Takipsizlik kararına BDP’den sert tepki
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Asker ile hükümet anlaşmış, gerçeklerin üzerini örtecek mi diye bir soru geliyor aklımıza. Niye takips...
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Asker ile hükümet
anlaşmış, gerçeklerin üzerini örtecek mi diye bir soru geliyor
aklımıza. Niye takipsizlik kararı, niye şimdi? Özür dilenecekse
bunun kuralına göre yapılmasını istiyoruz” dedi.
TBMM’de düzenlenen BDP Grup Toplantısı’nda BDP’li ve HDP’li
milletvekilleri salona zılgıtlar eşliğinde girdi. Rahatsızlığı
nedeniyle BDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş katılamadığı
toplantının başkanlığını yapan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan,
“Bu kürsüden sürekli dile getirdiğimiz tutuklu milletvekilleri
konusuydu. Biran önce özgürlüklerine kavuşmalarını, TBMM’ye
gelmelerini ve aynı zamanda kendilerini seçen iradenin yanında
olmaları gerektiğini sürekli ifade ettik. Bugün arkadaşlarımız
aramızdalar, geçte olsa aramıza katıldılar. Başta Hatip Dicle ve
hasta tutuklular olmak üzere tüm siyasi tutsakların biran önce
özgürlüklerine kavuşmalarını temenni ediyorum” dedi.
Toplantıya serbest kalan BDP’li Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız,
Gürsel Yıldırım, İbrahim Ayhan ve Bağımsız Van Milletvekili Kemal
Aktaş ile BDP’li ve HDP’li milletvekilleri katıldı. Grup
toplantısında kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel,
buruk bir sevinç yaşadıklarını söyleyerek, Hatip Dicle’nin de bu
halkın seçtiği bağımsız aday olarak milletvekilliğini kazandığını,
Hatip Dicle’nin önce milletvekilliğinin çalındığını daha sonra da
özgürlüğünün çalındığını söyleyerek, Hatip Dicle’nin de özgür
kalması için ellerinden geleni yapacaklarının sözünü verdi.
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
Türkiye’de tartışma konusu olan özel yetkili mahkemelerin, ağır
ceza mahkemelerinin ve hukuksuzluğun önce Kürt halkı üzerinden
oynandığını belirten Sebahat Tuncel, Kürtlerin her yerde
direndiğini ve hukuksuzluğa karşı mücadele ettiğini belirterek, “Bu
arkadaşlarımız bunca süredir cezaevinde kayıp faaliyetlerini yerine
getirememesini nasıl izah edeceğiz. KCK adı altında yürütülen
siyasi operasyonlara biran önce son verilmesini istiyoruz” diye
konuştu.
“ULUDERE OLAYLARI”
Uludere olayları ile ilgili alınan son kararı eleştiren Tuncel,
“Biz her yıl daha özgürlükçü, barışçıl bir dünya isterken, her yıl
yapılan uygulamalar bizim umudumuzu bir kez daha kırmaya
yöneliktir. Bugün Roboski’ye ilişkin alınan karar var. Roboski
katliamını kınıyorum, bu katliamı yapanlardan hesap soracağız. 34
can yaşamını yitirdi, 2 yıldır bu aileler adalet arayışındalar.
Alınan bu karar ile bir darbe daha vuruldu. Buradan soruyoruz. Emri
kim verdi, biz biliyoruz, siz yargılayacak mısınız? Bu kararı nasıl
okuyabiliriz. Roboski katliamını unutmak demek insanlığımızı,
adaleti, barışı unutmak demektir. Biz bunları asla unutmayacağız"
şeklinde konuştu.
“YENİ BİR SİSTEMİ BİRLİKTE KURALIM”
Yeniden yargılanma sürecine nasıl baktıklarını anlatan Tuncel,
“Yargı devletin ideolojik yaklaşımlarına göre karar vermiştir.
Türkiye şimdi yargı değerlendirilirken, daha önceki savcılar şimdi
kötü oldu, yargı kararları o zaman uygundu, şimdi uygunsuz oldu. Ne
oldu da bu yargı bu kadar sorunlu hale geldi. Yargı zaten başta da
sorunluydu. Ne zaman ki iktidardakilerin çıkarına dokundu o zaman
yaygara koparıldı. O zaman soruyorum, Anayasayı değiştirecek
misiniz, Kürtlere özellikle uygulanan Terörle Mücadele Kanunu’nu
değiştirecek misiniz? Bunları değiştirmeden adil yargılamanın kime
faydası var. Adil yargılanma olmalı, adil yargılama bu yönde
olmalı. Yeniden yargılanma olacaksa bütün bu çürümüş sistem
değişmelidir. Yeni bir sistemi birlikte kuralım. Yeni sistem
demokratik, özgürlükçü, cinsiyetçi olmalı, inanç özgürlüğünü esas
almalı, bunlar olursa yeniden yargılanma olsun. Faili meçhul
cinayetlerin hesabı verilecek mi, verilmeyecek mi? Yasama, yürütme
ve yargı güvenilirliğini kaybetmişse o ülkede kaos olur”
ifadelerini kullandı.
HASTA VE ÇOCUK TUTUKLULAR
Hasta tutukluların serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen
Tuncel, “Cezaevleri hala ciddi bir sorun. Hasta tutuklular ölümle
karşı karşıya. Biz tutuklu milletvekillerimiz cezaevinden çıkarken,
başka bir yerde tabut çıktı. Bir yandan halay çekerken diğer yandan
ağladık. Hasta tutuklularımız var, Adli Tıp karar verdiği halde
serbest bırakılmayan arkadaşlarımız var. Bırakın bu insanlar
ailelerinin yanında ölsünler. Biz hasta tutukluların özgürlüğe
kavuşması gerektiğini düşünüyoruz. Cezaevinde çocuklarımız var.
Kürtler bu sistem karşısında hala terörist görülüyor. Çocuk
tutuklular meselesi bir vicdan meselesidir. Zindanlar boşalsın.
Adalet mekanizması zedelenmesi zedelenmeden bunun yapılması çok
önemli” dedi.
(İHA)