Tahsin Şahinkaya'ya kaynana sorusu
Abone ol12 Eylül davasında yargılanan sanıklardan Tahsin Şahinkaya ifade verdi. Şahinkaya bir çok soruyu yanıtlamadı. Müşteki avukatları sataştı.
İNTERNETHABER- (ÖZEL İÇERİK)
- Tarihi 12 Eylül davasında sanıkların ifadeleri
alınmaya başlandı. İlk olarak dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı
emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya sorgulandı. Şahinkaya mahkemenin
ve avukatların yönelttiği bütün soruları cevapsız bıraktı.
En önemlisi de darbenin ABD talimatı ile yapılıp yapılmadığı
yönündeki soruydu. Şahinkaya bu soruya da "cevap vermek
istemiyorum" karşılığını verdi.
12 Eylül davasının bugün görülen duruşmasında sanıklardan Tahsin
Şahinkaya'nın savunması sabah saatlerinde başladı, öğleden sonra
tamamlandı. Şahinkaya savunmasını yazılı metin üzerinden
götürdü.
EN DOĞRU OLANI YAPTIK
"Yetkisini, 1982 Anayasası'ndan alan yargının, Milli
Güvenlik Konseyi'nden olan bize, suç isnat etme veya yargılama
şeklinde herhangi bir yetkisi yoktur'' diyen Şahinkaya,
"Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980'de Türk milletine
olan görevini yerine getirmiştir. Bizler o gün için en doğru olanı
yaptık" ifadelerini kullandı.
MAHKEMENİN HİÇ BİR SORUSUNU
YANITLAMADI
Duruşmada zaman zaman tansiyon yükseldi. Müdahil ve sanık
avukatları arasında sataşmalar oldu. Şahinkaya, mahkeme heyetinin
hiçbir sorununa yanıt vermedi.
KAYNANASI SORULDU
Avukatlar, T. Şahinkaya'yı konuşturmak için
"İhtilalden sonra malvarlığınız ne kadar arttı?
Kaynananızdan yastık altı ne kaldı?" diye sordular.
Şahinkaya'nın avukatı sanığa soru sorulmamasını istedi.
Bu soruya da tepki
gösterdiler.
BU HALDE İFADE VERDİLER
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya mahkemede
canlı yayın yoluyla ifade verdiler. İkilinin görüntüleri duruşma
salonuna böyle yansıdı.
BİZLER O GÜN İÇİN EN DOĞRU OLANI
YAPTIK
1982 Anayasası ile hükme bağlanan tasarrufların suç
olamayacağını savunan Şahinkaya, bugün devletin yasama, yürütme ve
yargı organlarıyla genel idaresinin 1982 Anayasası'na bağlı
olduğunu söyledi. Şahinkaya, şunları kaydetti:
İKİ SANIĞIN ÜSTÜ GÖĞSÜNE KADAR
ÖRTÜLÜYDÜ Her iki sanığın da dünkü gibi yataklarında bulunduğu görüldü. Kenan Evren siyah kazak, Tahsin Şahinkaya ise pijama üzerine lacivert hırka giyerken, iki sanığın da üstü göğsüne kadar örtülüydü. Kenan Evren'in yanında bir su şişesi bulunduğu dikkati çekti. Sanıkların yanında önceki ara karar uyarınca birer naip hakim görev yaptı. |
''Komutanlarımın, benim ve diğer silah
arkadaşlarımın 12 Eylül 1980 sonrasındaki tasarruflarından dolayı
yetkisini, 1982 Anayasası'ndan alan yargının, Milli Güvenlik
Konseyi'nden olan bize suç isnat etme veya yargılama şeklinde
herhangi bir yetkisi yoktur.
EN DOĞRU OLANI YAPTIK
Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak, bana sanık sıfatı ne
idareten ne hukuken mümkün değildir. Ben 12 Eylül darbesini emir
komuta içerisinde yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Hava Kuvvetleri
Komutanı'ydım. Milli Güvenlik Konseyi üyesiydim. Bizim muhatabımız
büyük Türk milletidir. Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980'de
Türk milletine olan görevini yerine getirmiştir. Bizler o gün için
en doğru olanı yaptık.
