İstanbul'a yolu düşen herkesin önünde bir hatıra fotoğrafı çektirdiği, sevgililerin buluşma noktası olan bir yerdir Taksim Cumhuriyet Anıtı. Anıt 82 yıl önce bugün dikildi ve bir çok insan bu anıtın yapılış öyküsünü bilmiyor. Anıtın yapım girişimi 1925'te başladı ve 1928 yılında yapımı bitirildi. İtalyan heykeltraş Pietro Canonica'ya yaptırılan, iki genç Türk; Hadi (Bara) Bey ve Sabiha (Bengütaş) Hanım'in yardımlarıyla tamamlanmıştır. 8 Ağustos 1928'de de 30 bin İstanbullunun katılımıyla TBMM başkanı Kazım Özalp tarafından açılmıştır. 1925'te dönemin İstanbul milletvekili Hakkı Şinasi Paşa'nın başkanlığında oluşturulan bir komisyonca P. Canonica ile bağlantı kurulmuş ve anıt ısmarlanmıştır. 2,5 yıl süren anıtın yapımında taş ve bronz kullanılmıştır. Anıtın yapımında mali kaynak için halktan bağış toplanmıştır. Ağırlığı 84 tonu bulan anıt Roma'dan İstanbul'a gemi ile getirildi. Cumhuriyet dönemi anıtları, ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve kurulan yeni düzeni topluma tanıtan heykellerdir. Bu döneme ait anıtların yerleşim planlamasında önlerinde tören yapılacağı göz önünde tutularak çevre düzenlemesi yapılmıştır. Kaide ve çevre düzeni İtalyan mimar Guilio Mongeri tarafından yapılmıştır. Anıtın bir yüzü Kurtuluş Savaşı'nı, diğer yüzü ise Cumhuriyet Türkiye'sini simgeliyor. Bu anıt dikilmeden önce Taksim'in alan özelliği yoktu. 11 m yüksekliğindeki anıtın kaidesinde pembe Trentino ve yeşil Suza bölgesi mermerleri kullanılmıştır. Anıtın kuzey yüzünde Mustafa Kemal, askerlerinin önünde görülmekte, diğer yüzünde ise sivil giysileri ile Mustafa Kemal Atatürk yanında İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak, askerler ve halkla birlikte betimlenerek genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu canlandırılmaktadır. Atatürk'ün ardında bulunan Ukrayna asıllı Sovyet general Mihail Frunze ve Kliment Voroşilov'un heykeli Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye'ye yapılan Sovyet yardımına duyulan minnettarlığı simgeler. Anıtın yan yüzlerinde birer asker heykeli, üstlerindeki madalyonlarda ise iki kadın portresi yer almaktadır. Anıtın bu dar yüzleri altında birer ayna taşı ve önlerinde mermer yalaklar bulunmaktadır. 1988'de Taksim, Tarlabaşı, Şişhane yıkımları sonrası, anıtın oturduğu dairesel taban İstiklal Caddesi yaya yolunun bir parçası halini almıştır. Burası Ulusal günlerde İstanbul'da yapılan törenlerin merkezidir.