'Taklacı bakan' sözleri kavga çıkardı!
Abone olİçişleri Bakanı Şahin hakkında verilen gensoru önergesiyle ilgili görüşmeler olaylı bitti.
BDP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında verdiği gensoru görüşmeleri olaylı bitti. Bakan Şahin, BDP'lileri KCK'nın Meclis'te uzantısı olduğunu, aynı yapının Nevruz'u kana bulamak için işbirliği yaptığını iddia etti. Bakan Şahin'in bazı BDP'li milletvekillerinin birbirleriyle olan telefon konuşmalarını Meclis kürsüsünden açıklaması BDP'li vekillerin protestosuna neden oldu. Bakan Şahin'in istifasını isteyen Kaplan, milletvekillerinin telefonlarının dinlenmesinin suç olduğunu iddia etti. İşte olaylı genel kurulda yaşananlar;
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP'nin kendisi hakkınra verdiği gensoru görüşmeleri öncesi söz aldı. BDP'nin, her zaman olduğu gibi Anayasa'yı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni değil, kendi anladığını, istediğini yapmayı bir hak, özgürlük olarak dile getirdiğini belirten Şahin, ''Bu da onların varlığının, yapısının, görevlerinin bir gereğidir. Hiç de yadırgamıyorum'' diye konuştu.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP'nin kendisi hakkınra verdiği gensoru görüşmeleri öncesi söz aldı. BDP'nin, her zaman olduğu gibi Anayasa'yı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni değil, kendi anladığını, istediğini yapmayı bir hak, özgürlük olarak dile getirdiğini belirten Şahin, ''Bu da onların varlığının, yapısının, görevlerinin bir gereğidir. Hiç de yadırgamıyorum'' diye konuştu.
TELEFON DİNLEMELERİ
BDP'nin KCK'nın bir parçası olduğunu ve el birliğiyle Nevruz'u kalana bulamayı planladıklarını söyleyen Şahin, BDP'nin sözcülüğünü yaptığı, bir parçası olduğu KCK'nın tavsiye kararlarını, verdiği talimatları dinleyerek öğrendiklerini açıkladı.
Şahin, önlem aldıklarını ancak BDP ve uzantılarının, durmadığını, masum insanları bir şekilde kandırarak, korkutarak, teşvik ederek kanunsuz şekilde 18 Mart'tan itibaren sokaklara dökmeye gayret ettiğini söyledi. Şahin, hedefleri itibariyle bunu başaramadıklarını ifade etti.
İstanbul ve Diyarbakır'da 18 Mart'ta meydana gelen olaylarda çekilen büyütülmüş fotoğrafları gösteren İçişleri Bakanı Şahin, halkın bindiği otobüslerin yakıldığını belirtti. Şahin, ''BDP milletvekillerinin bindiğini görmedim ama halk biniyor'' dedi.
"BDP'Lİ MİLLETVEKİLİ VE EYLEMCİLER YAN YANA"
Nevruz bahanesiyle olay çıkaranlar ile BDP'li bir kadın milletvekilinin fotoğrafını genel kurula gösteren Bakan Şahin'i, BDP'li vekiller masalara vurarak protesto etti. Nevruz için yayınladıkları genelge sonrası bazı milletvekillerinin telefon konuşmalarını da aktaran Şahin, şunları söyledi:
''Nevruz ile ilgili genelgeyi yayımladıktan sonra, milletvekillerinin aralarında geçen diyalogda, 'İyi ki bu bakan genelgeyi yayımladı. Meydan meydan, şehir şehir harap olacaktık, bir günde bu işi halledeceğiz, ne güzel oldu' diye konuşanlar da onlar. İstemeden gidiyorlar. Çünkü mecburlar, özgür değiller, bir yerlere bağlılar. O yer neresi; efendileri var, o efendilere bellerinden iple bağlılar, çekerler dururlar, koyverirler gezerler. Emir alırlar yaparlar, emir alırlar dururlar. Bu gensoruyu önce verdiler, sonra ne olduysa vazgeçtiler. Emir geldi tekrar verdiler.