TARİHTE YERİNE ALAN BİR DARBE
12 Eylül müdahalesi Türk ve dünya tarihinde yerini almış
tarihi bir olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar. Türk
Silahlı Kuvvetleri, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarının kurduğu ve 'en büyük eserim' dediği Türkiye
Cumhuriyeti'nin koruyucusu ve kollayıcısıdır. Büyük önderin en
büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti büyük Türk milletiyle birlikte
sonsuza kadar yaşayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi
olmasın.''
TAHSİN ŞAHİNKAYA'NIN CEVAPLAMADIĞI
SORULAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 12
Eylül davası için ne dedi?
TIKLAYIN |
Mahkeme Başkanı İnce'nin daha önce İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı kanalıyla alınan ifadesini tekrarlayıp tekrarlamadığı
sorusuna, ''Evet efendim'' karşılığını veren Şahinkaya, sabıkasının
olmadığını söyledi.
Daha sonra mahkeme heyeti Şahinkaya'ya bir dizi soru
yöneltti. Ancak Şahinkaya, her sorunun ardından, yanıt
vermeyeceğini söyledi.
Heyetin, Şahinkaya'ya yönelttiği sorular şunlar:
-Bireysel olarak bir darbe yapmanın gerektiğine ne zaman inandınız?
Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Darbe yapılması yönündeki
karara hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesiyle hangi
komutanlarla karar verdiniz? Sizin dışınızda kalan, yani emir
komuta zinciri dışındaki TSK görevlilerince veya TSK dışında
bir
SORULARI GÖZLERİ KAPALI DİNLEDİ Müdahil avukatlarından Kavili de Şahinkaya'ya bir dizi soru yöneltti. Şahinkaya, sorulara bir kez daha yanıt vermeyeceğini bildirdi. Sorular sorulduğu sırada Şahinkaya'nın zaman zaman gözlerini kapattığı dikkati çekti. Sanık avukatı Bülent Acar söz alarak, ''sanığın özgür iradesiyle soruları yanıtlamayacağını bildirdiğini'' ifade etti ve ''Sorulara cevap vermeyeceğini belirten, bunu ortaya koyan bir sanığa yönelik sorulara devam edilmesi demek, yasak sorgu usullerinin uygulanması demektir. Müvekkilime soru sorulmamasını talep ediyorum'' dedi. İŞKENCE DEĞİL DARBEDEN YARGILANMA KARARI Mahkeme heyeti, ''iddianamede işkence olaylarının yanı sıra başka olaylara da yer verildiğini ancak işkence ve bu olaylarda somut suç isnadında bulunulmadığını, mahkemenin daha önceki ara kararıyla sanıklar hakkında sistematik işkenceye neden olma suçlaması yönünden suç duyurusunda bulunulduğunu'' belirterek, ''talebin reddine ve sanıkların savunmalarının, iddianamede belirtilen suç ve sevk maddeleri doğrultusunda alınmasına'' karar verdi. |
silahlı güç tarafından darbe yapılsaydı buna o dönemdeki
tepkiniz ne olurdu?
-12 Eylül askeri darbesinin yapılmasıyla birlikte önceden isimleri
tespit edilen kişilerin bulundukları yerden toplanmaya
başlandıkları dikkate alındığında bu kişilerin listeleri ne şekilde
oluşturulmuştur? Bunlar arasında suç işlediği iddia edilen
kişilerin adresleri ve yerleri belli iken 12 Eylül 1980 öncesinde
gözaltı ve yakalama işlemlerinin yapılmamasının nedeni nedir?
-Komuta kademesinde 'Darbeyi daha önce yapacaktık, ancak
olgunlaşmasını bekledik' şeklinde gazetelere demeçler verildiği
dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İddianamede anlatım olarak yer
verilen 16 Mart İstanbul Üniversitesi, 1 Mayıs 1977 Taksim, Sivas,
Çorum, Kahramanmaraş olaylarında birçok aydın, yazar, gazeteci,
öğretim üyesinin katledilmesinin toplumda darbe beklentisi
yarattığı iddia edildiği de dikkate alındığında, bu olaylara göz
yumulması söz konusu mudur? Veya bu olayların niteliğine uygun
müdahaleler yapılmış mıdır?
