İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu taksilere
yapılan zam sonrası yine kameralar karşısındaydı.. Yapılan zam
oranını kabul etmeyeceklerini belirterek Kontak kapatacağız dedi.
“…Vatandaşımız 'çok ucuz tarifeyle çalışıyorsunuz.' diyerek
bize zam yapılmasını ısrarla söylediği halde maalesef bu UKOME
kurumu bizimle dalga geçiyor. Kesinlikle bu oranları
uygulamıyoruz…” dedi..
**
Ben zaman zaman bu uyarıyı yapıyorum ama niyetim tam
anlaşılmıyor.. Taksici esnafını eleştirdiğim ya da savunduğum gibi
birbirine zıt iki yorum çıkıyor sürekli karşıma.. Kendilerine
kızdığımı düşünen taksiciler örgütlenip twitter’dan linç ediyor..
Benim Uber’ci ya da korsan taksici olduğumu falan söylüyorlar..
Beddualar falan edenler oluyor.. Hepsine de ısrarla
diyorum ki; “.. arkadaş bu teknik bir konu ve benim uzmanlığım
değil… “
**
Evet bu benim çok çok iyi bildiğim bir konu değil. Vatandaş neden
şikayet ediyor, taksici esnafı neden şikayet ediyor, çözüm yolları
nelerdir?.. Bunların tamamı teknik konular.. Kimi der ki
yeni taksiler olmalı, kimi der ki taksiciler eğitilmeli, kimi der
ki taksi plakaları kıymetli olmaktan çıkarılmalı… vesaire
vesaire.. Bir kez daha altını kalın kalemle çizerek söylüyorum ki,
bu konuda hiçbir fikrim yok.. Çünkü benim alanım ulaşım
değil.. Bu konuda en başından beri söylediğim tek bir şey var…
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası ciddi bir iletişim hatası
yapıyor.. Bir kez daha söylemek isterim ki taleplerinde
haklıdırlar. Ya da haksızdırlar.. Ben bilmem… Bildiğim tek bir şey
var o da iletişim hatası yaptıkları ..
**
Oda Başkanı çıkıyor ve tamamen empatiden yoksun bir biçimde
“halk bizden taksimetre ücretlerini arttırmamızı istedi” gibi
taşınması zor bir cümle kurup orta yere
bırakıyor.. Olmaz olmaz.. Böyle olmaz.. Doğru bile
olsa (ki böyle söylediğine göre anlaşılan doğru) böyle
söylenmez...
Eminim kendi davanızda, taleplerinizde falan çok haklısınızdır.
Kısa mesafe almamakta da yolcu seçmekte de bir sürü bizim için
tartışmalı olan konuda kendinizce çok haklı sebepleriniz
vardır..
Size inanıyorum. Ama bununla bitmiyor ki…
**
1) Bir takım sorunlar var ve bu sorunların çözüm yeri olan idareyi
sorunların varlığı konusunda ikna etmeniz lazım..
2) Bir takım sorunlar var ve bu sorunların çözüm yeri olan idareyi
sorunların nasıl çözüleceği konusunda yönlendirmeniz lazım..
3) İdarenin, sizinle taksi müşterisi vatandaş arasında kurması
gereken denge konusunda elini kolaylaştırmanız lazım..
4) Vatandaşı sorunun değil çözümün bir tarafı olduğunuza ikna
etmeniz lazım..
5) Hem plaka sahiplerini hem de günlük nafakasını çıkarmaya çalışan
şoför esnafını tatmin edecek bir yerde pozisyon almanız lazım…
........
Ve bu gibi daha pek çok madde sıralayabilirim..
Bakın farkettiyseniz bu maddelerin hiç birinde size kendi
alanınızla ilgili ukalalık sayılabilecek bir tavsiye yok. ‘Şöyle
yapın, böyle yapın’ demiyorum.. Eminim işin içinde insanlar olarak
benim söyleyeceklerimin çok daha fazlasını siz zaten
biliyorsunuzdur… Oysa benim dikkat çekmeye çalıştığım tek husus var
o da iletişim..
**
Şöyle düşünün. Dünya siyaset tarihine gelmiş geçmiş en güçlü
politikacılar bile iletişim konusunda profesyonel destek
alıyorlardı. En acımasız liderler bile kendilerini doğru
anlatabilmek için en az kendisi kadar güçlü bir propaganda
sekreterine ihtiyaç duyuyorlardı.. Sevgili taksici
kardeşlerim. Bu önerimi yabana atmayın. Haklı taleplerinizi
yükseltebilmek için iletişim biliminden istifade edin..