BDP'Lİ VEKİLLER BAKAN ŞAHİN'E ÇATTI
TBMM Genel Kurulu'nda, İçişleri Bakanı Şahin, hakkında verilen gensoru önergesi üzerinde parti gruplarının iddialarını yanıtladı. Şahin, konuşmasının ardından kürsüden ayrılırken, BDP'li milletvekilleri, ''milletvekillerinin telefonları nerede dinlemiyormuş, açıkla'' şeklinde laf attı.
"SAYIN BAKAN ŞAHİN ÖZÜR DİLESİN"
"SAYIN BAKAN ŞAHİN ÖZÜR DİLESİN"
BDP'li milletvekillerinin, Şahin'e itirazları sürerken, Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk, bağırmaya devam eden BDP Grup Başkanvekili Kaplan'dan, ''bir dakika'' diyerek susmasını istedi. Bunun üzerine, Bazı AK Parti milletvekilleri Türk'ü alkışlayarak, Kaplan'a, ''dersini aldın'' diye seslendi. ''Sataşma'' gerekçesiyle söz alan Türk, ''Yıllardan beri bu parlamentodayım, bu kadar seviyesiz, halkıyla alay eden, inançları rencide eden böyle bir konuşmaya şahit olmadım. Sayın Bakan'ın halkımızdan özür dilemesi gerekiyor. Hiç kimse Kürtlere dinini öğretemez. Sayın Bakan buraya gelsin tartışalım. Bir Fatiha okuyabiliyor mu? Sanki kendisi çok dindar'' sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Konuşmasını, Bakanlar Kurulu sıralarına dönerek sürdüren Türk, ''Bana yumruk atanı bulamadığınızı söylediniz. Orada polisler var'' dedi.
KÜRTLERLE ALAY ETTİNİZ İDDİASI
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da ''sataşma'' gerekçesiyle söz alarak, ''Adalet ve özgürlük böylesine sorumsuz bir bakanın insafına bırakılmayacak kadar kutsaldır. Taklacı, zurnacı ve ne dediğini bilmez bir bakan, bu Kutlu Doğum Haftası'nda gelip milyonlarca Kürt'ün inançlarıyla alay etti. Bu bakan, ustalık kabinenizin en rezalet, en rezil duruşunu gösteriyor'' diye konuştu.
Konuşmasında ''Sayın Bakan, milletvekillerinin telefonlarını gizlice dinlediğini ifade etti. Bu bir suçtur'' ifadesini kullanan Kaplan, ''Böyle bir bakan normal demokrasilerde 1 saniye görevde kalamaz. Böyle bir bakan kontrolsüz bir güçtür, tehlikedir. Bu tehlikeyi nasıl alkışlıyorsunuz? Böyle bir bakan hiçbir demokraside korunmaz'' şeklinde konuştu.
"TAKLACI BAKAN SEN BU ÜLKEYE LAYIK DEĞİLSİN"
BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık, İçişleri Bakanı Şahin'e hitaben, ''Siz hangi milletvekillerinin telefonunu dinlediyseniz çıkıp burada açıklamazsanız namertsiniz, alçaksınız. Bu ülkeyi, bayrağı, Tayyip Erdoğan'ı seviyor musun? Seviyorsun. O zaman kalk bir takla at, göbek at da senden kurtulalım. Sen taklacı bir bakansın, sen bu ülkeye layık değilsin'' ifadelerini kullandı.
"AĞIR VE İNCİTİ SÖZLER"
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da gensoru üzerinde tüm parti gruplarının söz aldığını anımsattı.
BDP'lilerin ağır, incitici eleştiriler yaptıklarını ve hakarete varan sözler sarf ettiklerini belirten Elitaş, şöyle devam etti:
''Sayın Bakan'ın burada açıkladığı belgeden rahatsız olunca konuşmacıyı engellediniz, sıraları yumrukladınız. Sabırla, hazımla dinleyeceksiniz. Eğer bir yanlış varsa çıkar söylersiniz. Bu kürsü, bir ülkenin bakanına milletvekiline hakaret hakkını vermez. Söylediği ifade, Kürt halkının inançlarıyla ilgili değil vatandaşlarımız tarafından lanetlenen terörle ilgilidir. Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi siz değilsiniz. 75 milyon insanın hak ve hukukunu korumak iktidarın görevidir. 'Kürt halkının temsilcisiyiz' deme hakkını size kimse vermiyor.''
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Genel Kurul'da yapılan oylamada, gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.