Kocaeli’nde de siyaset son
dönemece girdi bu hafta.
11 Nisan pazartesi akşam saat 17.00 ye kadar,
aday listelerini teslim edecek tüm siyasi partiler.
Aday adaylarının kendi içlerindeki son yarışı
diyebiliriz bu birkaç gün için.
Hoş yarış bitmez. Listelerin açıklandığı andan
itibaren bir dahaki döneme ait yarışın başladığını
göreceğiz.
Kartlar yeniden karılacak.
Bir dahaki seçim öncesi, bu kartlar yeniden
dağıtılana dek, yeni bir yarış cereyan edecek.
Yarış, rekabet, siyasetin fitratında
var.
Siyasetin olmazsa olmazı.
Aslolan bu rekabetin, seviyeyi muhafaza ederek
cereyan etmesi.
Aynı siyasi parti içindeki arkadaşların,
geçmişte kader birliği yapmış kişilerin rekabeti bu.
İnsanın nefsine mağlup olmadan bu
yarışı sürdürmesi, kendine yakışan.
Aday olabilmek için, daha iyi bir sırada yer
alabilmek için, gemileri yakmamak gerek.
Rekabet ettiğin arkadaşının tekrar yüzüne
bakabilmeyi becerebilmek gerek.
Bu yarış esnasında garipliklere de rastlanmıyor
değil.
İl kongrelerinde birbirleri hakkında
söylemediğini bırakmayanların, hatta gemiyi azıya alıp birbirlerini
’hain’ ilan edecek kadar kendini kaybedenlerin, bu adaylık
sürecinde can ciğer kuzu sarması olup, kaderlerini birbirlerinin
geleceğine bağlayanları görmek ise, düşündürücü olduğu kadar, komik
kaçıyor bazen.
Benim de bu yarışın içinde bulunmam, daha fazla
değerlendirme yapmama engel.
Başta İktidar Partisi olmak
üzere, diğer partilerde cereyen eden öyle olaylar duyuyorum ki,
hayret etmeden geçemiyorum.
Aslında biraz daha tevekkül sahibi olmak, bütün
bunlardan kurtulmak için yeterli.
Hayırın da, şerrin de Allah’tan
geldiğine inanırız biz.
Herşey Allah’tan diye
bitiririz çoğu zaman konuşmalarımızı.
Bu meselede de hasıl olacak olan sonuç
Allah’tan.
Bazen hayır bildiğimiz şeylerin aslında
şerre, şer bildiğimiz şeylerin de hayıra dalalet ettiğine az mı
rastladık?
Biz üzerimize düşeni tabii ki
yapacağız.
Kendimizi ifade edecek her türlü imkanı sonuna
kadar kullanacağız.
Ama sonuç almak için, elinde isli
çaputla dolaşıp, sağa sola kara çalanlardan
olmayacağız.
Herşey bitiyor ama elinde isli çaputla
dolaşanların başkalarına çaldığı karanın, aslında kendi yüzlerine
bıraktığı o ‘ayıp iz’ kaybolmuyor.
Listelerin açıklanması öncesi, adaylarla
alakalı da bazı düşünce ve temennilerde bulunmak
isterim.
Bu bir teamül değil, biliyorum.
Bu belki siyasetin kendi dinamikleri ile de
çelişkili.
Ama aynı şehirde yaşıyor olmak, bu şehirin
güzelliklerine de çirkinliklerine de bizatihi tanık olmak, bu
kanaatimi sizlerle paylaşabilmem için en büyük sebebim.
Partiler, kendi kanaatleri, kendi stratejileri
doğrultusunda listelerini belirlerler. Buna bir başka partiye
mensup birinin müdahil olması ne mümkün, ne de doğal.
Ama dedim ya, benimkisi bir temenni
sadece.
Siyaset için değil, yaşadığım şehir
için.
Her aday tabii ki çok değerli, her aday tabii
ki farklı özellikler sahip.
Ben bir Kocaelili olarak,
kendi partim MHP listesinde Av Hilal Elmas’ı, CHP
listesinde Hikmet
Erenkaya’yı, AKP listesinde Fikri Işık’ı,
seçilebilecek sıralarda aday görmek
isterim.
Erenkaya ve
Işık’ın, şehirimiz için önemli katkı yapan isimler
olduğuna şehadet ederim.
Şehirimizde yaşayanların henüz tanımadığı
Av. Hilal Elmas, 26 yaşında genç bir hanım.
Şehrimizde avukatlık yapıyor.
Genç yaşına rağmen, olgun, basiret ve cesaret
sahibi bir hanım olan Hilal Elmas’ın, siyasete ve
şehrimize çok ciddi katkı yapacağına inanıyorum.
Haftaya görüştüğümüzde, listeler kesinleşmiş
olur.
Takke düşer, kel
görünür.
Biz de o gün mevcut duruma uygun
değerlendirmemizi yapar ve bir süre, seçim bitene dek, sizden
izin isteriz.