-Hemen her fırsatta, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından
verilen beyanatlarda çok kısa zamanda demokratik düzene geçişi
sağlamanın amaç edinildiği ifade edildiğine göre, askeri mahkemeler
tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasını demokratik
düzene geçiş sonrasında milletin tercihleri ile oluşacak TBMM'ye
bırakmak yerine Milli Güvenlik Konseyi eliyle yerine getirmenizin
sebebi nedir?
-12 Eylül askeri darbesi yapıldıktan sonra gözaltında ölümler
yaşanmış, başta Diyarbakır ve Mamak cezaevlerinde işkence sonucu
ölümler olmuştur. Bu olayların engellenmesi için bir çaba
gösterdiniz mi?
ABD'NİN ONAYI VE BİGİLSİ VAR
MI?
-12 Eylül 1980 askeri darbesinin yapılmasında, ABD veya bir başka
ülkenin bilgisi veya onayı var mıdır?
Şahinkaya, Mahkeme Başkanı'nın sorularına,
"Müsadenizle cevap vermeyecegim" karşılığını
verdi.
REVAHET TARTIŞMASI
Müdahil avukatlardan Fikret Babaoğlu, sanıkların sistematik işkence
ve kötü muamele suçları yönünden de savunmalarının yapılması
gerektiğini öne sürdü. Babaoğlu, ''İddianamenin hukuki
değerlendirmesinde sanıkların 146. maddeden yargılandıkları
yazılıysa da genel değerlendirme bölümüne baktığımızda sanıkların
aynı zamanda sistematik işkence ve kötü muameleden de yargılandığı
görülüyor. Bu anlamda sanıkları uyarmanız gerekiyor'' dedi.
Babaoğlu, sanıkların avukatları Bülent Acar'ın ''rehavet içinde
olduğunu'' söyledi ve müvekkillerini uyarmasını istedi. Avukat Acar
ise bu sözlere, ''Rehavet ne demek'' diye tepki gösterdi.
BAŞKAN İNCE, AVUKATI EL HAREKETİ YAPMAMASI İÇİN
UYARDI
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Avukat Babaoğlu'nu, ses tonunu
ayarlaması ve sanık avukatlarına yönelik el hareketi yapmaması
konusunda uyardı.
Sanıkların avukatı Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tarafımıza yöneltilen rehavet içinde olma iddiasını şiddetle
reddederim. Biz, kamusal savunma makamında görevli müdafi olarak
yaptığımız görevin bilincindeyiz. Bugüne kadar bunu yeteri kadar
göstermiş olduğumuzu ümit ediyoruz. Bir meslektaşımın beni
uyarmasını dışarda mutlulukla karşılarım ama davada bu şekilde
kabul edemem. Bunu olmamış addediyorum. Bir daha olursa misliyle
karşılık veririm. Burası Türk ulusu adına yargılama yapılan bir
duruşma salonu. Herkesin birbirine karşı aynı adli nezaket içinde
olması gerekir.
Sayın meslektaşımın hukuki talebine gelince bir kere doğru bilgi
verilmedi. Bizzat cumhuriyet savcısı iddianamede iki farklı
soruşturmanın bulunduğunu söylüyor, numarasını veriyor. Sistematik
işkence, kötü muamele iddialarının ayrı bir soruşturma olduğunu
söylüyor. Bu davanın konusu iddianamede belirtilen fiil ve olgulara
ilişkindir. Bir ceza davasında yargılanan fiil dışında herhangi bir
fiilden söz edilmesi, o fiille ilgili dava açıldığı anlamına
gelmez. Müvekkilim, iddianamede belirtilen fiillerden
yargılanmaktadır. O nedenle talebin reddine karar verilmesini
istiyoruz.''
