdağ, AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yapılan
diktatör benzetmesine tepki göstererek, durumun tam tersi olduğunu
söyledi.
“TAKSİM’DE YAPAMADIKLARINI KAHİRE’DE YAPTILAR”
İftara katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış
ise, Mısır’da yaşanan darbeyi eleştirerek, “Maalesef Mısır’da
yüreğimizi dağlayan bir vahşetle karşı karşıyayız. Taksim’de
yapamadıklarını Kahire’de yapıp kardeşi kardeşe düşürmek isteyen
provokatörler maalesef 200 kişinin katili oldular.5 binin üzerinde
yaralı var. Bu acının üzerine bir de Somali’deki büyükelçiliğimize
yapılan saldırıda bir polis kardeşimizin şehit olduğu, iki
polisimizin de yaralandığı haberi geldi. Bütün hayatını kaybeden
kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün yaralılara acil şifa
diliyorum. Sayın başbakan yardımcımız Bekir Bozdağ Somali’ye 2 ayda
bir gider, oradaki yardımları koordine eder. Oradaki sefaletimiz
insanların umut kapısıdır. Türkiye’nin zenginleşmesini,
yükselmesini kaldıramayanlar aynı Taksim’de yaptıkları gibi
Somali’de de o kirli düzeni ortaya koydular. Bugün Mısır’da yaşanan
vahşete seyirci kalan Mısır medyası ve batıdaki bazı demokrasi
havarileri aslında demokrasi münafıkları olduklarını ortaya
koydular” diye konuştu.
“TAKSİM’DE 8 SAAT YAYIN YAPANLAR MISIR’DAKİ VAHŞETE SEYİRCİ
KALDILAR”
“Taksim’de 8 saat yayın yapanlar Mısır’daki vahşete seyirci
kaldılar” diyen Bakan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte bu yüzden bizim demokrasimize, milli irademize sahip
çıkmamızın Başbakanımıza sahip çıkmamızın ne kadar önemi olduğu
Mısır’da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu ülkede Menderes’i
astılar, Özal’ı zehirlediler, Tayyip Erdoğan’ı yedirtmeyiz diyen
sizlere müteşekkiriz. Allah sizlerden razı olsun. Mısır’daki
El-Adeviye meydanındakilerde bizim kardeşimiz, Tahrir
meydanındakiler de bizim kardeşimiz. Kardeşi kardeşe düşürmek
isteyenlere bütün dünya sessiz kalsa, Türkiye sessiz kalmaz ve
kalamaz. Biz de bu konuda gerek doğuda, gerek batıda kendi şuurunu
kaybetmiş olanlara bizim değerlerimizin emrettiği o uyarma görevini
en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Türkiye her geçen gün
güçlenecek. Türkiye mazlumların umudu zalimlerin kabusu olacak.
Bunun güvencesi de sizlersiniz.”
İftar programına ev sahipliği yapan Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysal, her sene sokak iftarlarını gerçekleştirdiklerini
söyledi. Sokak iftarlarında birbirini tanımayan insanları aynı
masada bir araya getirdiklerini ifade eden Başkan Uysal, “Her akşam
farklı farklı sokaklarda, mekanlarda iftar programı yapıyoruz.
Buralardan gözlemlediğimiz kadarıyla da Ramazan ayının dostluk,
kardeşlik ayı olduğunu çok iyi görebiliyoruz” dedi.
ÖMER DÖNGELOĞLU HEM AĞLADI, HEM AĞLATTI
İftarın açılmasından sonra İslam ülkeleri için dua eden İlahiyatçı
Ömer Döngeloğlu, Mısır’da, Suriye’de yaşanan olaylara dikkat çekti.
Dua sırasında göz yaşlarını tutamayan Döngeloğlu duygusal anlar
yaşattı. Programın ardından Bakan Bağış ve Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağ Somalili çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
(İHA)