Takipsizlik kararının ayrıntıları
Abone ol25 Aralık soruşturmasında verilen takipsizlik kararında ifadesine başvurulan bir gizli tanığın “Soruşturma ilk önce ihaleye fesat karıştırma...
25 Aralık soruşturmasında verilen takipsizlik kararında
ifadesine başvurulan bir gizli tanığın “Soruşturma ilk önce ihaleye
fesat karıştırma dosyası olarak başlatılmıştı, ancak daha sonradan
Başbakan’ın örgüt lideri olarak gösterildiği bir örgüt şeması
oluşturuldu” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 25 Aralık soruşturmasına
takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararından soruşturma
kapsamında yapılan usulsüzlüklerin ortaya çıkarılabilmesi için
tanık ifadelerine başvurulduğu belirtildi.
Takipsizlik kararında yapılan usulsüzlüklerin takibi açısından
dosyadan tefrik olunun dosya içerisinde ifadesine başvurulan gizli
tanık Fatih’in ifadesinde: "Soruşturma ilk önce ihaleye fesat
karıştırma dosyası olarak başlatılmıştı ancak daha sonradan
Başbakan’ın örgüt lideri olarak gösterildiği bir örgüt şeması
oluşturuldu. Soruşturmanın seyrinin değiştiğini görünce bazılarında
tereddütler oluştu. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten amirler, bu
dosya yüzyılın en önemli soruşturması, bu soruşturmada görev almak
bir ayrıcalıktır, şeklinde telkinlerde bulundular” dediği ifade
edildi.
“ZAMAN’A ABONEYSE DOSYADAN ÇIKARTALIM”
İş adamı Turgay Ciner’in hoca efendi ile yaptığı telefon
görüşmesinin tape yapılmaması yönünde talimat verildiğini belirten
gizli tanık Fatih’in ifadeleri takipsizlik kararında şöyle yer
aldı: “Turgay Ciner’in aslında iyi bir adam olduğu yönünde
konuşmalar yapıldı. Soruşturma savcısı Muammer Akkaş tarafından
bizzat talimat verilmek suretiyle Turgay Ciner hakkında hazırlanan
kısımların fezlekeden çıkartıldı. Ayrıca soruşturmada adı
şüpheliler arasında geçen Cengiz Aktürk’ün çocuklarının cemaate ait
okullara gittiğinin tespit edildiği, amirlerin ’Zaman Gazetesi’ne
de aboneyse bunu da dosyadan çıkartalım’ dedikleri, ancak
yaptıkları araştırmada gazete aboneliğinin olmadığının tespit
edilmesi üzerine dosyada şüpheli olarak kalmasına karar
verildi.”
“SORUŞTURMANIN AMACI KESİNLİKLE HÜKÜMETİ DÜŞÜRMEKTİ’’
17 Aralık soruşturmasını yürüten ekip ile son zamanlarda aynı
mekanda çalışmaya başlanıldığını anlatan gizli tanık Fatih’in
“Soruşturma ekip amirleri kendi aralarında ’dönemin başbakanı’
şeklinde yazılması hususunda memnuniyetlerini birbirlerine
bildirdiler. Soruşturmanın amacı kesinlikle hükümeti düşürmekti.
Soruşturmanın sonlarına doğru amirler sürekli olarak 15-20 tane
telefon numarası getirip hiçbir suç görüşmesi yapmadıkları halde
sırf Başbakanın yakınındaki kişiler olması sebebiyle dinleme kararı
alınması yönünde rapor tutuldu" şeklinde beyanda bulunduğu
takipsizlik kararında yer aldı.
“TÜM KABİNE ÜYELERİ YASAL OLMAYAN YÖNTEMLERLE DİNLENİLDİ”
Öte yandan 25 Aralık soruşturmasını yürüten polislerin kurum içi
mesajlaşma programında kendi aralarında yaptığı bazı konuşmalarına
da yer verildi.
Polis memurlarının mesajlaşma programında “Kabineyi toplayacağız
burada, onlara nefes aldırmayacağız” şeklindeki yazışmalar
yaptıkları anlatıldı.
Bütün kabine üyelerini yasal olmayan yöntemlerle dinlemiş
olduklarının yapılan incelemelerde anlaşıldığı bu kapsamda; ”Recep
Tayyip Erdoğan, Taner Yıldız, Muammer Güler, Beşir Atalay, Faruk
Çelik, Erdoğan Bayraktar, Binai Yıldırım, Ömer Çelik, İdris Naim
Şahin, Hüseyin Çelik, Mehmet Müzezzinoğlu, Hayati Yazıcı, Egemen
Bağış, Ahmet Davutoğlu, Veysel Eroğlu, Zafer Çağlayan, Ali Babacan,
Sadullah Ergin, Ömer Dinçer’in haklarında hiçbir dinleme kararı
olmaksızın üçüncü kişiler üzerinden iletişimlerinin tespit
edildiği, konuşmaların suç teşkil etmemesine rağmen tape haline
getirildiği anlaşılmıştır” denildi.
(İHA)