Avukat Babaoğlu ise bu beyan üzerine, ''Tamamen iddianamedeki
cümlelere dayanarak, hukuki değerlendirmeler yaparak konuşmamı
sürdürdüm. Kastım kimseye hakaret değil. Meslektaşımı da gereği
gibi uyardım. Bir uyarı daha yapıyorum, nerede yazıyor sistematik
işkence ve kötü muamele soruşturmasının tefrik edildiği? Ben
tamamen iddianameden okuyorum. Savcı iki genel değerlendirme
yapmış, biri darbeyle ilgili, diğeri sistematik işkenceyle ilgili.
Belki sayın meslektaşım bilmiyor, belki hukuki bilgisi bu kadar''
diye konuştu.
Talebe ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin,
''iddianamedeki anlatım ve sevk maddesi doğrultusunda, sanıkların
savunmalarının alınması gerektiği kanaatine varıldığından, sanıklar
yönünden cezalandırılması istenen madde gözetilerek savunmalarının
alınmasını'' talep etti.
EVREN: BU İŞKENCE OLAYLARIYLA İLGİMİZ YOK
Duruşmada daha sonra sanıklardan Kenan Evren'in savunmasının
alınacağı açıklandı. Mahkeme Başkanı İnce, Evren'e iddianamedeki
suçlamaları özetledikten sonra yasal haklarını hatırlattı.
İnce, ''Haklarınızı anladınız mı? Savunmanızı kendiniz mi
yapacaksınız? Müdafiniz eşliğinde mi savunma yapmak
istiyorsunuz'' diye sordu. Evren, ''Ben bu konuda
bir şey söylemek istemiyorum'' karşılığını verdi.
Bunun üzerine İnce, ''O noktaya gelmedik daha'' diyerek, aynı
soruyu tekrarladı. Evren bu defa da ''Bizim bu işkence
olaylarıyla ilgimiz yok'' ifadesini kullandı. İnce'nin
soruyu tekrarlamasıyla Evren, ''Evet'' dedi.
Süleyman İnce, daha sonra Şahinkaya'ya, savunmasını avukat
eşliğinde yapıp yapmayacağını sordu. Şahinkaya, soruya ''Evet
efendim'' yanıtını verdi.
EVREN'E ÇETE LİDERİ SUÇLAMASI
Evren savunmasına başlamadan, müdahil avukatlarından Ömer Kavilli
söz aldı. Sanıklar arasında hiyerarşi bulunduğunu belirten Kavili,
''Sanıklardan bir tanesi çetenin lideridir. Bir sanığın
ifadesi alınırken, diğer sanığın, bunu izleyememesinin sağlanmasını
talep ediyoruz'' dedi.
Sanıkların avukatı Acar, ''sanıkların böyle bir endişe
taşımadığını, ifadelerinin birlikte alınmasında sorun
olmayacağını'' ifade ederek, talebin reddini istedi. Savcı Tuğtekin
de tasarrufun mahkemede olduğunu belirtti. Mahkeme, Kavili'nin
talebinin reddine karar verdi.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların
avukatı Bülent Hayri Acar, müdahilliğine karar verilen TBMM
Başkanlığı, Başbakanlık, CHP, MHP, DİSK ve HAK-İŞ'in de arasında
bulunduğu tüzel kişilerin avukatları ile diğer bazı müdahiller ve
avukatları katılıyor. Sanıkların görüntüleri, 4 LCD ekran
aracılığıyla mahkemeye yansıtılıyor.
12 EYLÜL DAVASI'NDA İLK GÜN NELER
OLDU?
Tarihi davanın ilk gününde Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'ya mal
varlıkları soruldu. Evren'in geliri Şahinkaya'dan daha yüksek
çıktı. İlk gün yaşananlar. (DEVAMINI
OKU)
KENAN EVREN
TİTRİYOR
Tarihi davanın ilk gününde Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın
ekrana yansıtılan görüntüleri konuşuldu. Şahinkaya yan yatarak
ifade verirken, Kenan Evren hayli yorgun görünüyordu. Evren,
iddianame okunmaya başladığında ise uyudu. (DEVAMINI
OKU)