Taksim'de akıllara ziyan kimlik kontrolü!
Abone olMahkemenin "Dava bitene kadar tahliye edilemez" kararına rağmen Gezi Parkı'nın altındaki dükkânlara müşteri sokulmuyor. Şantiye kapısındaki özel güvenlik, dükkânlara gitmek isteyen müşterilerin nüfus cüzdanlarını topluyor.
Taksim Gezi Parkı ’nın önünde hâlâ açık dükkanlardan
birine işi düşenler yanlarına nüfus kağıtlarını almayı
unutmasınlar.
Şayet şantiye alanından içeri girmek için önce kapıdaki özel
güvenlikleri içeride ‘gerçekten acil’ bir işinizin olduğuna ikna
etmeniz, sonra da nüfus kağıdınızı dışarı çıkana kadar güvenliğe
bırakmanız gerekiyor. İçeri girerken görevliler bir de uyarıda
bulunuyor: ‘’Aman çabuk çıkın, burası artık şantiye!’’ Etrafı
bariyerlerle çevrilen Gezi Parkı’nın altındaki işyerlerinin
kiracılarının birçoğu dükkânlarını kapatmış ve gitmiş. Sözleşmeleri
devam eden ve belediyeyle davalık olan dükkânların ise çeşitli
mahkemelerden ‘dava bitene kadar tahliye edilemez’ kararı
almalarına rağmen müşterilerinin bariyerlerden içeri girmesine izin
verilmediği için kepenk kapatmaktan başka çaresi kalmamış.
‘Müşterilerimizden pasaport istediler’
Kontratı şubat 2013’e kadar devam eden Glory Turizm’in işletmecisi
Selma Yılmaz, bariyerlerle kapatılan cadde için ‘ Nazi kampı’
benzetmesi yayıp, şu ifadeleri kullandı: ‘’Her gün yeni bir
uygulamayla karşılaşıyoruz. Bugün kapıda kim olduğunu bile
bilmediğimiz bir güvenlik firması içeri girenlerden nüfus kağıdı
istemeye başladı. Bilet alacağını söyleyen müşterilerimizden de
pasaport istemişler. Amaç müşterilerin ayağını kesip kiracıları
zorla çıkarmak. Caddenin karşı tarafındaki dükkanların önünde
müşterilerin girebilmesi için yaya yolu bıraktılar ama bizim
dükkanlarımızı şantiye alanına kattılar. Böyle giderse AİHM’e
gideceğiz’’
Koruma Kurulu’ndan aldığı bilgilere göre onaylanan altgeçit
çalışması kapsamında dükkânların tahliyesinin sözkonusu olmadığını
anlatan Yılmaz, taşeron firma yetkililerinin “Nasıl olsa kışla
yakında kuruldan geçecek, siz de gitmek zorunda kalacaksınız’’
değini dile getirdi. Nila Turizm’in işletmecisi İbrahim Gündüz de
mahkemeden aldıkları karara rağmen ‘diken üzerinde’ olduklarını ve
10 gündür hiçbir müşterilerinin içeri giremediğini anlatıyor.
Kimlik kontrolünün suç olduğunu söyleyen avukatı Yücel Aksüt ise
“İnşaat firması kiracıları yıldırmak için mahkeme kararına aykırı
davranıyor” dedi. İşyerlerini döndüremeyen kafe sahipleri de
borçlarını ödemek için arabalarını satmaya başladı.