Taksim: Her duvarda isyan cümleleri
Abone olGezi Parkı protestolarını başından beri izleyen Rengin Arslan'ın, Taksim meydanı ve İstiklal caddesinin bu sabahki durumuyla ilgili gözlemleri.
Taksim'deyim. 48 saattir süren eylemlerin merkezinde temizlik vakti. Cihangir'de, Sıraselviler'de belediyenin temizlik işçileri çalışıyor harıl harıl. Bir tanesi biraz keyifsiz: "Bu çöp toplamazlar biter mi, kepçe getirsinler"
Aslın çöp diye işaret ettiği şey, Cihangir'deki barikat. Haksız sayılmaz, çünkü barikatta lavabo bile var.
Sıraselviler'deki ikinci barikatta ise "polisin payı" da var.
Çünkü eylemciler polis barikatını alıp kendi barikatlarına destek
yapmışlar.
Taksim meydanı ise tam bir pankart ve yazılama alanı. Duvarlarda slogan yazılmamış tek boş yer yok. Meydandaki heykelin altı ise bir barınak haline getirilmiş. Dün gece Taksim'i terk etmeyen 50 civarında eylemci heykelin altında bekliyor.
Biri hiç yorulmamış, yılmamış; slogan atmaya devam ediyor ara ara. Yanında ise takım elbisesiyle etraftaki kimseye benzemeyen biri var.
Rizeli, adı Ekrem. “Niye buradasınız” diye soruyorum. "Tayyip'i severdik önceden. Ama ne zaman ki Allah'ın yolundan ayrıldı..." diyerek uzun uzun konuşmaya başlıyor. "Tayyip hep zenginlerle oturuyor artık. Ne zaman ki zenginlerin değil fakirlerin yanında oturur o zaman evime dönerim" diyor.
Hemen yanı başımızda ise İstanbullular, eylemciler heykelin etrafını temizliyor, zarar gören çiçekleri yerine dikiyor. Cihangir'de yaşayan bir yabancı da onlarla birlikte. "Ben burada oturuyorum, burası benim evim" diyor sigara izmaritlerini çimenlerin arasından tek tek aylıkların.
'Tazyikli su sadece temizlik için kullanılmalı'
İstiklal caddesinde ise çöp arabaları kol geziyor bugün. Ellerinde büyük hortumlarla temizlik işçileri yerlere tazyikli su sıkıyor. Caddeyi yıkıyorlar. "Tazyikli su aslında sadece bunun için kullanılmalı" diye geçiriyorum içimden.
48 saattir Türkiye'nin onlarca merkezinde sıkılan tazyikli su gözlerimin önünde.
Bu sırada bir oyuncu arkadaşımla karşılaşıyorum. Gaz maskesi asılı boynunda. "Nereden satın aldın" diye soruyorum. Arkadaşı vermiş. Artık herkesin gaz maskesi var.
İstiklal Caddesi'nin tamamı duvar yazılama müzesi gibi. Her köşe başı, her duvar halkın isyanını yansıtan cümlelerle dolu. Pekçoğu okudukça gülümsetiyor. Sadece duvarlar da değil, dükkanların kepenkleri, camları.., her yerde sloganlar var. Hiçbiri birbirinin aynısı değil.
Geçen günlerde yıkımına başlanan Emek Sineması'nın da içinde bulunduğu Serkildoryan Han'ın önünde "Emek bizim" yazıyor.
Caddede ellerinde çöp poşetleriyle insanlar yürüyor. Taksim meydanını temizlemeye gidiyor.
Bu sırada Taksim Dayanışması öğleden sonra Taksim'de buluşmak için çağrı yapıyor.
Taksim Dayanışması'ndan Can Atalay BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "sanatçılar şarkılar türküler söyleyecek, basın açıklaması yapacağız ve taleplerimizi söyleyeceğiz" diyor.
Bugün neler yaşanacak bilinmez ama anlaşılan İstanbul, son beş gündür olduğu gibi bilinmezlere ve sürprizlere gebe...